Independence Or Development?: An Overview Of Turkey’s Foreign Language Education Policies
Özet
Many countries have long had two sorts of interests; on the one hand, they have had to remain independent via protecting and promoting their official languages as a powerful symbol of their identities, and on the other hand, they have had to enable echnological and economic development, which essentially involves international communication, usually by means of a foreign language. These two sorts of interests have often posed a dilemma for those countries and their peoples, because protecting and promoting identities have often implied closed and egocentric policies while international communication has involved more open and other-conscious policies. In today’s world, this dilemma is even more highlighted because of the so-called "globalization”, which is taking place. In this article, I will present this dilemma by focussing on one country, Turkey, and its foreign language education policies. An historical account of the country’s interaction with other languages (than Turkish) will precede a presentation of the recent shape the recurring dilemma took, namely, teaching foreign languages versus teaching in a foreign language, in the daily national papers and publications in the1989 and 1997 discussions. I will then make personal suggestions of conduct for decision-makers in Turkey and other countries facing the same dilemma. Uzun zamandan beri bir çok ülkenin iki tür ilgi alanı olmuştur: bir yandan, kimliklerinin güçlü bir simgesi olarak resmi dillerini koruyup geliştirmek ve bağımsızlıklarım sürdürmek, diğer yandan teknolojik ve ekonomik gelişmelerini genellikle bir yabancı dil aracılığıyla gerçekleşen uluslararası iletişim yoluyla sağlamak zorunda kalmışlardır esas olarak. Bu iki tür ilgi, bu ülkeler ve halkları için çoğunlukla bir ikilem yaratmaktadır, çünkü kimlikleri korumak ve geliştirmek, genellikle kapalı ve ben-merkezci politikaları, uluslararası iletişim ise daha açık politikaları ve başkasının bilincinde olmayı gerektirmektedir. Bu ikilem, "küreselleşme"nin yaşandığı bugünün dünyasında daha da önem kazanmaktadır. Bu ikilem, bu makalede, bir ülkeye, Türkiye’ye ve oradaki yabancı dil eğitimi politikalarına odaklanarak ele alınmaktadır. Türkiye’nin diğer dillerle (Türkçe dışındaki) etkileşiminin bir tarihçesini ise, 1989 ve 1997 yıllarında günlük gazete ve yayınlarda yer alan, tarihte zaman zaman ortaya çıkan ikilemin güncelleşmiş hali olan, yabancı dil eğitimi karşısında yabancı dille eğitim tartışmaları izlemektedir. Son bölümde Türkiye’nin ve aynı ikilemle karşı karşıya bulunan benzer ülkelerin karar vericilerine kişisel öneriler yer almaktadır.
Kaynak
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiBağlantı
https://hdl.handle.net/11421/519Koleksiyonlar
- Cilt.02 Sayı.1 [7]