Heykel Anasanat DalıSculpturehttps://hdl.handle.net/11421/21992024-03-29T07:08:21Z2024-03-29T07:08:21ZYürüme kavramının heykel plastiğine aktarılmasıhttps://hdl.handle.net/11421/271962023-06-20T06:32:14Z2022-01-01T00:00:00ZYürüme kavramının heykel plastiğine aktarılması
Yürüme kavramı insanlığın ortaya çıktığı ilk dönemlerden günümüze kadar geçen süreçte gizemini korumuştur. İnsan iyi ya da kötü hisler içerisinde kaldığında içsel ve dışsal seslerle donatılır. "Dik dur!" denir daima bedene. Zarif olmak için "Dik dur!", güçlü olmak için "Dik dur!", ilerlemek için "Dik dur!". Yürümek için "Dik dur!". Bir bebeğin, daha ilk adımlarında dahi dimdik ayakta durduğu için sevinç gösterileri tutulur. Bu çalışmada; bedenin sahip olduğu varoluşsal ve içgüdüsel eylemin sanatta edindiği yer, ilk insandan günümüze kadar olan süreçle ele alınmıştır. Çünkü bedenin ellerini kullanmak için ayağa kalkması, iki ayağa evrilmesi devamında sanatı doğurmuştur. Kavramın sanat ortamındaki yeri; mekân, beden, iç-dış kavramları ile birlikte fenomenolojik yaklaşımlarla irdelenmiş olup yürüyen ve yürüten sanatçılarla örneklendirilmiştir. Özümsenen bilgiler ışığında, geleneksel malzeme ile üretilen heykeller ele alınmıştır. Yürüme kavramının fonksiyonel anlam aracılığı eşliğinde; sanatta aranan alternatif arayışların heykel sanatına olan etkileri sorgulanmış, kaynaklar ve görseller aracılığı ile desteklenmiştir.
2022-01-01T00:00:00ZDijital sanatın gösterim yöntemlerine heykel perspektifinden bakış ile üç boyutlu sanal sanat yapıtlarının sergilenme olanaklarının incelenmesiUygan, Ozanhttps://hdl.handle.net/11421/271092023-06-16T06:50:19Z2022-01-01T00:00:00ZDijital sanatın gösterim yöntemlerine heykel perspektifinden bakış ile üç boyutlu sanal sanat yapıtlarının sergilenme olanaklarının incelenmesi
Uygan, Ozan
Heykel sanatı 20. yy'da modern sanat ve ardından gelen postmodern dönemde, biçim ve içerik bağlamlarında büyük değişiklikler geçirmiştir. Heykel, insanın görme duyusunun yarattığı üç boyutlu algıya dayanan, uzamsal bir sanattır. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızla gelişen bilgisayar ve elektronik teknolojilerinin kullanımı önceki medya araçlarını katlayan bir hızla artmış, 1990'larda internet gündelik yaşamda sıklıkla kullanılmaya başlanmış ve bu gelişmeler sanata da etki etmiştir. Önce bilgisayar sanatı, sonra dijital sanat kendilerine has özellikleri ile ayrı bir kategori olarak ortaya çıkmış ve bu sanat alanları, diğer sanat mecraları ile etkileşime girmiştir. Dijital sanat yapıtlarının satılma, sergilenme, arşivleme, konservasyon faaliyetleri geleneksel-den farklı olduğundan, başlangıçta ana akım sanat dünyası ile mesafeli olmuş fakat, dijital sanat üreticileri, kendi topluluklarını ve kurumlarını yaratmış ve bu mecrayı geliştirmiştir. Bilgisayar ve benzeri cihazların görüntüleme arabirimleri olan ekranlar-da insan bilgisayar arayüzlerinin geliştirilmesi, bu cihazları görsel bir yapıya bürün-dürmüştür. Bilgisayar grafiklerinde üç boyutlu nesnelerin görüntülenmesine dair araştırmalar ve üç boyutlu uzamsal algıyı sağlayan görüntüleme sistemleri, heykelde tasarım ve üretime katkı sağlamasının yanında, dijital ortamlarda yaratılan uzamlarda üç boyutlu sanat yapıtlarının yapılabilmesine olanak tanıyarak, tamamen fiziksel olarak görülen heykel sanatının, yalnızca sanal ortamlarda üretilip izleyiciye sunulabilmesine olanak tanımıştır.
2022-01-01T00:00:00Z20. yüzyıl ile gelişen edüstriyel metallerin heykel üzerindeki etkisi ve renk kavramının yeni kazanımlarıhttps://hdl.handle.net/11421/270362023-01-18T07:16:10Z2022-01-01T00:00:00Z20. yüzyıl ile gelişen edüstriyel metallerin heykel üzerindeki etkisi ve renk kavramının yeni kazanımları
Tezin birinci bölümünde, madenlerin keşfi ile hayatın içerisine giren ve aynı zamanda çağlara isimlerini veren Bakır, Bronz ve Demirin işlenmesi, ilk uygarlıklardaki gelişmeleri ve Heykel Sanatına etkisi irdelenmiştir. İkinci bölümde, Sanayi Devrimi sonrası gelişen teknoloji ve bilimin toplum ile sanatın içerisinde uğrattığı yeni gelişimler, aynı zamanda metallerin yeni endüstriyel halleri ve hazır, atık, buluntu metal nesnelerin Heykel Sanatına girmesiyle oluşan etkiler, akımlar ve sanatçılar incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise Heykel Sanatında, özelikle 20. Yüzyılın ortalarında yaşanan gelişmeler bağlamında renk kavramının metal heykellere uygulanması ve etkileri, sanatçılar ve işleri ile ele alınmıştır.
2022-01-01T00:00:00ZHeykel ve mimari etkileşiminin doğurduğu içine girilebilir heykellerhttps://hdl.handle.net/11421/268042022-09-06T10:41:57Z2022-01-01T00:00:00ZHeykel ve mimari etkileşiminin doğurduğu içine girilebilir heykeller
Heykel sanatı ve mimari tarihsel süreç içerisinde hep etkileşimde olmuş iki disiplindir. Bu etkileşim, modernizm öncesi dönemde mimari strüktürün bezenmesinde kullanılan heykel sanatının, modernizm sonrası ortaya çıkan Konstrüktivizm, Bauhaus gibi yaklaşımlarla ve ayrıca endüstriyel malzeme kullanımı ile başkalaşıma uğramış, özellikle 1960 sonrası dönemde içine girilebilir heykellerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu tez kapsamında birinci bölümde heykel sanatını mimari strüktüre yaklaştıran Konstrüktivizm ve Bauhaus'a değinilmiş, ikinci bölümde ise mimari ile benzerlik gösteren içine girilebilir heykeller incelenmiştir. Heykel ve mimarinin benzerlikleri, disiplinler arası etkileşimin daha iyi anlaşılabilmesi için 20. yüzyıl ve 21. yüzyıl mimarlarının yapılarındaki heykelsi yaklaşımlar ise üçüncü bölümde incelenmiştir.
2022-01-01T00:00:00Z