Sosyoloji
https://hdl.handle.net/11421/2228
Sociology2024-03-28T17:46:26ZKonukseverlik etiği ve özne : İzmir'de mültecileri karşılama pratiklerinin genişletilmiş analizi
https://hdl.handle.net/11421/26296
Konukseverlik etiği ve özne : İzmir'de mültecileri karşılama pratiklerinin genişletilmiş analizi
Son yıllarda yaşanan zorunlu göç hareketleri, içinde bulunduğumuz geniş coğrafyada 'mülteci krizi' olarak adlandırılan bir toplumsal soruna dönüşmüştür. Bu krizin bir çok boyutu olmakla birlikte, esasen etik-politik bir kriz olduğunu iddia edebiliriz. Mültecileri dışarıdan gelen geçici misafirler olarak gören koşullu konukseverlik pratikleri, bu krizin temel sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Koşulsuz konukseverliği işaret eden konukseverlik etiği ve bu etiğin politik öznenin inşasında hakikatler etiği ile bir araya getirilmesi, mülteci krizinin çözümü konusunda merkezi bir önemi temsil etmektedir. Bu tez çalışması; İzmir'in Basmane semtinde mültecileri koşulsuz konukseverlik pratikleriyle karşılayan kişi ve kurumların vaka analiziyle, etik-politik öznenin kuramsal yeniden inşasını amaçlamaktadır. Teorik yeniden inşa; hakikatler etiği ile konukseverlik etiğinin reel politik içerisinde sentezlenmesi ve konukseverlik etiğinin ilişkisel analizi üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda Basmane'de mültecilerle yönelik konukseverlik pratikleri sergileyen beş farklı organizasyondan gönüllülerle yüz yüze mülakatlar yapılmıştır. Genişletilmiş vaka yöntemi temel alınarak gerçekleştirilen bu araştırmada veriler, toplam 29 görüşmeciyle yapılan derinlemesine mülakatların ve bazı organizasyonların faaliyetlerinin katılımcı gözlem tekniği ile yorumlanması üzerine oluşturulmuştur. Mülakat yapılan görüşmecilerin önemli kısmı, saha araştırması sırasında kurulan ilişkiler üzerinden amaçlı olarak seçilmiştir. Bazı görüşmeciler ise kar topu tekniği üzerinden belirlenmiştir. Araştırmaya konu olan diğer bir vaka olarak Atina'da City Plaza işgal mekanı, katılımcı gözlem tekniği ve bu organizasyondan bazı gönüllülerle yapılan mülakatların yorumlanması üzerinden ele alınmıştır. Verilerin analizi üzerinden ulaşılan sonuçlarla, araştırmanın amacına uygun olarak, kuramsal çerçeve yeniden inşa edilmiştir. Teorik yeniden inşa ile ulaşılan sonuçlardan en önemlisi; politik öznenin oluşumuna kılavuzluk edecek pratik ilkelerin, hakikatler etiği içerisine eklemlenmiş konukseverlik etiğine ait kavramlarla sağlanabileceğidir. Konukseverlik etiğine ait vazgeçme ve koşulsuz kabul edimleri, bir hakikatin sürdürülmesi kapsamında çoklu öznelerin bir arada bulunmasının etik ilkelerine dahil edilebilir.
2019-01-01T00:00:00ZTürkiye'de Suriyeli çocukların eğitim durumlarının değerlendirilmesi : Kızıltepe örneği
https://hdl.handle.net/11421/26268
Türkiye'de Suriyeli çocukların eğitim durumlarının değerlendirilmesi : Kızıltepe örneği
Bu çalışma 2011 yılında Suriye'de yaşanan iç savaş sonrasında Türkiye'ye göç edip Mardin ilinin Kızıltepe ilçesine yerleşen eğitim çağındaki göçmen çocuklarının eğitim sürecindeki deneyimlerini ve eğitim sorunlarını analiz edip, sorun alanlarını tespit ederek yaşadıkları sorunlara çözüm önerileri sunmayı hedeflemiştir. Nitel yöntemle yapılan bu araştırma kapsamında, 20 Suriyeli Ortaöğretim öğrencisi, 6 veli, 5 öğretmen, 3 Suriyeli gönüllü eğitici (Koordinatör), 5 eğitim kurumu yöneticisi, 2 il-ilçe milli eğitim yöneticisi (Şube Müdürü) ve 4 (2 Sendika, 2 dernek) sivil toplum örgütü yöneticisi olmak üzere 45 kişi ile derinlemesine görüşme yapılmıştır. Saha çalışmasını gerçekleştirdiğimiz Kızıltepe'de eğitimine devam eden Suriyeli çocukların eğitim durumlarını incelediğimizde okulda yaşadıkları temel sıkıntının dil ve buna bağlı olarak iletişim sorunu olduğu görülmektedir. Katılımcıların neredeyse tamamı çocukların dil ve buna bağlı olarak iletişim sıkıntısı yaşadığını ifade etmiştir. Bu temel sorunun yanında Suriyeli çocuklar eğitimleri sürecinde, dersleri anlamada güçlük, buna bağlı olarak derslerde başarısızlık, dışlanma ve önyargılara maruz kalma, okul kültürüne uyum sağlayamama gibi pek çok konuda sıkıntı yaşamaktadırlar. Eğitim sürecinde yaşanan sorunların çözümüne yönelik olarak, Türkçe dil kurslarının artırılması, farklı programların uygulanması ve eğitimleri sürecinde mülteci çocuklara uzman desteğinin verilmesi gibi öneriler ön plana çıkmıştır. Ayrıca rehberlik çalışmalarını artırılması, sosyalleşme çalışmalarına ağırlık verilmesi ve okuldaki tüm personele hizmet içi eğitimin verilmesi diğer öneriler arasındadır.
