Tez KoleksiyonuThesis Collectionhttps://hdl.handle.net/11421/24862024-03-29T01:32:54Z2024-03-29T01:32:54ZSeçilmiş ülkelerle karşılaştırmalı olarak teknoloji yoğun işyerlerinde uygulanan siber gözetimin hukuksal boyutuhttps://hdl.handle.net/11421/262512021-10-22T08:22:19Z2019-01-01T00:00:00ZSeçilmiş ülkelerle karşılaştırmalı olarak teknoloji yoğun işyerlerinde uygulanan siber gözetimin hukuksal boyutu
Gözetim kavramı, tarih boyunca en eski çağlardan günümüze kadar olan süreçte her zaman insan hayatının bir parçası olarak var olmuştur. Ancak teknolojide her geçen gün meydana gelen gelişmelerle birlikte gözetim mekanizmasında da değişme ve gelişmeler meydana gelmiştir. Günlük hayatta var olan gözetleme faaliyeti, çalışma hayatına da girerek yerini elektronik araçlarla gerçekleştirilen siber gözetim faaliyetine bırakmıştır. Çalışma hayatında birçok amaçla işverenler tarafından işçilere siber gözetim faaliyeti uygulanmaktadır. Siber gözetim faaliyetinin uygulanmasında işçinin kişisel verilerinin ve özel hayatın gizliliğinin korunması esastır. Bu bağlamda gerek uluslararası mevzuatta gerekse de ulusal mevzuatta işçilerin korunması amacıyla birtakım hukuki düzenlemeler yapılmıştır. Bu hukuki düzenlemeler ise, dağınık bir görünüm arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı da dağınık bir görünüm arz eden uluslararası ve ulusal belgelerde bir bütünlük sağlamak ve ülke uygulamalarından yola çıkarak siber gözetim faaliyetiyle ilgili mevzuatında hükümler bulunan ülkelerin, bu konuda hüküm bulunmayan ülkelere mevzuatlarını düzenlemesi konusunda yol göstermesidir.
2019-01-01T00:00:00ZSeçilmiş ülkelerle karşılaştırmalı olarak teknoloji yoğun işyerlerinde uygulanan siber gözetimin hukuksal boyutuhttps://hdl.handle.net/11421/262322021-10-19T12:39:43Z2019-01-01T00:00:00ZSeçilmiş ülkelerle karşılaştırmalı olarak teknoloji yoğun işyerlerinde uygulanan siber gözetimin hukuksal boyutu
Gözetim kavramı, tarih boyunca en eski çağlardan günümüze kadar olan süreçte her zaman insan hayatının bir parçası olarak var olmuştur. Ancak teknolojide her geçen gün meydana gelen gelişmelerle birlikte gözetim mekanizmasında da değişme ve gelişmeler meydana gelmiştir. Günlük hayatta var olan gözetleme faaliyeti, çalışma hayatına da girerek yerini elektronik araçlarla gerçekleştirilen siber gözetim faaliyetine bırakmıştır. Çalışma hayatında birçok amaçla işverenler tarafından işçilere siber gözetim faaliyeti uygulanmaktadır. Siber gözetim faaliyetinin uygulanmasında işçinin kişisel verilerinin ve özel hayatın gizliliğinin korunması esastır. Bu bağlamda gerek uluslararası mevzuatta gerekse de ulusal mevzuatta işçilerin korunması amacıyla birtakım hukuki düzenlemeler yapılmıştır. Bu hukuki düzenlemeler ise, dağınık bir görünüm arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı da dağınık bir görünüm arz eden uluslararası ve ulusal belgelerde bir bütünlük sağlamak ve ülke uygulamalarından yola çıkarak siber gözetim faaliyetiyle ilgili mevzuatında hükümler bulunan ülkelerin, bu konuda hüküm bulunmayan ülkelere mevzuatlarını düzenlemesi konusunda yol göstermesidir.
