Ölüm Veya Yaralanma İle Sonuçlanan Yasadışı Araba Yarışlarının Olası Kast-Bilinçli Taksir Ayrımı ve Objektif İsnadiyet Teorisi Çerçevesinde Değerlendirilmesi
Abstract
Berlin’in en işlek caddelerinden birinde 160-170 km/h sürat ve bir düzine kırmızı ışık ihlali yapılan bir yasadışı araba yarışı sonucu, yarış ile hiçbir ilgisi bulunmayan kişinin can verdiği bir kaza meydana gelmiştir. Bu kaza sonucu yapılan yargılamada Berlin Eyalet Mahkemesi sanıkları kasten adam öldürme suçunun nitelikli halinin olası kastla işlenmesinden birlikte fail olarak sorumlu tutmuş ve buna uygun şekilde cezalandırmış; Alman Federal Yüksek Mahkemesi ise bu kararı sanıkların bilinçli taksirle adam öldürmeden sorumlu tutulmaları gerektiğini belirterek bozmuştur. Berlin’de meydana gelen kaza sonucu yapılan yargılamalar gözleri yasadışı araba yarışları sonucu meydana gelen ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarına çevirmiştir. Bu çalışmada ölüm veya yaralanma ile sonuçlanan yasadışı araba yarışları, sübjektif isnadiyetin temelini oluşturan kast ve taksir ayrımı çerçevesinde ve neticenin faile yüklenebilmesinin temelini oluşturan objektif isnadiyet teorisi temelinde incelenmiştir. During an ongoing illegal car race on one of the most bustling streets of Berlin, with the racing cars making a speed of 160 to 170 kilometers and a series of traffic light violations, an individual who had nothing to do with the race died as a result of an accident. During the trial made after the death incident, Berlin State Court held the suspects responsible as joint perpetrators for voluntary manslaughter and convicted them accordingly. However, German Federal Supreme Court reversed that decision, ruling that the suspects must be held responsible for manslaughter (involuntary manslaughter), in other words, that the suspects behaved with conscious negligence. Traffic accidents resulting in death or injury during illegal car races became the focus of attention on the occasion of the trials made after the accident in Berlin. In this study, illegal car races resulting in death or injury are examined under the scope of the distinction between intention and negligence which serves as a basis of subjective imputation and based on the objective imputation theory which serves as a basis to impute the consequence to the perpetrators.
Source
Türkiye Barolar Birliği DergisiVolume
2019Issue
145URI
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TXpNeU56YzNOdz09https://hdl.handle.net/11421/23799