Sosyal bilgiler öğretmenlerinin sosyal adalet algı ve deneyimleri
Özet
Yirmibirinci yüzyıl, dünya genelinde yaşanan toplumsal, ekonomik ve kültürel değişimlerin en hızlı gerçekleştiği dönem olarak kabul edilmektedir. Gerçekleşen bu değişimler eğitim anlayışını doğrudan etkilemektedir. Eğitimin amaçlarından biri vatandaş yetiştirmektir. Küresel değişimler ile birlikte farklılıklara saygı duyma, hoşgörülü olma gibi birçok yeni özellik vatandaşlardan beklenir hale gelmiştir. Bu özelliklerden biri sosyal adalet bilincidir. Sosyal adalet, toplumsal hayat içerisinde her bireyin kendini güven ortamı içerisinde hissederek, ilgi ve ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılayıp potansiyelini ortaya koymasını amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra toplumsal yaşam içerisinde var olan ekonomik, sosyal ve politik ayrımcılıkların giderilmesini de amaçlamaktadır. Bu nedenle sosyal adalet farkındalığı küresel vatandaşların sahip olması gereken nitelikler arasında görülmektedir. Türkiye'de ortaokul düzeyinde sosyal bilgiler dersi doğrudan vatandaş yetiştirme amacını taşıyan bir ders olarak dikkat çekmektedir. Bu nedenle, sosyal bilgiler dersinde küresel vatandaş yetiştirme amacıyla sosyal adalet eğitimine de yer verilmesi beklenmektedir. Bu araştırmanın amacı, sosyal bilgiler öğretmenlerinin sosyal adalet algı ve deneyimlerine yönelik bilgi edinilmesidir. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim desenine göre gerçekleştirilmiştir. Öğretmenler belirlenirken amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan maksimum çeşitlilik örneklemesinden yararlanılmıştır. İlk aşamada maksimum çeşitlilik örneklemesi ile belirlenen 10 öğretmen ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. İkinci aşamada, bu görüşmelerden elde edilen veriler doğrultusunda öğretmenlerin hayata bakış açısı, mesleki deneyimleri, bulundukları okulun sosyo-ekonomik düzeyi, sosyal adalet konusundaki farkındalıkları, sosyal adalet eğitimine sınıf içerisinde yer verme düzeyleri gözetilerek görüşme yapılan 10 öğretmen arasından dört öğretmen belirlenmiştir. Belirlenen dört öğretmenin sınıfında sosyal adalet eğitimine ilişkin deneyimleri yaklaşık beş ay süresince katılımcı gözlem ile gözlenmiştir. Katılımcı gözlem sürecinin ardından tüm öğretmenlerle son görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler ve gözlemlerden elde edilen veriler Nvivo 10 nitel veri analizi programı kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmada öğretmenlerin çoğunun sosyal adalet kavramını, eşitlik ve adalet olarak değerlendirdikleri görülmüştür. Öğretmenlerin çoğu, sosyal adalet algılarının gelişiminde ailelerinin ve aldıkları eğitimlerin önemli olduğunu belirtmişlerdir. Öğretmenlerin çoğu sosyal adalet eğitimini fırsat eşitliği yaratmak, sosyal adaleti kavram olarak öğretmek ve öğrencilere sosyal adaletle ilgili değerleri kazandırmak olarak değerlendirmişler ve sosyal adalet eğitiminde öğretmenlerin, öğrencilerine olumlu model olması, farklı düşünce ve kimliklere saygı göstermesi gerektiğini dile getirmişlerdir. Öğretmenlerin çoğu, sosyal bilgilerin vatandaş yetiştirme, bireyleri yaşama hazırlama ve sosyal bilimleri öğretme gibi temel amaçlarının var olduğunu belirterek sosyal adaletin, sosyal bilgiler dersi içerisinde önemli bir yeri olduğunu ifade etmişlerdir. Ancak sosyal bilgiler öğretim programı ve ders kitaplarında sosyal adaletin doğrudan yer almadığını söylemişlerdir. Ders içerisinde öğretmenlerin, öğrencilerde sosyal adalet bilincini geliştirmek adına yaptıkları etkinlikler sınırlı kalmaktadır. Öğretmenlerin çoğu, öğrencileri arasında ayrım yapmadıkları ve öğrencilerine karşı olumlu tutumlarda bulundukları görülmesine karşın ders içerisinde sosyal adaletin insan hakları, demokrasi ve çevre koruma boyutlarına kısmen değinmişlerdir. Sonuç olarak öğretmenlerin çoğunun sosyal adalet kavramını sınırlı bir şekilde algıladıkları ve bu doğrultuda ders içi deneyimlerinin de sınırlı kaldığı görülmektedir. Araştırmada, sosyal bilgiler programı ve ders kitaplarında sosyal adalete doğrudan yer verilmesi, öğretmenlerin farkındalıklarının artırılması adına MEB ile üniversitelerin işbirliği içerisinde sosyal adalet konusunda çalışmalar yapmaları ve araştırmacılara, STK'larla işbirliği içerisinde yapılabilecek eylem araştırmaları önerilmektedir.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/3501
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [315]