Cilt :3 Sayı (4)Ekim 2017https://hdl.handle.net/11421/243402024-03-29T07:05:40Z2024-03-29T07:05:40ZAnadolu Üniversitesi çalışanlarının açık ve uzaktan öğretime ilişkin tutumlarıhttps://hdl.handle.net/11421/247492020-09-11T10:35:48Z2017-01-01T00:00:00ZAnadolu Üniversitesi çalışanlarının açık ve uzaktan öğretime ilişkin tutumları
Bu çalışmanın amacı Anadolu Üniversitesi çalışanlarının açık ve uzaktan öğretime ilişkin tutumlarının saptanmasıdır. Bu amaçla
bir araştırma projesi kapsamında geçerli ve güvenilir bir tutum ölçeği geliştirilmiş ve analizler sonucu bilişsel, duyuşsal,
davranışsal faktörleri kapsayan nihai model doğrultusunda çalışanların tutumları değerlendirilmiştir. Araştırmada Anadolu
Üniversitesi’nde çalışan toplam 4863 (2569 akademik personel, 2294 idari personel) personele iki bölüm ve 51 sorudan oluşan
bir sormaca uygulanmış, şu sonuçlar elde edilmiştir: Çalışmaya katılan toplam 894 personelin %55’i akademik personel, %45’i
idari personel, %47’si kadın ve %53’ü erkektir. Katılımcıların neredeyse yarısı bu sistemde öğrenci olmuştur. Katılımcılar
büyük çoğunlukla sosyal bilimler alanını ve önlisans düzeyini uzaktan öğretim için uygun bulurken, sistemde kullanılan
öğrenme ortamları açısından internet ve bilgisayar destekli ortamlar en fazla tercih edilmiştir. Açık ve uzaktan öğretime ilişkin
tutum ölçeği analiz sonuçlarına göre; ölçeğin 32 madde ve üç faktöriyel modelle yapı geçerliği ve iç tutarlılığı sağlanmıştır.
Madde düzeyinde analizlere göre, genellikle katılımcıların açık ve uzaktan öğretime ilişkin olumlu ve ortalamanın biraz üzerinde
bir tutuma sahip oldukları söylenebilir. Bu sonuç, 30 yılı aşkın süredir hizmet veren Açıköğretim Sistemi içerisinde görev alan
Anadolu Üniversitesi çalışanları için beklenen bir sonuçtur.; The purpose of this study was to determine the attitudes of Anadolu University employees’ attitudes regarding open and distance
education. For this purpose, a valid and reliable attitude scale was developed within the scope of a research project, and the
attitudes of workers were examined in the final model including cognitive, affective and behavioral factors. A survey consisting
of two parts and 51 questions was given to a total of 4863 employees (2569 academics and 2294 administrative personnel) work
at Anadolu University and these results below were obtained: %55 of the personnel who participated in the study was academics
and the remaining %45 was administrative personnel. %47 of the all participants was women and %53 was men. Almost half
of the participants mostly reported that social sciences and associate`s degree level were the most suitable programs for distance
education and the most applicable learning environments are declared to be internet and computer based settings. According to
the factor and reliability analyses, the attitude scale with 32 items and 3 factorial model is a validity and reliable instrument.
Item level analyses revealed that the participants usually have positive and relatively average attitude towards open and distance
education. This is an expected result for Anadolu University employees who have been taking part in the Open Education
System for more than 30 years.
2017-01-01T00:00:00ZAyrımcılığın özel bir alanı olan HIV Pozitif kadınlar ve çalışma hayatı: Bir netnografi çalışmasıAksu, Okanhttps://hdl.handle.net/11421/247432020-09-09T08:41:59Z2017-01-01T00:00:00ZAyrımcılığın özel bir alanı olan HIV Pozitif kadınlar ve çalışma hayatı: Bir netnografi çalışması
Aksu, Okan
HIV/AIDS salgını/pandemisi ortaya çıktığı ilk günden bu yana tüm dünyada bir sağlık sorunu olmaktan ziyade HIV Pozitif
bireyler için dolaylı ve/veya direkt olarak fiziksel, duygusal, ekonomik, tıbbi bir ayrımcılık ve şiddet konusu haline gelmiştir.
