Sınırları bulanıklaştırmak: mimarlık ve iç mimarlık öğrencileri ile deneysel bir konut tasarımı

Abstract

Mimarlık ve İç mimarlık eğitiminde konut tasarımının özel bir yeri vardır. Öğrenciler kendi gündelik yaşamları ile bütünleştirebildikleri konularda çalışmayı severler ve iki disiplin de doğaları gereği konut mekanına farklı perspektiflerden yaklaşır. 2020 yılında pandemi dolayısı ile evin önemi artmış; geleceğe dönük konutun tasarlanması konusunda da çeşitli çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Pandemi dönemine girmeden kısa bir süre önce 2019-2020 bahar döneminde mimarlık ve iç mimarlık öğrencileri ile atölye ortamında ortaklaşa deneysel bir küçük konut tasarımı başlatılmış; sonrasında bu süreç pandemi ve evlerde izolasyon deneyimi ile birlikte farklı bir anlam kazanmıştır. Tasarım sürecinde konut bir aktiviteler bütünü olarak ele alınmış, temel kriterler her 2 disiplin için belirlendikten sonra ilerleyen süreçte de tasarımın geleceğin konutuna dair ipuçlarını içermesi istenmiştir. 3.5 aylık sürecin sonunda ortak kriterlerden çıkan farklı mekan okumaları her 2 disiplinin gelecekte birlikte nasıl çalışabileceği konusuna ışık tutmuştur. Günümüz tasarım ortamında her iki disiplin birbirlerini süreç içinde tamamlamaktadır; ancak değişen şartlar göz önüne alındığında konut tasarımı sürecine farklı bir yaklaşımın kullanıcı konforu adına daha olumlu sonuçlar verebileceği düşünülebilir. Bu deneysel çalışmada amaç 2 disiplinin farklı konut mekanı okumalarını bir araya getirerek bir sinerji oluşturmak ve iletişimi tasarım sürecinin ilk çıkış noktasından itibaren kurgulayabilmenin yollarını keşfetmektir.