Sayı: 09 (2015)Aralık 2015https://hdl.handle.net/11421/232412024-03-29T05:14:37Z2024-03-29T05:14:37ZGrafik tasarımın bilgilendirme ve yönlendirme tasarımındaki rolü ve Londra Eskişehir örnekleri üzerinden bir incelemehttps://hdl.handle.net/11421/234172020-08-15T21:19:24Z2015-01-01T00:00:00ZGrafik tasarımın bilgilendirme ve yönlendirme tasarımındaki rolü ve Londra Eskişehir örnekleri üzerinden bir inceleme
Kentler büyüyen, gelişen ve giderek karmaşıklaşan organik yapılardır ve kentlerde yaşam kalitesini korumak, bir sistem kurma zorunluluğunu ve tasarımı beraberinde getirir. Özellikle hızlı
nüfus artışının ve göçün yoğun olduğu metropollerde, toplu taşıma, günlük hayatın vazgeçilmez
unsurlarındandır. Toplu taşıma araçları, raylı sistemler, otobüsler, trenler ve bunlara bağlı olarak
inşa edilen geçitler, tüneller, istasyonlar ve yolların hayata geçirilmesi sürecinde mühendislik bilgisi kadar mimarlık, tasarım ve grafik tasarım bilgisi de gereklidir. Grafik tasarım, toplu taşıma
araçlarının kullanımında bilgiyi kısa sürede iletir ve anlaşılır kılar. Evrensel bir dil olan grafik dil,
ulaşım sistemlerini kullanma kapasitesi olan herkesi kapsar ve kullanımına fırsat verir. Bu makale,
Londra ve Eskişehir kentleri örneği ele alınarak ve bu kentlerdeki metro ve tramvaylarda kullanılan kurum kimliği ve yönlendirme tasarımlarına odaklanarak toplu taşımada grafik tasarımın
yerini ve önemini vurgulamayı amaçlamaktadır.; Cities are organic structures that tend to grow more complicated; maintaing the quality of life
in cities requires designing systems. Rapid growth of population and received migration in metropoleis, makes public transportation an essential part of daily life. Public transportation vehicles,
rail systems, buses, trains and passages, tunnels, stations and roads being built in correspondance
with the systems, require architecture, design and graphic design as much as it requires physical
construction and engineering. Graphic design helps information to be transmitted rapidly and
accurately. Graphic language, being a universal language, encompasses most transportation users
and allow the systems to be used by all. This article aims to examine the role of graphic design in
public trasportation sistems by focusing on London and Eskişehir examples.
2015-01-01T00:00:00ZNâyi Osman Dede’nin mevlevi ayinlerinde makam ve usul yapılarıAvcı Akbel, BurcuSahil, Buğra Sercanhttps://hdl.handle.net/11421/234162020-08-15T21:19:20Z2015-01-01T00:00:00ZNâyi Osman Dede’nin mevlevi ayinlerinde makam ve usul yapıları
Avcı Akbel, Burcu; Sahil, Buğra Sercan
Bu makalede, Nâyi Osman Dede’nin bestelediği üç Mevlevi âyini makam ve usul yapıları açısından incelenmiş ve yaşadığı XVIII. yüzyılın dönem özelliklerini bestelerine nasıl yansıttığı incelenmiştir.
İncelemeler sonucunda makam zenginliği açısından Osman Dede’nin âyinlerinin diğer
âyinlerden çok farklı bir yerde durmadığı ve usul kullanımı açısından ilk defa kendinden öncekilerden farklı usulleri kullandığı tespit edilmiştir.; This research focuses on three of Nâyi Osman Dede’s compositions in Mevlevi Ayini form and
aims at understanding how XVIII. century music understanding were reflected in his composition
style, usage of makams and usuls.
According to the analysis results, his ayins were on the same path with other ayin composers in
his era in terms of makam diversity, but he largely diverged from the tradition in usul selections
and makam applications.
2015-01-01T00:00:00ZMagdalena Abakanowicz ve “Agora” adlı yerleştirmesiBilir, Ayşehttps://hdl.handle.net/11421/234122020-08-15T21:19:17Z2015-01-01T00:00:00ZMagdalena Abakanowicz ve “Agora” adlı yerleştirmesi
Bilir, Ayşe
Bu araştırmada, kamusal alandaki sanat çalışmaları ile dikkat çeken ve yapıtları ile yetkin
bir konuma sahip olan Magdalena Abakanowicz’in Agora adlı yerleştirmesi konu edilmektedir.
