Çağdaş Türk oyun yazarlığında bir dışlama pratiği olarak homofobi
Abstract
1960’larda Weinberg tarafından tanımlanan homofobi terimi psikoloji, sosyoloji ve hukuk alanlarında irdelenen bir meseledir. Günümüzde cinsiyete dayalı ayrımcılığın bir dışlama pratiği olarak tanımlanan homofobi, etkileri ve sonuçlarıyla farklı alanlarda incelendiği gibi tiyatro alanında da işlenmiş, bu bağlamdaki deneyimler, sonuçlar, ezilme ve dışlama pratikleri sahneye getirilmiştir. Avrupa ve Amerika tiyatrosunda homofobiyi ele alan oyunların izleri 1930’larda görülmeye başlar, ancak homofobiyi çarpıcı şekilde işleyen metinler için 1960’ları beklemek gerekir. Türk oyun yazarlığında ise homofobiyi işleyen oyunlara rastlamak ancak 2000 sonrasında mümkündür. Peki 2000 sonrası Türk tiyatrosunda homofobik tutum ve davranışlar hangi bağlamlarda nasıl işlenmiştir? Bu metinlerde homofobiye ilişkin tahakküm ve direnme pratikleri nelerdir? Çalışmamızın amacı bu soruları yanıtlayarak 2000 sonrası Türk oyun yazarlığında cinsiyete dayalı ayrımcılık ve homofobi temasının nasıl işlendiğini örneklerle sunmaktır. 2000 sonrasında yazılmış oyunlardan homofobiyi ele alma, sahnelenme ve yayınlanma kriterleri gözetilerek 12 oyun seçilmiştir. Oyunlar homofobinin teorik zemini bağlamında incelenmiş, konunun ele alınışı açısından Bireyin Kendisini Dışlaması, Heteronormativiteden Doğan Sosyal Dışlama ve Kamusal Alanlardan Dışlama şeklinde üç başlıkta kategorize edilebileceği görülmüştür. Sonuçta oyun yazarlarının homofobiyi aşılması gereken bir dışlama biçimi olarak gördükleri; bazı oyunlarda direnme stratejisi üretilirken, bazılarında kabullenici bir tutum sergilendiği görülmüştür. Direnme üreten yazarlardan bazılarının, homofobiyi komedi aracılığıyla, bazılarının ise trajik öğelerle aşmaya çalıştığı görülmüştür.
Source
Sanat ve Tasarım DergisiVolume
12Issue
1Collections
- Sayı: 22 (2022) [20]