Development and evaluation of a cosmetic W/O emulsion system containing a model plant extract
Abstract
Bu çalışmada, bitkisel bir madde olan Centaurium erythraea’nin s/y tipi emülsiyon sistemi içindeki fizikokimyasal ve kozmetik değerlendirmesi yapılmıştır. Centaurium erythraea’nin yapraklarından elde edilen %2 ve %4’lük ekstreleri içeren formülasyonlardan önce etkin madde içermeyen s/y emülsiyon sistemi formüle edilmiştir. Emülsiyonlar ışık mikroskobunda incelenmiştir. Damlacık dağılımları lazer kırınım cihazı ile belirlenmiştir. Formülasyonlarda, santrifüjleme, mikrobiyolojik ve hızlandırılmış termal testler ve reolojik analiz de gerçekleştirilmiştir. Bahsedilen testlere göre en kararlı olduğu saptanan formülasyonlar dermatolojik değerlendirme için 10 gönüllüde kullanılmıştır. Formülasyonlar ve haftalar arasında kozmetik etkinlik açısından farklılık olup olmadığı istatistiksel (SPSS) olarak değerlendirilmiştir. Formülasyonu gerçekleştirilen her üç emülsiyon sistemi de cilde uygulanacak uygun kıvam, tekdüzelik ve fizikofarmasötik özelliklere sahiptir. Kozmetik değeri olan bir bitki için yeni s/y emülsiyon sistemi geliştirilmiştir. Sistemlerin kararlı ve fizikofarmasötik olarak kabul edilebilir oldukları bulunmuştur. Bu çalışma kapsamında formülasyonu yapılan preparatların tümü, cilt nemi, pH’sı ve sebum içeriğine etkisi yönünden birbirlerinden farklılık göstermiştir. Tüm formülasyonların uygulanması sonucu elde edilen cilt esnekliği değerleri arasında farklılık saptanmamıştır. In this study, a model plant material, Centaurium erythraea, in a w/o type emulsion system was investigated regarding its physicopharmaceutical and cosmetic evaluation. W/O emulsion system without the incorporation of active ingredient was formulated prior to formulations containing 2% and 4% extracts obtained from the leaves of Centaurium erythraea. The emulsions were investigated under the light microscope, Droplet distributions were determined using laser diffraction equipment. Centrifugation, microbiological and thermal stress tests and rheological analyses were also performed on the formulations. The most stable formulations selected according to the tests mentioned above were used for dermatological evaluation on 10 volunteers. Statistical test (SPSS) was used to evaluate any variation between the cosmetic efficacy of the formulations and weeks. The three emulsion systems formulated showed appropriate consistency, homogeneity and physicopharmaceutical properties for application to the skin. New w/o emulsion systems were developed for a plant extract of cosmetic value. The systems were found to be stable and physicopharmaceutically acceptable. All three preparations formulated in this study have shown variation regarding skin moisture, skin pH and sebum content. Variation was not found for the skin elasticity between the formulations.
Source
Turkish Journal of Pharmaceutical SciencesVolume
1Issue
1URI
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TkRnek16WTI=https://hdl.handle.net/11421/22080