Yazıda Agora ile birebir karşılaşmanın sonucunda edinilen izlenim ve duyumsamalar üzerinden
yapıtın bireysel, yerel ve küresel etkenlerle olan etkileşiminin incelenmesi amaçlanmaktadır. Agora,
sanatçının çocuk belleğine yer etmiş savaşın vahşetinin kişisel anlatım dilinin biçimlenmesinde
belirleyici bir unsur olduğunu yansıtması açısından önemli bir örnektir. Yerleştirmedeki heykeller
insan vücudunun baş, kol, el gibi kısımları eksik bırakılarak, gelişigüzel ve kabaca yapılmış gibi görünseler de metaforik anlamlarla yüklüdürler. Demir döküm olan heykeller tek kalıptan dökülmüş
izlenimi bırakmalarına rağmen hepsi birbirinden farklıdır. Sanatçı heykellerin yüzeyinde eliyle
müdahale ederek oluşturduğu dokularla enerjisi yüksek, gerilimli farklılıklar elde etmiştir. Her
şeyin estetikleştirildiği ve görselleştirildiği bir çağda yerleştirmenin gelişigüzel, özensiz yapılmış
izlenimi uyandıran görünümüne karşın rahatsız eden, şaşırtan, şoke eden görünümüne yüklenen
metaforik anlamlar zihinsel bir çabayı gerektirmekte ve bu yönüyle çağı yeniden düşünmeyi tetiklemektedir.; This research is about the Agora which is the art of Magdalena Abakanowich who is famous
with public arts and accepted as an authority on this field. This paper aims to analyse the individual, local and global interactions of the art as a result of having reflections and senses when meeting
Agora one by one. The installation stands as a good example of how the traces of war embedded in
her childhood memory heve been a determining factor in the development of the way she expresses
herself. The sculptures in the installation even if they seem to be created innatentively and crudely
locking important parts of the human body (arms and the head) are charged heavily with metaphorical meaning. the iron-cast sculptures looking as if they are shaped by a single mould are in fact
all different from each other. The artist forming high energy tissues through to the surface of the
statües by her hands has achieved tensional variations. In an era in which everything is aesteticized and visualized, The installation while giving the impression that it is carelessly and randomly
formed, also stimulates an intellectual effort to evaluate the era within its metaphorical meaning
attributed by itsirritating, surprising and shocking visuality.
2015-01-01T00:00:00ZGünümüzde müzecilik anlayışıOkan, Bernahttps://hdl.handle.net/11421/234112020-08-15T21:19:14Z2015-01-01T00:00:00ZGünümüzde müzecilik anlayışı
Okan, Berna
Müze, kültürel değer taşıyan unsurlardan oluşan bir bütünü türlü biçimlerde korumak, incelemek, değerlendirmek, sergilemek amacıyla toplum yararına sürekli yönetilen kurumdur. Temelde
amacı korumak, toplamak, belgelemek ve değerlendirmektir. Son yıllarda müzecilik anlayışının
insan odaklı olduğu bir gerçektir. 20.yy.da kütüphane, laboratuar gibi kurumlar arasına müzelerde katılmıştır. Günümüzde Müzelerin insan oluşumuna kültürel olduğu kadar toplumsal katkıları
da mercek altına alınarak, müzelerin pedagojik, sosyolojik, psikolojik, eğitim ve ekonomik açılardan taşıdığı önem de vurgulanmaya başlanmıştır.; The museum is an institution that is managed on behalf of the public benefit, to protect, study,
exhibit the combination which is composed of items that possess cultural values in various methods. Its basic purpose is to protect, collect, document and evaluate. In recent years, it is a fact the
mıseumology is people-oriented. In 20 th century, the museums are considered as institutions like
libraries and laboratories. Presently, the social as well as cultural contributions of the museums to
the human development are being studied; the pedagogic, sociologic, psychologic, educational and
economical importance of the museums are being emphasized.
2015-01-01T00:00:00Z