Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorBilke, Efe
dc.date.accessioned2020-01-09T08:07:54Z
dc.date.available2020-01-09T08:07:54Z
dc.date.issued2017en_US
dc.identifier.citationBilke, E. (2019). Uluslararası hukukta amirin emrini ifa.AndHD, 1 (5),1-27.en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11421/23087
dc.description.abstractUlusal ve uluslararası hukuk bazında amirin emrini ifa konusu hakkında mutabakat yoktur. Bu durum Türk hukuku açısından da geçerlidir. Amirin emri savunması tarihin ilk çağlarından itibaren sıklıkla kullanılmıştır. Dönem içerisinde konuya ilişkin farklı yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Farklı yaklaşımların çıkış noktası bir ikilemdir. Zira ast, emre itaat etmezse ulusal hukuk tarafından cezalandırılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. İtaat etmesi durumunda da uluslararası hukuk tarafından yaptırım görme tehlikesi vardır. Temel olarak üç farklı görüş ortaya atılmıştır. Bunlar; amirin sorumluluğu yaklaşımı, mutlak sorumluluk yaklaşımı ve koşullu sorumluluk yaklaşımıdır. Amirin sorumluluğu yaklaşımında ast, sorumlu tutulmaz. Mutlak sorumluluk yaklaşımında ise ast da amiriyle birlikte sorumludur. İki yaklaşımı uzlaştıran üçüncü yaklaşım, koşullu sorumluluk yaklaşımıdır. Buna göre, belirli kıstaslar vardır. Eğer bunlar sağlanırsa ancak o zaman amirin emri savunma olarak kabul edilebilir.en_US
dc.description.abstractThere is no consensus about act of superior order in national and international law. İt is valid in terms of Turkish law. The defense of obedience to superior order have been frequently used since the early ages. The different approaches about this issue have showed up in time. The origin of the different approaches is a dilemma. In fact, national and international law put subordinate in a dilemma. If subordinate disobeys superior order, he can face the risk of punishing by national law. On condition that subordinate obeys superior order, he can be punished by international law. There are basically three approaches in this issue. These approaches are respondeat superior, absolute liability and conditional liability. In respondeat superior approach, subordinate isn’t responsible for his action. In absolute liability, subordinate is responsible for his action along with his superior. Conditional liability approach compromises these two different approaches. According to this approach, there are specific criterions. If all criterions are met, the defense of obedience to superior order can be acceptable.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherAnadolu Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectAmirin Emrini İfa Savunmasıen_US
dc.subjectUluslararası Hukuken_US
dc.subjectTürk Hukukuen_US
dc.subjectYaklaşımlaren_US
dc.titleUluslararası hukukta amirin emrini ifaen_US
dc.title.alternativeAct of superior order in international lawen_US
dc.typearticleen_US
dc.relation.journalAnadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisien_US
dc.contributor.departmentAnadolu Üniversitesien_US
dc.identifier.volume1en_US
dc.identifier.issue5en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.endpage27en_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Başka Kurum Yazarıen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster