Yüksek LisansMSchttps://hdl.handle.net/11421/21962024-03-28T16:38:31Z2024-03-28T16:38:31ZSiverek geleneksel yerleşimini biçimlendiren mekansal ögelerhttps://hdl.handle.net/11421/236392020-08-16T05:04:48Z2018-01-01T00:00:00ZSiverek geleneksel yerleşimini biçimlendiren mekansal ögeler
Geleneksel konutlar, toplumların kültürünün yansıması olup kullanıcısının çevresel faktörler ile gereksinimleri çerçevesinde şekillendirdiği yaşam alanlarıdır. Geleneksel konutlar belli bir düzen içerisinde bir araya gelerek geleneksel kent dokusunun önemli bölümlerini meydana getirmişlerdir. Kent dokusu içinde yer alan kamusal ve özel mekânlar özgün bir hiyerarşik düzen içerisinde oluşmuştur. Bu bağlamda dünyanın önemli yerleşim alanlarının yer aldığı Mezopotamya coğrafyasında yer alan, bölgeye özgü geleneksel yaşamın özgün değerlerini taşıyan Siverek ilçesi çalışma alanı olarak seçilmiştir. Siverek kentinin geleneksel yerleşiminin nasıl biçimlendiğini anlamak; kamusal alanlar, özel alanlar ve bu alanlar çerçevesinde oluşan mekânsal ögeleri tespit etmektir. Çalışma kapsamında kültür, davranış ve mekân etkileşimleri, mekânsal hiyerarşi (kamusal-özel mekân kavramları); kamusal mekân olan kent ile özel mekân olarak konutun biçimlenişini etkileyen faktörler incelenmiştir. Siverek kentinin tarihi, coğrafi ve kültürel özellikleri, geleneksel kent dokusunun değişimi ve gelişimini etkileyen faktörler ve Siverek kentinin kamusal–özel mekânları bağlamında oluşan mekânsal ögeler ve arasındaki ilişkiler ele alınmıştır. Harita Genel Müdürlüğü’nden alınan haritalar ve hava fotoğraflarının üzerinden gerekli analizler yapılmış, geleneksel dokunun değişimi haritalara işlenmiştir. Geleneksel dokudaki kamusal mekân ve yapıların yerleri işaretlenmiştir. Özel alan olan konut bölgelerinin genel yerleşim özellikleri ile konutların geçit-aralık, avlu, eyvan, oda, mutfak, ahır, dam, hela mekânları incelenmiştir. Ayrıca kamusal mekân olan sokak ile özel mekân olan konut ilişkisi bağlamında kentin önemli mimari ögelerinden olan çıkmaz sokaklar, kabaltılar (kantarma), cumbalar, pencereler ve kapılar incelenmiştir. Çalışma sonucunda geleneksel kent dokusunda bulunan mekânsal ögelerin oluşturduğu mekânsal hiyerarşiler ortaya konmuş ve bu değerlerin önemi ve korunması ile geleceğe aktarılması gerekliliği vurgulanmıştır.
2018-01-01T00:00:00ZÇok katmanlı kentlerde kırsal mimarinin korunması : Kütahya-Çavdarhisar-Cereller mahallesi örneklemihttps://hdl.handle.net/11421/232672020-08-16T05:04:46Z2019-01-01T00:00:00ZÇok katmanlı kentlerde kırsal mimarinin korunması : Kütahya-Çavdarhisar-Cereller mahallesi örneklemi
Çavdarhisar, Kütahya iline 58 km uzakta konumlanan, Aizanoi Antik Kentini de içinde barındıran kırsal bir yerleşim yeridir. Çavdarhisar’ın dört mahallesinden biri olan Cereller Mahallesi, antik kente ait Mozaikli Hamam etrafında kurulmuş bir mahalledir. Cereller Mahallesi kırsal mimari yapılarını ele alan bu çalışmada alanın kırsal mimari dokusunun değerlendirilebilmesi için gözlem, sözlü görüşmeler, iç-dış analizler, alan çalışması ve kaynak taraması yapılmıştır. Analiz paftalarında belediyeden elde edilen Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı haritaları geliştirilerek kullanılmıştır. Bu değerlendirmeler ve analizler yapılarak mahallenin koruma sorunları tespit edilmiştir. Alanda yer alan yapıların koruma sorunları tespit edilip değerlendirilerek, alanında çok katmanlılığı göz önünde tutularak çeşitli öneriler geliştirilmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan tez, giriş bölümü de dahil dört bölümden oluşmuştur. Çalışmanın birinci bölümünde, tez çalışmasının amaç, kapsam, sınırlılıkları ve literatürdeki yerinden bahsedilmiştir. İkinci bölümünde, çalışma kapsamında kullanılan materyal ve izlenilen yöntemden bahsedilmiştir. Üçüncü bölümde ise çok katmanlı bir kent olan Çavdarhisar ilinin özellikleri, Aizanoi Antik Kenti ve kırsal konut mimarisinin özellikleri anlatılmıştır, çalışma alanı olan Cereller Mahallesi’nin genel analizi yapılmış ve mahallede yer alan konutların ayrıntılı iç-dış değerlendirmeleri yapılmıştır. Ayrıca çalışmaların sentezi ile Cereller Mahallesi’nde yer alan kırsal mimari yapılara ve alana yönelik sorunlar tespit edilmiş. Dördüncü bölümde ise elde edilen tüm verilerden çıkarılan sonuçlar toparlanarak tartışma ve sonuçlarla sunulmuştur.
