Ekonomik birleşmeler teorisi yönünden Türkiye'nin AET üyeliği ve sanayileşme sorunu
Özet
Dünya üzerinde son yıllarda önemi gittikçe artan ekonomik birleşmeler, çağımızın belli başlı ekonomik konularından biri olmuş- tur. Çağımızda ekonomik birleşmeye yönelen ülkeler, Serbest Ticaret Bölgesi, Gümrük Birliği, Ortak Pazar ve Ekonomik Birlik olmak üzere çeşitli tipteki ekonomik birleşme aşamalarında bulunmaktadır. Ekonomik birleşme türleri arasında sayılan gümrük birlikleri ve teorileri, uluslararası ekonomik birleşmelerden doğan refah etkilerini statik bir açıdan ele alıp incelemektedir. J.Viner tarafından 1950 yılında öne sürülmesinden bu yana teori, başta J.E. Meade olmak üzere, H.G.Johnson, R.G.Lipsey, T.Scitovsky gibi tanın- mış iktisatçılar tarafından bugüne gelinceye kadar geliştirilmiştir. Gümrük birlikleri teorisinde, birliği oluşturan ekonomiler arasında mal hareketlerine konan kısıtlamaların kaldırılması ve birlik dışı ekonomilere karşı birleştirilmiş bir ortak gümrük tarifesi uygulanması sonucunda ortaya çıkacak üretim ve dış ticaret ilişkileri incelenmektedir. Bu ilişkilerin temelinde ise, ülkeler- arası ''ticaret yaratılması'' ve ''ticaret sapması'' kavramları bulunmaktadır. Teori, birliğe dahil olan ülkeler arasındaki refah seviyesinde meydana gelecek olan değişiklikleri, bu kavramlara dayanarak açıklamaktadır. Bir gümrük birliğine gidildiğinde, ekonominin üretim, tüketim ve ticaret hadlerinde meydana gelecek değişmeler, ekonomide kaynak dağılımını değiştirmek suretiyle hem birliğe dahil olan ülkelerin ve hem de birlik dışındaki ülke- lerin refah seviyelerin olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir. Gümrük birlikleri teorisi statik bir yapıda bulunduğu için, ekonomik birleşmeye giden ülkelerin kalkınmaları üzerindeki refah etkilerini tam olarak açıklayamamaktadır. Ekonomide zaman içinde meydana gelen faktör arzlarındaki artışlar ile birlik içindeki faktör hareketliliği ve teknolojik seviyedeki gelişmeler, ekonomik birleşmelerin dinamik-bir şekilde incelenmesini gerektirmektedir. Birleşen ekonomilerde, birleşme ile genişleyen piyasa olanakları, işletmelerin üretim ölçeklerini genişleterek içsel ve dışsal ekonomilerden yararlanmalarını sağlamaktadır. Ekonomik birleşme- lerin gümrük birliğinden daha sonraki aşamalarında, üretim faktörlerinin hareket serbestisine konan kısıtlamaların ortadan kaldırılmasiyle, birleşen ekonomilerin sermaye ve istihdam ...
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/7934
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [155]