Türkiye'de yerel yönetimlerin vergilendirme yetkisi, küreselleşmme ve yerelleşme bağlamında bir inceleme
Abstract
Küreselleşme süreci ülkeler için ekonomik, politik ve sosyolojik değişimlere yol açan bir süreçtir. Bu süreç, sanayileşmiş ülkelerin ve küresel kurumların dünya çapında egemen güçler haline gelmesine neden olmuştur. Gerek söz konusu egemen ülke ve kurumların ürettiği politikalar gerekse ülkelerin küreselleşme çağında yerel olana sahip çıkma güdüsü yerelleşme kavramının önem kazanmasına neden olmuştur. Yetki ve sorumlulukların yönetimin alt kademelerine devri anlamına gelen yerelleşmenin en önemli bileşeni ise mali yerelleşmedir. Kamusal harcama yapma ve gelir elde etme yetkilerinin yerel yönetimlere bırakılması yerel yönetimlerin yetkilerine ilişkin tartışmaları gündeme getirmiştir. Çünkü mali yerelleşmenin gelir yönü yerel yönetimlere vergilendirme yetkisi verilmesini öngörmektedir. Üniter devletlerde ise vergilendirme yetkisinin asli sahibi devlet olup, devlet elindeki bu yetkiyi sahip olduğu egemenlik gücüne dayanarak yasama organınca yapılan yasalarla kullanır. Türkiye’de 1980 sonrası yaşanan liberalleşme hareketleri, Türkiye’nin imzaladığı Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve küresel kuruluşların Türkiye ile ilgili raporları yerel yönetimlerin vergilendirme yetkilerine sahip olması yönünde baskılar yaratmaktadır. Oysa, üniter bir devlet olan Türkiye’de yerel yönetimlerin vergilendirme yetkisine sahip olmalarının bazı anayasal sınırları mevcuttur. Bu yetkinin yerel yönetimlere bırakılmasının ayrıca idare hukuku ve vergi hukuku açısından da sakıncaları bulunmaktadır.
Collections
- Tez Koleksiyonu [45]