Bağlantıcı kitlesel açık çevrimiçi derslerde etkileşim örüntüleri ve öğreten-öğrenen rollerinin belirlenmesi
Abstract
Bu doktora tez çalışmasının amacı bağlantıcı kitlesel açık çevrimiçi derslerde (KAÇD) etkileşim örüntülerini ve öğreten-öğrenen rollerini belirlemeye çalışmaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada karma araştırma yöntemi ve sıralı açıklayıcı desen kullanılmıştır. Ayrıca veri toplama ve analiz amacıyla sosyal ağ analizi, görüşme, gözlem ve doküman incelemesi kullanılmıştır. Araştırma bulguları bağlantıcılık, rizomatik öğrenme ve sosyal ağ kuramı bağlamlarında yorumlanmıştır. Araştırmanın demografik bulgularına göre, bağlantıcı öğrenme ortamlarında öğrenenlerin zaman ve mekan bağlamında küresel çapta dağıtık oldukları, çoğunun İngilizce konuşulan ülkelerden katılım gösterdiği, öğrenenlerin %89'unun düşük bağlamlı kültürlerden %11'inin ise yüksek bağlamlı kültürlerden olduğu gözlenmiştir. Katılımcıların çoğunun bir nedenle eğitim alanıyla ilgili veya yükseköğretimde öğrenci veya öğretmen olan bireyler olduğu saptanmıştır. Demografik bulgular KAÇD'larda çeşitliliğin birçok boyutta mevcut olduğunu göstermektedir ve bu bulgular KAÇD'ler için "küresel mega sınıf" ifadesini doğrular niteliktedir. Bağlantıcı kitlesel açık çevrimiçi dersler etkileşim örüntüleri bağlamında incelendiğinde birleşik-sıkı bağları olan bir ağ örüntüsü yapısı gözlenmiştir. Bu türdeki ağ yapısında yer alan düğümler kendi aralarında ve alt-gruplar arasında köprü görevi gören önemli bağlar oluştururlar. Bu ağ yapısındaki öğrenenler sıklıkla iletişime geçme eğilimindedirler ve ortak ilgi alanına sahiptirler. Bu ağ türleri genellikle iletişim ve etkileşimin bir girdap gibi merkeze doğru yoğunlaştığı ve farklı öğrenenleri farklı zaman dilimlerinde içerisine çeken birkaç tane yoğun ve/veya yoğun bir biçimde birbirlerine bağlı alt-gruplardan oluşurlar. Araştırma bulguları ayrıca bağlantıcı öğrenme ortamlarının iletişim ve etkileşim kurmak için az sayıda adım gerektirdiğini, öğrenme ağının Küçük Dünya Fenomeni ve Küresel Köy kavramlarını doğrulayan bir yapısı olduğunu göstermiştir. Azalan öğrenen sayısına ters orantılı bir şekilde ağ yoğunluğu değerinin arttığı gözlenmiş ve öğrenme ağında yoğun etkileşimin olduğu görülmüştür. Düğümlerin derece merkeziliği dağılımı incelendiğinde uzun kuyruk ve güç yasasına uygun bir dağılım gözlenmiş ve bağlantıcı ağların ölçekten bağımsız ağlar olduğu bulunmuştur. Bilginin üretimi ve tüketimi bağlamında öğrenenlerin 80/20 kuralı, 90-9-1 kuralı ve Pareto Yasasındakine benzer bir şekilde hareket ettikleri görülmektedir. Öğreten ve öğrenen rollerinin belirlenmesine yönelik yapılan analiz ve çözümlemelerde toplam 25 rol belirlenmiş, ortaya çıkan rollerden 12 tanesi öğreten, 11 tanesi öğrenen ve 2 tanesi öğreten-öğrenen ortak rolü olarak tanımlanmıştır. Ortaya çıkan roller incelendiğinde öğreten ve öğrenen arasındaki sınırların bulanıklaştığı, öğrenme sürecindeki sorumluluğun hem öğreten hem de öğrenen tarafından paylaşıldığı görülmektedir. Öğreten rolleri öğrenme sürecini kolaylaştırmaya yönelik roller iken, öğrenenlerin öz becerilerini kullanmaya yönelik rolleri üstlendikleri görülmüştür.
Collections
- Tez Koleksiyonu [40]