Değere dayalı performans ölçüsü olarak ekonomik katma değerin kuramsal temelleri: Dünyada ve Türkiye'de uygulamaları
Abstract
Ekonomik kar ve artık getiri gibi kavramların finansal ekonomi alanının gündemine girmesi iki asır öncelerine dayanmaktadır. Bununla birlikte gerçek finansal performansı bulmada bu kavramlar üzerine yoğunlaşılması, son yarım asırda, Portföy Kuramı, Değerleme Teorisi, Finansal Varlık Değerleme Modeli gibi önemli kuramsal gelişmelerden sonra başlamıştır. Özellikle 1970’lerden itibaren Temsilcilik Maliyetleri kuramındaki gelişmeler, işletmelerin nihai amacının ve finansal performans ölçümünün yeniden tanımlanmasıyla sonuçlanmıştır. Bu yıllarda karşılaşılan zorlayıcı Japon rekabeti, ABD ve diğer gelişmiş ekonomilerde, geleneksel anlayışın sorgulanmasına yol açmıştır. Böylece mevcut yönetim anlayışı ve ölçülerin paydaşlar arası çıkar çatışmalarına yol açtığı belirginleşmiştir. Bunun sonucunda yönetim anlayışı olarak Değer Odaklı Yönetim, ve performans ölçüleri olarak yeni değer tabanlı ölçüler benimsenmeye başlamıştır. Bu ölçülerin en yaygını Ekonomik Katma Değer (EKD)’dir. Gelişmiş piyasalarda dahi henüz tam bir standarda dönüşmemiş olan bu anlayış ve ölçüler, gelişmekte olan piyasalar açısından ise yeni yeni gündem oluşturmaktadır. Bu çalışmada EKD’nin kuramsal ve felsefi kökenleri ayrıntılandırılmakta, Türkiye açısından kullanılabilirliği tartışılmaktadır. Entering into the agenda of financial economics for economic profit and excess return, goes back to two centuries ago. Nevertheless, those concepts has been focused after considerable theoretical developments such as Portfolio Theory, Valuation Theory, and Capital Asset Pricing Model. Particularly, Agency Theory defined the main goal of companies and financial performance measurement. The tough Japan competition in these years, caused a question on conventional comprehension. So, it has been clearer that current management philosophy and measures cause conflicting interests among stakeholders. Value-based Management as management philosophy and value-based measures as performance metrics have started to be established. The most common one among them is Economic Value Added (EVA). The philosophy and the measures, not forming a standard yet, even in developed markets, have newly come into the agenda in developing markets. In this study, theoretical and philosophical roots of EVA are investigated, phisibility of it from Turkey view, is discussed.
Source
Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiVolume
0Issue
24URI
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/T1RVd05UZzQ=https://hdl.handle.net/11421/19187