2019-01-01T00:00:00ZMimarlık ve kültür : bir tasarım stratejisi olarak Shigeru Banhttps://hdl.handle.net/11421/231112020-08-16T05:04:43Z2019-01-01T00:00:00ZMimarlık ve kültür : bir tasarım stratejisi olarak Shigeru Ban
Mimarlık kültür ilişkisi Antikite zamanından günümüze kadar her dönem varlığını somutlaştırarak devam ettirmektedir. Mimarlık kültürü, mimarlık ve kültürün bağlantılı olduğu tüm disiplinlerde ve eserlerinde görülmektedir. "Mimarlık ve Kültür: Bir Tasarım Stratejisi Olarak Shigeru Ban" adlı çalışmada literatür taraması ve Ban'ın eserlerinin örneklendirilmesiyle, mimari tasarım teknolojisi ve sürdürülebilirlik yönü ile Ban'ın mimarlık ve kültüre yerel ve evrensel etkisi incelenmektedir. Çalışmada kuramsal olarak incelenen mimarlık ve kültür kavramları birbirileri içinde etkileşim halindedir. Değişim karşılıklı ve evrensel olarak gerçekleşmektedir. Tarihin gidişatındaki kullanıcı ihtiyaçları ve istekleri, estetik beğeniler, doğayı ele alış şekli, politika, maddi kaygılar, malzeme değişikliği gibi birçok etmen kültürü şekillendirmiştir. Kültürdeki bu etkileşimler mimaride de hayat bulmuştur. İnsanoğlunun doğayla bağlantı kurmasını sağlayan kültürün, tasarım teknolojisinin ilerlediği yöne göre yaşanırlılığı devam edecektir. İnsan ve doğa arasında bulunan kültürü somut hale getiren mimarlığa, ekoloji boyutunda büyük bir pay düşmektedir. Ekosistem zarar görmeye başladığı anda insan da zarar görmektedir. Sürdürülebilirlik, sürdürülebilir mimarlık bu açıdan önemlidir. Çalışmada örneklemelerle Shigeru Ban'ın; geleneksel Japon mimarlık kültürünü günümüze yorumlayarak kendine ait ürettiği tasarım malzemesi (kâğıt tüp) ve tasarım teknolojisi ile sürdürülebilir mimarlığa ve insan yaşamına etkisi incelenmektedir. Geleneksel Japon kültüründe yer alan 'doğaya ait olma' söylemi Ban'ın mimari stratejisinde görülmektedir. Ban, insan ve doğayı birbirinden ayırmadan mimarlık kültürünü evrensel hale getirmektedir. Ban'ın insanlık için düşünerek, tasarlayarak yaptıkları vurgulanmak istenmektedir.
2019-01-01T00:00:00ZKentlerin ses kimliğinin işitsel peyzaj yaklaşımı ile belgelenmesinde alan seçim modeli önerisi : Eskişehir örneğiDoğan, Hanife Ayçahttps://hdl.handle.net/11421/231082020-08-16T05:04:44Z2019-01-01T00:00:00ZKentlerin ses kimliğinin işitsel peyzaj yaklaşımı ile belgelenmesinde alan seçim modeli önerisi : Eskişehir örneği
Doğan, Hanife Ayça
Kent kimliği; en basit şekilde 'bir kenti diğer kentlerden ayıran özelliklerin ifadesi' olarak tanımlanmaktadır. Kent kimliği; kent kimliği türlerinden ve bu türleri oluşturan belirleyicilerden oluşmaktadır. Kent kimliği belirleyicilerini; doğal, yapay ve sosyal faktörler oluşturmaktadır. Kent kimliği araştırmalarına yeni kent kimliği belirleyicileri dâhil olmaktadır. Bu belirleyiciler genel olarak kent algısını etkileyen duyusal faktörlerdir. Duyusal faktörler (koku, ses vb.) UNESCO'nun "Somut Olmayan Kültürel Miras" listesinde de yer almaktadır. Buna rağmen literatürde, duyusal faktörlerin oluşturduğu duyusal kimliği, kent kimliği türlerine dâhil eden bir araştırma bulunmamaktadır. Bu sebeple kent kimliğinin kapsamının genişletilmesi gerekmektedir. Duyusal faktörlerden sesin, kentte araştırma konusu olduğu çalışma alanlarından biri olan işitsel peyzaj yaklaşımı ile yapılan çalışmalarda işitsel peyzaj bileşenlerinden sembol sesler üzerinden ses kimliğinin korunması ve belgelenmesi gerekliliği öne çıkmaktadır. Fakat işitsel peyzaj çalışmalarında belgeleme yapılacak alanlar net değildir. Literatürde belgeleme için çalışma konusuna göre tarihi alanlar, kıyı alanları, kent parkları vb. alanlar seçilmektedir. Seçilen bu alanlara bakıldığında, alanların kent kimliği belirleyicilerinin karşılıkları ya da yoğunlaştığı alanlar olduğu ve bu özellikli alanların seçiminde kentin; araştırmacıyı kullanım yoğunluğu, kaynak çeşitliliği vb. gibi sebeplerle kendiliğinden yönlendirdiği görülmektedir. Buradan hareketle çalışma kapsamında kent kimliği belirleyicilerinden faydalanarak; Eskişehir örnekleminde, işitsel peyzaj yaklaşımıyla kentlerde ses kimliğinin belgelenebileceği alanların seçilmesi için bir model önerilmiştir. Önerilen bu modelin ses kimliği belgelemesi yapılacak alanların seçiminde temel olması ve aynı amaçla yapılan çalışmalarda kullanılması beklenmektedir.
2019-01-01T00:00:00Z