Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.date.accessioned2021-04-07T06:41:16Z
dc.date.available2021-04-07T06:41:16Z
dc.date.issued2020en_US
dc.identifier.citationKaraaslan, R. (2020). Üçüncü kişi lehine meşru savunma. Ceza Hukuku Dergisi, 15(43), 463 - 521.en_US
dc.identifier.issn1307-0851
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11421/25736
dc.description.abstractTürk Ceza Kanununun 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “gerek kendisine ve gerek başkasına” şeklindeki ifadeden anlaşılacağı üzere, meşru savunma üçüncü kişi lehine de gerçekleştirilebilir. Ancak bu noktadan hareketle, üçüncü kişi lehine meşru savunma ile meşru savunma arasındaki farkın, meşru savunmada saldırıya uğrayan hakkın sahibi ile saldırıyı defeden kişilerin aynı, üçüncü kişi lehine meşru savunmada ise farklı kişiler olduğunu belirtmek, doğru olmakla beraber eksik bir ifade olacaktır. Zira üçüncü kişi lehine meşru savunmada bulunan kişinin eyleminin hangi gerekçeyle hukuka uygun addedileceği dahi tartışmalıdır. Bu çalışma kapsamında üçüncü kişi lehine meşru savunma, meşru savunmanın hukuki esası çerçevesinde irdelenmiş, hangi hallerde üçüncü kişi lehine meşru savunmadan bahsedilebileceği ve şartları ortaya konulmuştur. Çalışmada savunulan görüşe göre, üçüncü kişi lehine meşru savunmada bulunan kişinin, bozulan hukuk düzenini tekrar tesis etmek amacıyla hareket ettiğinin kabulü gereklidir. Bu belirlemenin doğal sonucu olarak da üçüncü kişinin müdahale hakkı, hakkı saldırıya uğrayan kişinin müdahale hakkından bağımsız, ayrı bir hak olarak kabul edilmelidir. Ancak bu, üçüncü kişinin, saldırılan ile saldırgan arasındaki ilişkiye her şekilde müdahale etme yetkisine, karışma hakkına sahip olduğu şeklinde anlaşılmamalıdır. Hakkı saldırıya uğrayan kişinin iradesi, hukukun çizdiği sınır çerçevesinde en üst düzeyde dikkate alınmalıdır. Öyleyse hakkı saldırıya uğrayan kişinin yardım isteme ve bunu kabul etme hakkı olduğu gibi, gelen yardımın içeriğini ve yoğunluğunu belirleme ve hatta yardımı bütünüyle reddetme hakkı vardır. Bu durum, üçüncü kişi lehine meşru savunma ile diğer bir hukuka uygunluk nedeni olan ilgilinin rızası arasındaki ilişkinin sonucudur.en_US
dc.description.abstractAs may be understood from the expression “both to himself and to another person” written in the paragraph 1 of the article 25 of Turkish Penal Code, self-defense may also be made in favor of a third person. However, departing from this point, it would indeed be in place to say that the main difference between a self-defense in favor of a third person and a self-defense as such is the fact that the benefiiary of the offended right and the person who fought off the offense are the same as far as self-defense is concerned, whereas the two are different persons in case of a self-defense in favor of a third person. However, this would be an incomplete statement because it is even in dispute on which grounds the act of a person making a self-defense in favor of a third person would be deemed lawful. Under the scope of this study, the self-defense in favor of a third person was examined under the framework of the legal basis of self-defense, putting forward the conditions and requirements of a self-defense in favor of a third person. This study argues that it must be accepted that the person making a self-defense in favor of a third person is acting for the purpose of the reestablishment of the legal order that went out of order. As a natural consequence of this determination, the right of the third person to intervene must be regarded as a separate right independent from the right of the person whose right was offended. However, this must not be understood as granting the right to the third person to interfere in the relation between the offended party and the offender in any manner whatsoever. The will of the person whose right was offended must be taken into consideration at the highest level within the limits determined by law. Consequently, the holder of the offended right has both the right to call for help and to accept it as well as to determine the content and intensity of the help provided and even to reject the help altogether. This is the outcome of the relation between a self-defense in favor of a third person and consent, which is another reason for compliance with law.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectMeşru Savunmaen_US
dc.subjectÜçüncü Kişi Lehine Meşru Savunmaen_US
dc.subjectProvokatif Meşru Savunmaen_US
dc.subjectVarsayılan Rızaen_US
dc.subjectSelf-Defense in Favor of a Third Personen_US
dc.subjectProvocative Self-Defenseen_US
dc.titleÜçüncü kişi lehine meşru savunmaen_US
dc.title.alternativeSelf-defense in favour of the third personsen_US
dc.typearticleen_US
dc.relation.journalCeza Hukuku Dergisien_US
dc.contributor.departmentAnadolu Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalıen_US
dc.contributor.authorID0000-0003-2931-4284en_US
dc.identifier.volume15en_US
dc.identifier.issue43en_US
dc.identifier.startpage463en_US
dc.identifier.endpage521en_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.contributor.institutionauthorKaraaslan, Reşit


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster