Babalık davası
Abstract
Hukuk düzenimiz tarafından kabul edilmemesine rağmen toplumumuzun önemli bir kesimi tarafından meşru görülen "imam nikahı", bütün toplumların ve hukuk düzenlerinin sorunu olan "evlilik dışı çocuklar" meselesini, bizim toplumumuz açısından da büyük bir sorun haline getirmiştir. Evlilik içi çocuklara nazaran daha elverişsiz konumda olan evlilik dışı çocukların hukuki durumları daima eleştiri konusu olmuş; ancak 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile, eleştirilen bu eşitsizliklerin büyük bir kısmı ortadan kaldırılmıştır. Babalık davası başlıklı bu çalışmada, evlilik dışı çocuğunu kendi rızası ile tanımayan baba ile çocuk arasında hakim hükmü ile soybağı ilişkisi kurulmasını sağlayan babalık davası, Türk Hukukundaki yeri ve uygulaması bakımından incelenmiştir. Babalık davasında karşılaşılan en önemli sorun olan babalığın ispatı, tıp biliminin gelişimi nedeniyle artık sorun olmaktan çıkmış ve günümüzde DNA testi ile davalının çocuğun babası olup olmadığı kesin olarak tespit edilmeye başlanmıştır. DNA testinin babalık davasında en önemli delil haline gelmesi, yapılacak test için kan ve doku vermekten kaçınan davalı ve üçüncü kişilere karşı nasıl davranılacağı konusunda kanun koyucuyu düzenleme yapmaya itmiştir. Yine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile davanın bazı kişilere mahkemece kendiliğinden ihbarını öngören "re'sen ihbar" kurumu ilk kez Türk Hukukunda yerini almış ve bu düzenleme, ihbarı alan kişilerin davaya ne şekilde ve hangi yetkilerle katılacakları konusunda birtakım sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu çalışma ile, babalık davası ve bu davada karşılaşılan sorunlar tüm yönleriyle incelenmeye çalışılmıştır.
Collections
- Tez Koleksiyonu [53]