Cilt: 05 Sayı (2)
https://hdl.handle.net/11421/23673
20152024-03-29T09:24:00ZÖğretmen adaylarının kullandıkları bilişüstü öğrenme stratejilerinin akademik başarılarını yordama gücü
https://hdl.handle.net/11421/24202
Öğretmen adaylarının kullandıkları bilişüstü öğrenme stratejilerinin akademik başarılarını yordama gücü
Gündoğan Çögenli, Aslı
Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının bilişüstü stratejiler kapsamında kullandıkları
planlama, izleme, değerlendirme ve duyuşsal stratejilerinin akademik başarıları yordama
gücünün belirlenmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2012-2013 öğrenim yılında Uşak
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü 2. sınıfta öğrenim gören 106
öğretmen adayı oluşturmaktadır. Genel tarama modellerinden ilişkisel tarama modeline göre
desenlenen araştırmada veri toplama aracı olarak Bilişüstü Öğrenme Stratejileri Belirleme
Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada öğretmen adaylarının kullandıkları bilişüstü öğrenme
stratejilerinin belirlenmesinde aritmetik ortalama, standart sapma, bilişüstü öğrenme
stratejileriyle akademik başarı arasında doğrusal bir ilişki olup olmadığını belirlemek için
Pearson Moment çift yönlü korelasyon analizi ve bu stratejilerin akademik başarıyı tahmin
etme gücünün belirlenmesi için Çoklu Regresyon Analizi tekniklerinden yararlanılmıştır.
Araştırma sonuçlarına göre öğretmen adayların en çok planlama, izleme ve duyuşsal
stratejileri kullandıkları; değerlendirme stratejilerini ise daha az kullandıkları ortaya çıkmıştır.
Kullandıkları stratejilerin akademik başarılarını yordama gücüne ilişkin sadece değerlendirme
stratejilerinin akademik başarıyla anlamlı bir ilişkisinin olduğu ve toplam varyansın %8’ini
açıkladığı görülmüştür.; The aim of this study is to examine the predictive power of planning, monitoring, evaluation
and affective strategies, applied by preservice teachers in a metacognitive level, to predict
academic success. The examined group is a collection of 106 second-year students in
Department of Primary School Teacher Education in Faculty of Education in Uşak University.
The descriptive texture of the study is constructed on relational scanning model and
Metacognitive Learning Strategies Determining Scale is used as the data collection tool. The
study utilizes arithmetic mean, standard deviation in order to identify the metacognitive
learning strategies practiced by preservice teachers, and applies Pearson Moment productmoment correlation analysis to determine the probable linearity between metacognitive
learning strategies and success, and finally uses Multiple Regression Analysis Techniques to
analyze the power of these metacognitive strategies to predict success. Research results
indicate that the preservice teachers use planning, monitoring and affective strategies more
and the evaluation strategies lesser. The results over the predictive power of the used
strategies by preservice teachers to predict their success show that only the evaluative
strategies displayed a meaningful relation to academic success which explained the 8 % of the
total variance.
2015-01-01T00:00:00ZTürkiye'de ortaokul öğrencileri arasında siber zorbalık
https://hdl.handle.net/11421/24201
Türkiye'de ortaokul öğrencileri arasında siber zorbalık
Baştürk Akca, Emel
nternet ve sosyal ağ kullanım oranlarında yaşanan artışa paralel olarak Türkiye’de gençler arasında siber
zorbalığın artış gösterdiği ve bu kavramın giderek daha fazla sayıda araştırmaya konu olduğu görülmektedir.
Ancak yapılan araştırmalar incelendiğinde Türkiye’de ergenler üzerinde kapsamlı bir siber zorbalık
araştırmasına rastlanmamıştır. Bu nedenle bu araştırmada Türkiye’de ergenler arasında siber zorbalığın
yaygınlığını incelemek amaçlanmıştır. Bu amaçla Türkiye’nin yedi bölgesinden 1400 yedinci ve sekizinci sınıf
öğrencisinden veri toplanmıştır. Ayrıca bu araştırma kapsamında siber zorba olma ile siber mağdur olma
arasında bir ilişki olup olmadığına bakılmıştır. Son olarak bu araştırmada katılımcıların siber mağdur ya da zorba
olma durumlarının cinsiyet, sınıf, şehir, bilgisayar sahipliği, İnternet bağlantısı, İnternet'te başkalarıyla tanışma
ve sosyal medya kullanımı değişkenleri açısından fark gösterip göstermediği incelenmiştir. Bu araştırmanın
bulgularına göre katılımcılar hem siber zorba hem de siber mağdur alt ölçeklerinden en yüksek puanı siber
sahtecilik boyutundan almıştır. Ayrıca bu araştırmada siber zorbalık yapma ve mağdur olma arasında pozitif
yönlü anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Bu araştırmaya göre siber zorbalığa maruz kalmak cinsiyete göre
değişmemekte, ancak siber zorba olmak erkekler lehine anlamlı bir farklılık göstermektedir. Ayrıca siber zorba
ve kurban olma 8. sınıfların, İnternet sahibi olanların, sosyal medya hesabı kullananların ve İnternette
tanımadıkları kişilerle arkadaşlık edenlerin lehine anlamlı farklılık göstermiştir. Bununla birlikte bu
araştırmadan elde edilen bulgular siber zorba ve kurban olma düzeyinin en yüksek olduğu ilin İstanbul, en düşük
olduğu ilin ise Gaziantep olduğunu göstermektedir.; With the increase of internet and social network use, it has been observed that cyberbullying among adolescents
has risen and an increasingly greater number of studies have focused on this concept in Turkey. But when studies
on cyberbullying in Turkey are searched, it is seen that inclusive cyberbullying research on adolescents has not
yet been done. Therefore, this research aims to examine the prevalence of cyberbullying among adolescents in
Turkey. This research was carried out with the participation of 1400 middle school students (7th and 8th grades)
from seven regions of Turkey. In this research the relationship between cyberbullying and cyber victimization is
also investigated. Moreover this study examines whether cyberbullying and cyber victimization experiences
differ according to gender, school grade, city, computer ownership, Internet access, meeting new people online
and social media use. The findings indicated that the participants got the highest scores from the cyber imposture
subscale of either cyber bully and cyber victim scales. Additionally a significant positive correlation was found
between cyberbullying and cyber victimization. Findings also revealed that there was no significant gender
differences in cyber victimization, but male students reported to more likely be a cyberbully. Moreover students
who were in eighth grade, who had Internet access, who used social media, and who met new friends online
were significantly more likely to be cyberbullies and cyber victims. In addition, the data revealed that the highest
cyberbullying and cyber victimization rates were in İstanbul, and the lowest rate was in Gaziantep.
Key words: Internet, adolescent, cyber bullying
2015-01-01T00:00:00Zİdealist felsefenin eğitim yönetimine ve klasik yönetim yaklaşımlarına etkileri
https://hdl.handle.net/11421/23709
İdealist felsefenin eğitim yönetimine ve klasik yönetim yaklaşımlarına etkileri
Eğitim sistemlerinin ve kurumlarının yönetimi, dolaylı ya da doğrudan felsefi izler taşır.
İdealizm ve perennializmin en eski felsefi anlayışlar olarak eğitim ve genel yönetim
yaklaşımları üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Düşünme, yaşama bakış ve düşünce
sistematiğinin ilk ürünlerinden biri olarak idealizmin eğitim yönetimi ile kurumsal yönetim
sürecine yansımalarını irdeleyen çalışmalar açısından alanyazında bir eksiklik olduğu
görülmektedir. Bu çalışma ile klasik yönetim yaklaşımlarının ve eğitim yönetimi
uygulamalarının dayandığı düşünce sisteminin bir bölümünün sistemli bir şekilde analiz
edilebileceği ve alanyazındaki eksikliğin giderilebileceği düşünülmüştür. Bu doğrultuda
çalışmanın temel amacı, idealist felsefenin genel nitelikleri bağlamında eğitim yönetimi ve
klasik yönetim yaklaşımlarına etkilerini tartışmak olarak belirlenmiştir. Alanyazın taraması
sonuçlarının sistemli bir şekilde bir araya getirilerek bir bütünlük içinde sunulduğu bu çalışma,
nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yöntemini içeren genel tarama modelinde
desenlenmiştir. İdealizm, eğitim programlarının yönetimini; ideal insan yetiştirme, ülküye
bağlılığı artırma, bilgi ve kültür aktarma işlevleriyle etkilemiştir. Perennialist anlayışta eğitim
sistemi klasik nitelikler taşımaktadır. İdealizmin klasik yönetim yaklaşımlar üzerine etkileri;
ideallere uygun çalışma, akılcılık, iş bölümü, ödül ceza sistemlerinin geliştirilmesi, hiyerarşi ve
eşgüdüm gibi nitelikler bağlamında gözlenmektedir.