Birleşmiş Milletlerin düzenli olarak yayımladığı raporlara göre HIV/AIDS salgınından dünyada en çok etkilenen gruplar, kadınlar
ve çocuklardır. Kadın ve çocuklar, HIV/AIDS tedavisine ulaşmak konusunda toplumdaki diğer gruplara göre daha dezavantajlı
konumdadırlar. Bu noktada kadın ve çocukların, HIV statüleri nedeniyle sosyal ve ekonomik alanlarda tüm dünyada olduğu gibi
Ülkemizde de ayrımcılığa uğradığı bilinmektedir. Birleşmiş Milletler ve Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığının raporlarına
göre HIV/AIDS Türkiye’de dünya ortalamasının üzerinde bir artış hızı göstermektedir. Özellikle kadınların HIV ile enfekte olma
konusunda büyük bir risk altında olduğunun vurgulandığı raporlarda Türkiye’de bu konuda ciddi bir önlem alınmaması
durumunda HIV/AIDS’in yayılımın hızının ve vaka sayısının yükseleceği, HIV Pozitif bireylere yönelik ayrımcılık ve şiddet
olaylarının artacağı vurgulanmaktadır. HIV Pozitif bireylere uygulanan “İnkâr, Damgalama ve Ayrımcılık Üçgeni” olarak bilinen
toplumsal davranış yapısı HIV/AIDS’in yayılıma hızını artırmakta, HIV Pozitif bireylerin ayrımcılığa uğramasına neden
olmaktadır. İnkâr, Damgalama ve Ayrımcılık Üçgeninin kırılması için HIV Pozitif kadınların iş hayatındaki sorunlarının tespit
edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada konu ile alakalı olarak HIV Pozitif kadınlar ile görüşmeler gerçekleştirilerek HIV Pozitif
kadınların ayrımcılığa maruz kaldığı alanlar tespit edilecek ve İnkâr, Damgalama ve Ayrımcılık Üçgeninin kırılması için çözüm
önerileri tartışılacaktır.; Rather than a world wide health problem, HIV epidemic, since it had been existed, became a tool of direct or indirect physical,
psychological, economic, and medical discrimination and violence. According to the regular publishings of the United Nations,
women and children are the most disadvantaged group in HIV epidemic, in regards to the achivement of health services. At this
point, it is known that women and children in our country come face to discrimination as well as in the World. In the data gathered
by the United Nations and Turkish Republic Ministry of Health, the rising rate of HIV in Turkey is above than the average of the
World. In the reports, in that especially women are the under the risk of being infected to HIV, HIV will spread rapidly and the
discrimination and violence against the HIV Positive individuals unless Turkey does not take serious preventions. The social
behaviour known as “Ignorence, Labeling, and Discriminatio Triangle” against the HIV Positive individuals leads to increase of
HIV/AIDS epidemic rate and discirimination of HIV Positive individuals. To break down the “Ignorence, Labeling, and
Discriminatio Triangle”, the problems of the HIV Positive women must be clarified in working life. In this study, interviews will
be conducted to the HIV Positive Women to underly the discrimination areas of the HIV Positive women; and some prevention
policies will be suggessted to break down the “Ignorence, Labeling, and Discriminatio Triangle”.
2017-01-01T00:00:00ZUzaktan eğitimde destek hizmetlerine genel bakış: sorunlar ve eğilimlerDurak, Gürhanhttps://hdl.handle.net/11421/247422020-09-09T08:41:43Z2017-01-01T00:00:00ZUzaktan eğitimde destek hizmetlerine genel bakış: sorunlar ve eğilimler
Durak, Gürhan
Bu çalışmada Açık ve Uzaktan Öğrenme (AUÖ) kurumlarındaki destek hizmetlerini çeşitli boyutlar açısından incelemek
amaçlanmıştır. İnternet teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, beraberinde çevrimiçi ders veren kurumların sayısını da arttırmıştır.
Öğrenci sayılarındaki artış AUÖ kurumlarını destek hizmetleri konusunda yeni arayışlara yöneltmektedir. AUÖ kurumları
nitelikli destek hizmetleri sunmadıklarında, öğrencilerin yalıtılmışlık hissi, yönlendirilme ve yönetim eksikliği ve olası
motivasyon kayıplarıyla karşılaştıkları bilinmektedir. Bu durum eğitimin tamamlanamaması gibi istenmeyen sonuçları da
beraberinde getirebilir. Alanyazında yapılan çalışmalarda destek hizmetleri denilince öne çıkan, öğrenci destek hizmetleridir.