2019-01-01T00:00:00ZTwitter'da gerçekleştirilen saldırgan mizah : troller üzerine sosyolojik bir araştırma
https://hdl.handle.net/11421/26250
Twitter'da gerçekleştirilen saldırgan mizah : troller üzerine sosyolojik bir araştırma
Bu çalışmanın amacı trollerin sosyal medya ağlarında artan kışkırtıcı eylemlerinin arkasındaki motivasyonu keşfetmek ve trol çalışmalarına sosyolojik bir katkı sağlamaktır. Bu bağlamda çalışma Twitter'da saldırgan mizah gerçekleştiren trollerin anlam dünyalarını ve deneyimlerini anlamak için yürütülmüştür. Fenomenolojik desen benimsenerek yapılan mülakatlarda trollerin trollüğü ve saldırgan mizahı yapma nedenleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Twitter'da yapılan saha gözleminin ardından trollerle iletişime geçilmiş ve 12 trol ile mülakat gerçekleştirilmiştir. Mülakatlar yüz yüze ve çevrimiçi nitel araştırma teknikleri olmak üzere iki şekilde yapılmıştır. Araştırmanın sonunda trollerin saldırgan mizahı "saldırı" aracı olarak görmedikleri, saldırgan mizahın nefret söylemi yaydığına inanmadıkları saptanmış ve saldırgan mizah üretme motivasyonları "dikkat çekmek", "halkı aydınlatmak" ,"insanların samimiyetsizliği" olarak 3 başlık biçiminde ortaya çıkmıştır. Sonuç kısmında trollerin yaratmakta oldukları tahribatları minimuma indirmek için öneriler sunulmuştur.
2019-01-01T00:00:00ZBilgi, iktidar ve politika alanının inşası : Türkiye'de düşünce kuruluşları
https://hdl.handle.net/11421/26212
Bilgi, iktidar ve politika alanının inşası : Türkiye'de düşünce kuruluşları
Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de 2000'li yıllar sonrasında yaygınlık kazanan düşünce kuruluşlarının yapısını araştırmaktır. Bu kuruluşlar özellikle ABD ve Batı Avrupa ülkelerinde "fikirler sektörü" oluşturacak kadar "etki"lidirler. Bu çalışmada, düşünce kuruluşlarının Türkiye'de siyasal, ekonomik ve toplumsal alanlarda bir "etki" meydana getirip getirmedikleri araştırılmaktadır. Literatür ve saha görüşmelerinden hareketle küreselleşme ve bilgi toplumunun etkisiyle yeni bilgi üretim biçimlerinin ortaya çıktığına dair bir görüş birliğinin varlığından bahsedilebilir. Üniversiteler geleneksel bilgi üretimini buna karşın düşünce kuruluşları ise yeni bilgi üretim biçimlerini temsil etmektedir. Düşünce kuruluşlarına ilişkin genel literatürün gelişmişliğine rağmen Türkiye literatürü sınırlı kalmış ve ağırlıklı olarak makale düzeyinde yoğunlaşmıştır. Teorik araştırma ve nitel verilere dayalı olarak yürütülen bu çalışma, kapsam, ulaşabildiği bilgiler, yapılan tespitlerle literatüre katkıda bulunmayı amaçlamıştır. Çalışmada, Türkiye'deki düşünce kuruluşlarının sınırlı bir mali yapıya sahip oldukları, gündem odaklı çalışmalar yaptıkları, siyasi ve ekonomik güç merkezleri ile aralarına yeterince mesafe koyamadıkları ve eleştirel düzeylerinin sınırlı oldukları tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucunda, Türkiye'de düşünce kuruluşları sektörünün küçük boyutlarda olduğu ancak özellikle 2000'li yıllardan itibaren hızla geliştiği ve "etkisini" arttırdığı tespit edilmiştir.
2019-01-01T00:00:00Z