Araştırmadan elde edilen amaçlar doğrultusunda idealizmin diğer yönetim yaklaşımlarına
etkileri ile idealizmin eğitim yönetimine etkilerine ilişkin alan uzmanları, yönetici ve
öğretmenlerin görüşlerini belirlemeye yönelik uygulamalı çalışmalar yürütülmesi biçiminde
öneriler getirilmektedir.; The discussions on the effect of idealism on education and educational administration are broad;
however, academic studies are limited. In a sense, it can be observed that the literature on
idealism as one of the first outcomes of thinking, perspectives on life and systematic thought is
limited in that there is a lack of studies investigating its reflection on educational administration
and institutional administration processes. Therefore, it is essential to examine the reflections
of idealism on education and educational administration through a scientific and systematic
approach. Accordingly, the main purpose of this study is to discuss the effects of idealist
philosophy on educational administration and classical administration approaches within the
framework of general features of idealist philosophy. The method of this study is document
review. This study has been designed using the general screening model of document review,
which constitutes one type of qualitative research method. The study examined the effects of
idealist philosophy on the administration of curriculum and classical administration approaches,
and presented the literature review in a coherent and systematic manner. According to the
results of the study, idealism has affected the management of curriculum in terms of creating
the ideal person, increasing commitment to the ideal, and conveying culture and knowledge. In
perennialist approach, educational systems have classical characteristic. Idealism has affected
classical management approaches in terms of its main features such as working
for ideals, rationalism, division of labor, reward and punishment systems, hierarchy and
coordination.
The administration of educational systems and institutions has directly or indirectly,
consciously or unconsciously come under the philosophical influences. Idealist philosophy is
effective on the development of society in terms of realizing ideals and improving the mind.
Idealism influences education in the dimensions of curriculum and institutional administration,
as well. Particularly, with its perennialist notion, it provides an intellectual base for the function
of transmitting knowledge and culture by influencing educational systems in the curriculum
dimension. As such, even today, no matter what their purposes are, one of the most important
aims and functions of educational institutions is to transmit knowledge and culture, which, in
other words, means the socialization of masses. In this respect, it is observed that idealist
philosophy and its reflection of perennialist perspective converts education into a classical
structure.
2015-01-01T00:00:00ZÖğretmenlerin on iki yıllık zorunlu eğitimin (4+4+4) sosyal bilgiler dersine yansımalarına ilişkin algıları
https://hdl.handle.net/11421/23708
Öğretmenlerin on iki yıllık zorunlu eğitimin (4+4+4) sosyal bilgiler dersine yansımalarına ilişkin algıları
Toplumun, gelişen dünyanın, bilim ve teknolojinin gerektirdiği özelliklere sahip insanları
yetiştirmek eğitim kurumlarının önemli amaçlarından biridir. Eğitim kurumları bu işlevlerini,
eğitim sistemlerini çağın gereksinimlerine uygun hale getirip eğitim programları hazırlayarak
ve bunları sürekli geliştirerek yerine getirebilirler. Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı
tarafından gerçekleştirilen Türk eğitim sistemi ve programlarında değişikliklere neden olan on
iki yıllık zorunlu eğitim uygulaması da bunlardan biridir. Bu gelişmeden birçok ders gibi
Sosyal Bilgiler de etkilenmiştir. Böylece 5. sınıfın ortaokula dahil olması nedeniyle, Sosyal
Bilgiler derslerine sınıf öğretmenleri yerine Sosyal Bilgiler branş öğretmenleri girmeye
başlamıştır. Araştırmanın temel amacı, sınıf ve Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin on iki yıllık
zorunlu eğitimin Sosyal Bilgiler dersine yansımalarına ilişkin algılarını belirlemektir.
Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim deseni ile tasarlanmıştır. Veriler görüşme
tekniği ile toplanmıştır. Toplanan verilerin değerlendirilmesinde içerik analizinden
yararlanılmıştır. İlkokul ve ortaokul ayrımıyla özellikle 5. sınıfların okutulması konusunda
Sosyal Bilgiler ve sınıf öğretmenlerin görüşlerinde bazı farklılıklar olduğu belirlenmiştir.
Sosyal Bilgiler öğretmenleri 5. sınıf öğrencilerinin okutulmasında branşlarına ilişkin
uzmanlıklarının gerekliliğini ön plana çıkarırken, sınıf öğretmenleri de çocukların gelişim
düzeyine uygun eğitimin önemine vurgu yapmışlardır.; The primary aims of educational institutions include training individuals who have the
characteristics that the society, developing world. Educational institutions can perform such
functions by adapting their systems to the requirements of the age, and preparing and
developing their programs accordingly. In recent years, the 12-year compulsory education
system has been one of these changes made by the Ministry of National Education. This
development affected the social studies course. With the fifth grade being included in middle
school, social studies teachers started to teach the social studies course instead of elementary
teachers. The aim of this study was to identify elementary and social studies teachers'
perceptions related to the reflections of the 12-year compulsory education on the social
studies course. Phenomenological design was employed in the study. The data were gathering
using the interview technique. In data analysis, content analysis was used. Differences were
revealed in the views of the social studies and elementary teachers in terms of teaching fifth
graders after the elementary school and middle school division. While the social studies
teachers featured the necessity of their expertise related to their subject in teaching fifth
graders, the elementary teachers pointed out the importance of education that was suitable to
the level of children.
2015-01-01T00:00:00Z