Ancak destek hizmetleri yalnızca öğrenci destek hizmetlerinden ibaret değildir. Bir başka deyişle, yöneticilere ve çalışan
görevlilere de verilen destek hizmetleri mevcuttur. AUÖ kurumlarının sağladığı destek hizmetlerinde bazı olumsuz durumların
ve sınırlılıkların olduğu çeşitli çalışmalarda belirtilmiştir. Bahsi geçen durumlar, “sorunlar” başlığında incelenmiş olup, nitelikli
çalışan sayısı, geri bildirimlerle ilgili sorunlar, yönetsel sorunlar, teknik sorunlar, sosyal etkileşim vb. gibi başlıklar altında
değerlendirilmiştir. Çalışmada son olarak destek hizmetlerindeki eğilimler araştırılmış ve ileride yapılacak araştırmalara bazı
öneriler sunulmuştur.; The purpose of this study is to investigate the support services in terms of various dimensions in Open and Distance Learning
(ODL) institutions. The developments in Internet technologies have also increased the number of institutions offering online
courses. The increasing number of students leads ODL institutions to innovations regarding support services. Obviously, when
ODL institutions do not provide sufficient support services, students are confronted with the feeling of isolation, with lack of
guidance and management, and with probable loss of motivation. This can lead to undesirable results such as inability to complete
the training. Although support services are generally associated with support services provided for students, support services do
not just include those for students. In other words, support services are provided for managers and personnel as well. It is pointed
out in several studies that some negative situations and limitations are involved in support services provided by ODL institutions.
In the present study, these situations and limitations were examined under the main heading of "Problems” including the subheadings of number of qualified employees, problems with feedback, managerial problems, technical problems, social interaction
and so on Finally, the trends in support services were searched and some suggestions were put forward for future research.
2017-01-01T00:00:00ZAçıköğretimde kullanılan sınavlardan Klasik Test Kuramına ve Madde Tepki Kuramına göre elde edilen yetenek ölçülerinin karşılaştırılmasıhttps://hdl.handle.net/11421/247412020-09-09T08:41:24Z2017-01-01T00:00:00ZAçıköğretimde kullanılan sınavlardan Klasik Test Kuramına ve Madde Tepki Kuramına göre elde edilen yetenek ölçülerinin karşılaştırılması
Öğrenci başarısının gerçeğe uygun kestirilmesi her zaman önemli bir sorun olmuştur. Klasik Test Kuramı ve Madde Tepki Kuramı
öğrenci başarısını gerçeğe yakın kestirmek amacıyla geliştirilmiş yaklaşımlardır. İki kuram için de testin çok boyutlu olup
olmadığı önemli bir problemdir. Bu çalışmada 150000 kişiden daha fazla kişinin katıldığı geniş katılımlı bir sınavın çok boyutlu
olup olmadığı DIMTEST ve NOHARM yöntemiyle incelenmiştir. Yapılan analizler sonucunda sınavın iki boyutlu olduğu
görülmüştür. Verilerin hangi madde tepki kuramı modeline uyum gösterdiğini bulmak amacıyla yapılan analizler sonucunda
verilerin 3 parametreli lojistik modele daha iyi uyum gösterdiği görülmüştür. Klasik test kuramına ve madde tepki kuramına
dayalı yetenek kestirimleri arasındaki ilişkilerin farklı kitapçıklarda 0,801 ile 0,894 arasında değiştiği saptanmıştır. İki kurama
dayalı yetenek kestirimlerinin benzer olmakla birlikte birbirlerinin yerine kullanılamayacağı sonucuna ulaşılmıştır.; Estimating true scores of students has always been a problem. Classical Test Theory and Item Response Theory are two different
theories developed for estimating true score of students. Multidimensionality is a problem for both theories. In this study
multidimensionality is examined in a test more than 150000 student attented using DIMTEST and NOHARM. Results showed
that the exam found two dimensional. It is found that data fits the 3 parameter logistic model best. The correlation between
Classical Test Theory and Item Response Theory ability estimations are differ between 0,801 and 0,894 based on exam booklet.
It is found that both ability estimates are not interchangeable.
2017-01-01T00:00:00Z