Sınıf öğretmeni adaylarının epistemolojik inançlarının ve bilişüstü stratejilerinin incelenmesi
Abstract
Sınıf öğretmeni adaylarının epistemolojik inançları ile bilişüstü stratejileri kullanma düzeyleri ve bazı değişkenlerle ilişkilerini incelemeye yönelik olarak gerçekleştirilen bu araştırma tarama modelinde betimsel bir araştırmadır. Veriler, uygun örnekleme yoluyla belirlenen 7 eğitim fakültesinin sınıf öğretmenliği anabilim dalında öğrenim gören 820 sınıf öğretmeni adayından Epistemolojik İnanç Ölçeği ve Bilişüstü Envanteri yoluyla elde edilmiştir. Verilerin özümlenmesinde, aritmetik ortalama ve standart sapma değerlerinden, gruplar arasındaki farklılıkları belirlemek amacıyla ikili küme karşılaştırmalarında bağımsız grup t testinden, ikiden çok küme karşılaştırmalarında tek yönlü varyans analizinden ve aralarında anlamlı bir ilişki olup olmadığının belirlenmesinde pearson korelasyon katsayısından yararlanılmıştır. Karşılaştırmalardaki farklılığın kaynağının bulunması amacıyla varyansın homojen olduğu durumlarda "Tukey HSD testi" olmadığında ise Games Howell testi" kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, sınıf öğretmeni adaylarının en çok "öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna" yönelik inançlarının geliştiği/olgunlaştığı, "öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna" ve "tek bir doğrunun varolduğuna" yönelik inançlarının ise daha düşük düzeyde geliştiği/olgunlaştığı, epistemolojik inançlar ile cinsiyet, sınıf düzeyi, devam edilen üniversite değişkenlerine göre aralarında anlamlı farklılıklar olduğu, akademik başarı düzeyi ve epistemolojik inançlar arasında ise ilişki bulunmadığı görülmüştür. Sınıf öğretmeni adaylarının bilişüstü stratejilerden en yüksek oranda kendini kontrol etme stratejileri, ikinci sırada bilişsel stratejileri, üçüncü sırada kendini değerlendirme stratejileri ve en düşük oranda ise farkındalık stratejilerini kullandıkları, bilişüstü stratejilerini kullanma düzeyleri cinsiyet, sınıf düzeyi, devam edilen üniversite değişkenleri arasında anlamlı farklılıklar olduğu, akademik başarı düzeyi ile bilişüstü stratejileri kullanma düzeyleri arasında anlamlı ilişki olmadığı görülmüştür. Bununla birlikte, sınıf öğretmeni adaylarının epistemolojik inançları ile bilişüstü stratejileri kullanma düzeyleri arasında düşük düzeyde anlamlı bir ilişkinin olduğu elde edilen bir diğer bulgudur. Araştırma sonucunda ise uygulamaya yönelik sınıf öğretmeni adaylarının epistemolojik inançların ve bilişüstü stratejileri kullanma düzeylerinin geliştirilmesine yönelik öğretim etkinliklerinin düzenlenmesi, araştırmacılara yönelik ise çalışmanın farklı araştırma yöntemleri (deneysel ve nitel) ve farklı değerlendirme araçları kullanılarak gerçekleştirilmesi ve araştırmalarda farklı değişkenlerle de ilişkilerin incelenmesi önerileri getirilmiştir. Tüm bu önerilere ek olarak sınıf öğretmeni adaylarının tek bir doğrunun varolduğu yönündeki inançlarının geliştirilmesine yönelik özellikle meslek bilgisi derslerinde çeşitli örnekler sınıfa getirilebilir. Özellikle bilişüstü stratejilerinin kullanımının düşük çıktığı üçüncü sınıfta öğrencilerin strateji kullanımının sadece kendi öğrenme etkinliklerinin planlama, düzenleme ve değerlendirmede değil aynı zamanda öğretim etkinliklerinin kılavuzlanmasında da önemli olduğu vurgulanabilir ve strateji kullanımının artırmaya dönük etkinlikler düzenlenebilir. Sınıf düzeyi arttıkça öğrencilerin erkek öğrencilerin bilişüstü stratejileri kullanma düzeylerinin artırılmasına yönelik dolaylı ve doğrudan öğretim etkinlikleri düzenlenebilir. This study was designed as a descriptive survey study in order to determine primary education teacher trainees' episte- mological beliefs; the use of metacognitive strategies; and the relationship between epistemological beliefs and metacog- nitive strategies. 820 primary education teacher trainees' were selected from the department of primary education at se- ven education faculties. The Epistemological Beliefs Scale and the Metacognition Inventory were used to collect the data. In data analysis, means and standard deviations were used. In order to determine the differences between the groups, in pair sample comparisons independent t-test was used. For multiple sample comparisons, one-way ANOVA analysis was used with Tukey HSD test and Games Howell. In order to determine the relationship between the variables, Pearson corre- lation analysis was conducted. The results revealed that the beliefs of primary education teacher trainees' on 'learning de- pends on effort' were developed/matured more in comparison to the beliefs on 'learning depends on skills' and the beliefs on 'there is a single truth.' Significant differences were found among their beliefs in terms of gender, grade, and the uni- versity they attend; while no significant relationship was found between their academic achievement and beliefs. Results also revealed that among the metacognitive strategies they used the most, primary education teacher trainees' used 'self control' 'cognitive strategy', 'self evaluation' and 'self-awareness' respectively . Significant differences were found among metacognitive strategies they used in terms of gender, grade, and the university they attend while no significant relations- hip was found between their academic achievement and metacognitive strategies they used. Furthermore, the results in- dicated that there was a significant relationship between primary education teacher trainees' epistemological beliefs and metacognitive strategy use. In order to improve their epistemological beliefs and to increase the level of metacognitive strategy use, instructional activities could be improved. For researchers; different research methodologies (experimen- tal and qualitative) could be employed, besides study could be conducted with different evaluation instruments and para- meters. Additionally, it could be suggested that various examples could be presented in class, especially in the professio- nal knowledge courses to develop the primary education pre-service teachers' beliefs about there is only one truth”. Mo- reover, it could be emphasized that the strategy use is important not only in planning, arranging and evaluating own lear- ning but also making teaching activities guided, particularly for 3rd year pre-service teachers whose meta-cognitive stra- tegy use was obtained as low. Thus, the activities to increase the strategy use could be designed. Lastly, indirect and di- rect teaching activities could be carried out to enhance the male students' strategy use as the level of class increases.
Source
Kuram ve Uygulamada Eğitim BilimleriVolume
11Issue
1URI
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRFME9URTJOZz09https://hdl.handle.net/11421/15321