Şah Hatâyî ile Taçlı Hanım hikâyesi
Abstract
Erdebil Tekkesinin şeyhi ve Safevî Devletinin kurucusu Şah İsmail (1487-1524), aynı zamanda Hatâyî mahlasıyla Türkçe şiirler söyleyen bir şairdir. Şiirleri Deh-nâme, Nasihat-nâme ve Dîvân-ı
Hatâyî adlı eserlerinde toplanmıştır. Eserlerinin mevcut yazma nüshalarında bulunmayan Hatâyî
mahlaslı şiirlere mecmua ve cönklerde sıkça rastlanır. Tarihî kişiliğinin yanı sıra Şah İsmail, bir hikâye
kahramanı olarak da tanınır. Özellikle Şah İsmail ile Gülizar hikâyesi oldukça geniş bir coğrafyada
ve yaygın olarak bilinmektedir. Şah İsmail ile Gülizar hikâyesinin başka anlatılardan eklenen epizotlarla çeşitlenmiş olması muhtemeldir. Bu hikâye kadar yaygın olmamakla birlikte, “Der-Vākıʿāt-ı Şāh
Hatāyī” başlığı altında yazılı metni tespit edilen Şah Hatâyî ile Taçlı Hanım hikâyesi de anlatı geleneği
açısından ilgi çekicidir. Şah İsmail ile Gülizar hikâyelerinin tarihsel olaylarla irtibatı çok dolaylı olsa
da Şah Hatâyî ve Taçlı Hanım hikâyesinin Şah İsmail’in biyografisiyle doğrudan ilişkisi vardır. Bu
hikâyenin çekirdeğini Şah İsmail’in hayatında en önemli kırılma noktasını teşkil eden Çaldıran Savaşı
oluşturur. Şah İsmail’in yenilgisiyle sonuçlanan Çaldıran Savaşı’nda kendisi ölümden ve tutsaklıktan
son anda kurtulmakla birlikte eşi veya eşleri Osmanlı askerleri tarafından esir alınmıştır. Esir alınan
eşinin kim olduğu tartışmalı olsa da tarihçilerin ilgisi Safevi hareminin en gözde kadınlarından Taçlı
Hanım üzerinde yoğunlaşmış, onun etrafında hikâyeler teşekkül etmiştir. Mistik gücü ve karizmatik
kişiliğine rağmen Şah İsmail’in Çaldıran Savaşı’nda yaşadığı trajedi onu bir anlatı kahramanına dönüştürmüştür. “Der-Vākıʿāt-ı Şāh Hatāyī” başlıklı hikâye parçalarındaki manzum kısımlar da Şah
İsmail’in şair kimliğiyle ilişkilendirilebilecek bir bağlamda sunulmuştur. Öte yandan Şah İsmail’in
eserlerinin elyazmaları tamamen klasik anlayışa uygun biçimde üretildiği hâlde yazma nüshalarda
bulunmayan Hatâyî mahlaslı, hece ölçüsüyle ve âşık edebiyatının kurallarına göre üretilmiş çok sayıda şiir Şah İsmail’e atfedilerek sözlü gelenekte dolaşıma girmiştir. Hatâyî’ye atfedilen şiirlerin Şah
İsmail’e ait olup olmadığı meselesi, hem tenkitli metin neşriyle ilgili yaklaşımlar hem de Şah Hatâyî ve
Taçlı Hanım hikâyesi bağlamında folklor kuramlarına dayalı bakış açısıyla ele alınmıştır Shah Ismail (1487-1524), the Erdebil Dervish Monastery’s Shaykh and the founder of Safavid
Dynasty, is a poet who also tells Turkish poems under the pseudonym Hatâyî. His poems were collected
in his works named Deh-nâme, Nasihat-nâme and Dîvân-ı Hatâyî. Poems which are with the pseudonym Hatâyî are not found in the current manuscripts, they are often found in magazines and poetry
books. In addition to his historical personality, Shah Ismail is also known as a story hero. Especially,
the story of Shah Ismail and Gulizar is widely known throughout a wide geography. It is possible that
the story of Shah Ismail and Gulizar is diversified with episodes added from other accounts. Although
not as common as this story, the story of Shah Hatâyî and Taçlı Hanım, in which the written text is
found under the heading of “Der-Vākı’at-i Shāh Hatāyī”, is also interesting in terms of narrative tradition. Even though the stories of Shah Ismail and Gülizar are very indirect in their connection to the
historical events, the story of Shah Hatâyî and Taçlı Hanım is directly related to the biography of Shah
Ismail. The core of this story is the Battle of Çaldıran, which is the most important breaking point in
Shah Ismail’s life. In the Battle of Çaldıran, which resulted in the defeat of Shah Ismail being on the point of death and narrowly escaped from detention, his wife or wives were taken captive by the Ottoman
troops. Although it is controversial who the captive wife is, the interest of the historians is concentrated
on Taçlı Hanım, one of the most popular women of the Safavid Seraglio, and stories have been formed
around her. Despite his mystical power and charismatic personality, the tragedy of Shah Ismail in the
Battle of Çaldıran transformed him into a narrative hero. The verse sections of the story titled “DerVākı’at-i Shāh Hatāyī” are also presented in a context that can be associated with Shah Ismail’s poet
identity. On the other hand, the handwritings of Shah Ismail’s works were produced in accordance
with the classical understanding, but not in the manuscripts under the pseudonym Hatâyî, the poetry
produced according to the rules of syllabic and minstrel literature is attributed to Shah Ismail and
entered into oral tradition, afterwards. The issue of whether the poems attributed to Hatayi belongs to
Shah Ismail is handled both in terms of approach to criticize texts and in view of folklore theories in the
context of the story of Shah Hatâyî and Taçlı Hanım
Source
Milli FolklorVolume
2018Issue
117Collections
- Makale Koleksiyonu [195]
- Scopus İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [8325]