Ekonomik insan'dan sosyo-ekonomik insan'a: Pazarlamanın iktisadi temelleri ve pazarlama için bir çıkarım
Abstract
Bu çalışmada, pazarlamanın iktisadi temelleri ekonomik insan yaklaşımından sosyo-ekonomik insan yaklaşımına doğru yaşanan teorik değişim süreci paralelinde irdelenerek pazarlamanın iktisadi temelleri kapsamında iktisat biliminden pazarlamaya doğru bazı çıkarımlar elde edilmiştir. Ayrıca pazarlamanın bilimsel meşruiyet kazanma sürecinde iktisat biliminin geçirmiş olduğu teorik süreçten bazı çıkarımlar sağladığı ve bunun da ötesinde sağlayabileceği bağlamından hareketle, pazarlama ve iktisat bilimleri arasındaki teorik-tarihsel süreç bağlılığı netleştirilmiştir. Sonuç olarak elde edilen bulgular; sosyal bilim olabilmek için bilimsel bir duruş sergilemenin gerekli olduğu; pazarlama bilimini pozitivist bir perspektiften yorumlamanın, pazarlamanın bilim olma sürecinde olumsuz sonuçlar doğurabileceği ve belki de en önemlisi, pazarlamayı pozitivist perspektiften ele alarak inceleyen yaklaşımların pazarlama bilimine katkılarının, pazarlamayı ilişkisel pazarlama paradigması ışığı altında açıklayan yaklaşımdan daha az olduğudur. This study explored the economic foundations of marketing in line with the theoretical process of change from homo economicus approach to homo socio-economicus approach and obtained some implications from the science of economics towards marketing within the scope of the economic fundamentals of marketing. Also, considering the fact that marketing made use of, and might do so in the future, some implications from the theoretical process which the science of economics has gone through to have scientific justification, the study provided a clarification of the theoretical-historical process connection between marketing and the science of economics. The results showed that it is necessary to exhibit a scientific stance to become a social science; interpreting the science of marketing from a positivist perspective may have negative consequences for marketing in the process of becoming a full-fledged science; and, perhaps most importantly, approaches examining marketing from a positivist perspective contribute less to the science of marketing than the approach explaining marketing in the light of the relationship marketing paradigm.
Source
Tüketici ve Tüketim Araştırmaları DergisiVolume
4Issue
2URI
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRReU9UZ3lNZz09https://hdl.handle.net/11421/19601