2019-01-01T00:00:00ZBenlik kurgusu ve işe ilişkin duygusal iyilik hali arasındaki ilişki : kamu ve özel sektörde karşılaştırmalı araştırmahttps://hdl.handle.net/11421/235462020-08-16T05:26:54Z2018-01-01T00:00:00ZBenlik kurgusu ve işe ilişkin duygusal iyilik hali arasındaki ilişki : kamu ve özel sektörde karşılaştırmalı araştırma
Benlik kavramı kültürel açıdan ele alındığında benlik kurgusu olarak ifade edilmektedir. Günümüzde örgütler, çalışanlarının işe ilişkin olumlu duygular beslemelerinin örgütün geleceği için öneminin farkında olduklarından çalışanların işe ilişkin iyilik halleri de giderek önem kazanan konular arasındadır. Ülkemizde özel sektör ve kamu sektörü iki farklı yapıdır ve birbirinden çok farklı değerlere ve örgüt yapısına sahiptir. Bu çalışmanın amacı çalışanların benlik kurgularının işe ilişkin duygusal iyilik halleri ile ilişkisisin kamu sektörü ve özel sektör bakımından karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Araştırmanın örneklemi, Ankara ve Eskişehir illerinde kamu sektöründe ve özel sektörde çalışan 202 kişiden oluşmaktadır. Analizler sonucunda kamu sektöründe ilişki yöneliminin cinsiyete bağlı olarak farklılık gösterirken, kendileşme yöneliminin farklılık göstermediği, özel sektörde benlik kurgusunun cinsiyete göre farklılaşmadığı, işe ilişkin duygusal iyilik halinin kamu sektöründe, lise ve yüksek lisans-doktora değişkenleri bağlamında farklılık gösterirken özel sektörde eğitim seviyesine bağlı olarak herhangi bir farklılık göstermediği, her iki sektörde de çalışma yılının işe ilişkin duygusal iyilik halinde herhangi bir etkisi olmadığı, kamu sektöründe çalışanların işe ilişkin duygusal iyilik hallerinin özel sektörde çalışanlardan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, kamu sektöründe işe ilişkin duygusal iyilik hali ile ilişki yönelimi arasında pozitif ilişki saptanırken, kendileşme yönelimi arasında ters yönlü ilişki saptanmıştır. Özel sektörde kendileşme yönelimi ve ilişki yönelimi ile işe ilişkin duygusal iyilik hali arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir.
2018-01-01T00:00:00ZGazetecilerin prekerleşen emeği : Eskişehir'de bir incelemeÖzkan, Ece İremhttps://hdl.handle.net/11421/78222021-04-13T06:48:18Z2018-01-01T00:00:00ZGazetecilerin prekerleşen emeği : Eskişehir'de bir inceleme
Özkan, Ece İrem
Küreselleşme ile birlikte hayatımızın her alanında yaşanan değişimler işgücü piyasasını derinden etkilemiştir. Prekarya, küreselleşmenin emek piyasalarını giderek esnek hale getirmesi ile birlikte her geçen gün büyümekte olan ve geleceğe dair kaygıları olan kesimi ifade eden bir kavramdır. Bu bakımdan kavram, güvencesiz ve esnek emek biçimlerini gözler önüne sermek ve incelemek açısından elverişli bir tartışma alanı açmaktadır. Kol gücünden ziyade zihin gücünün üretim sürecine dahil olması, hizmet sektörünün giderek artan payının bir sonucudur. Bir beyaz yakalı olan ve fikir işçisi olarak da niteleyebileceğimiz gazeteciler özellikle medya sektörünün değişen yapısı altında prekerleşme açısından incelenmeye uygun bir meslek grubudur. Bilgi teknolojilerinin ilerlemesi, medya sektörünün holdingler bünyesinde toplanması gibi birçok sebepten dolayı gazetecilik emeği prekerleşmektedir. Araştırmada Eskişehir genelinde çalışan yerel gazetecilerin prekaryaya ait deneyimleri ve bu deneyimleri oluşturan etmenler ile gazetecilik incelenmiştir. Bu araştırmada görüşme yapılan gazetecilerin prekaryayı tanımlayan yedi tip güvenceden yoksun kalıp kalmadığı incelenmiştir. Bu güvenceler; emek piyasası güvenliği, istihdam güvenliği, iş güvenliği, çalışma güvenliği, vasıfların yeniden üretiminin güvenliği, gelir güvenliği, temsil güvenliğidir. Sonuç olarak gazeteciler kendilerini yeni bir sınıf olarak prekaryaya dahil hissetmek yerine güvencesizleşen ve giderek ürettiğine yabancılaşan ve prekerleşmekte olan bir işgücü olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tez (yüksek lisans) - Anadolu Üniversitesi; Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı; Kayıt no: 491466
2018-01-01T00:00:00Z