Eskişehir yerel basınındaki reklamcılığın biçim ve içerik yönünden değerlendirilmesi
Özet
Tüm insanlar nereye giderlerse gisinler beraberlerinde kişisel mekanlarını da taşırlar. Bu mekanın boyutları kişiden kişiye, şehirden köye değişmektedir. Toplumsal yaşamımızda bu mekan tüm ilişkilerimizi etkilemektedir, ayrıca ilişkilerimiz ölçüsünde de biçimlenmektedir. Her şeye karşın, kalabalığın verdiği heyecanı ararız. Fakat içinde bulunmak istediğimiz kalabalığın niteliği değişik olabilir. Örneğin; iş dağılım saati sırasında sokaktaki kalabalıkla, bir izleyici kitlesi arasında büyük fark vardır. Bu farkı, Proxemics davranışları açısından açıklamaya çalışırsak, izleyici kitlesi içinde bulunduğumuzda bir oranda kendimizi rahat hissederiz. Çünkü tüm bireyler yan yana oturmuştur ve aynı yöne bakıyordur. Böyle olunca birey izlediği olayla mekansal ilişki içine girer. Kişisel mekanımızı müdahalelerden nasıl koruruz? İlk olarak, kullandığımız mekanın, genel bir yerde olmasına karşın yalnızca bize ait olduğunu diğer bireylere benimsetiriz. Örneğin; bir kişi kütüphanede hep aynı masada çalışıyorsa bu davranışının sürekliliği kendinin bulunmadığı zamanlarda da bu mekanın boş kalmasına neden olabilir. İkinci yol se, oturduğumuz veya genel olarak bulunduğumuz konumda kendimizin dışında bulunan diğer tüm bireyleri yok sayarız. Diğer bir yol ise savunduğumuz bölgeyi bize ait olduğu bilinen eşyalarla simgelemektedir. İnsanların toplu halde yaşamaları proxemics adında bir bilim dalını doğurmuştur. Bu bilim dalı kalabalıklaşan dünyamızda da gittikçe önem kazanmaktadır. Sonuç olarak şöyle diyebiliriz, toplu yaşayış sonucu edindiğimiz proxemics davranışları eşdeyişle kişisel mekandan toplumsallaşmamız ölçüsünde de ödün vermek zorundayız.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/8473
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [137]