Türk sinemasında 2010 sonrası filmlerde çocuk gelin temsili
Özet
Sinema ortaya çıkmasından bugüne gelene kadar, erkeklerin egemenliğinde bir sektör olarak, kadın temsillerine dair çok gerçekçi olmayan ve genellikle erkek bakışını yansıtan ürünler ortaya koymuştur. Geleneksel toplumlarda görülen ve modernleşme ile büyük ölçüde aşılması gerektiği düşünülen cinsiyet ayrımcılığının günümüzde de sürdürülmesi, film anlatılarına yansıtmaktadır. Sinema toplumun içindeki ataerkil yaşam örüntülerini perdeye yansıtarak, erkek egemen pratiklerin yeniden üretilmesine de bu yolla katkıda bulunmaktadır. Feminist film kuramcıları, sinemadaki erkek egemenliğine bir tepki olarak, filmlerin içeresindeki ataerkil kodları, ideolojileri ve sinemaya özgü aygıtların kullanılarak kadının nasıl ikincilleştirildiğini, çalışmalarının merkezine almışlardır. Sinemanın, kadının karşısında değil, onu destekleyen ve yanında olan biçimlerinin nasıl üretilebileceği, klasik sinemadaki erkek egemenliğin hangi şekillerde yıkılabileceğini araştırmışlardır. Türk sinemasında da benzer şekilde ataerkil yapıya dair izleri görmek mümkündür. Kadın sorunlarına ilişkin konuları ele alan filmler, büyük ölçüde erkeklerin domine ettiği sektörün ürünleri olarak izleyiciye sunulmaktadır. Feminist araştırmacılar ve kadın derneklerince üzerine durulan ve temelinde tüm toplumu ilgilendiren bir sorun olarak çocuk gelinlerin sinemadaki temsilinin araştırılması bu çalışmanın asıl amacıdır. Amaca ulaşmak için, dört film (Lal Gece, 2012; Halam Geldi, 2013; Mustang, 2014; Yarım, 2015) seçilmiş ve analiz edilmiş ve yapılan analiz sonucunda, çocuk gelinlerin sinemadaki temsilinde kadına ait bakış ve sesine yeterli ölçüde yer verilmediği saptanmıştır.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/2595
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [121]