Türkiye Cumhuriyeti'nde yüksek öğretim : (1920-1950)
Abstract
Cumhuriyet Türkiye'si, eğitimin hemen her aşamasında yaklaşık seksen yıllık bir geleneğin ürünü olan kurumları Osmanlı Devletinden devralmıştır. Başlangıç yıllarında kısa bir duraksamadan sonra Türk eğitiminin temel ilkeleri saptanmıştır. Bu temel ilkelerin başında eğitimin ulusal, rasyonel, yararcı (pragmatis) ve işlevsel olması be- lirlenmiştir. Bu bağlamda cumhuriyetin kendi yapısının ilkelerine uy- gun ve çağdaş eğitim kurumlarını oluşturmaya bağlanmıştır. İlk aşama- da, asırlardır halkının eğitiminin geri kalmasını nedenleyen engeller yok edilmiştir. Bu amaçla da, önce eğitim birliği sağlanmış ardından okumayı kolaylaştırmak için kendi dil yapısına en uygun yeni ABC'nin kullanımı gerçekleştirilmiştir. Bu temel değiştirimleri, eğitim kurum- larının yapısal değiştirimleri izlemiştir. Cumhuriyet dönemindeki yüksek öğretim kurumlarını iki ana grupta incelemek olanaklıdır. Bilim ve bilgi üreten yüksek öğretim kurumları, mesleğe yönelik eğitilmiş insan gücünü yetiştiren eğitim kurumları. Birinci grubu üniversiteler, ikinci grubu ise meslek yüksek okulları oluşturur. Bu iki grubu da ayrıca, kendi arasında sivil ve askeri yüksek öğrenim kurumları olarak ayırmak olasıdır. Meslek insa- nını yetiştiren kurumlar kendi içinde yeniden yapılandırılırken çağın ve Türkiye'nin yeni gereksinimlerine uygunluk sağlamak için Osmanlı Devletinden devr alınan İstanbul Darülfünunu da (üniversitesi) 1933 yılında yeniden düzenlenmiştir. Türkiye Üniversiteleri bağlamında bütünüyle yeniden yapılanma ve Ankara Üniversitelerinin kurulması ise 1946 yılı Üniversiteler Ya- sasıyla gerçekleştirilmiştir. Bu reformla üniversiteslerin tüm organ- ları yasal dayancaya kavuşturulurken, bu kurumlara çağın gereği; araştırma yapan, bilgi üreten ve öğrenim veren, tüzel kişilikli bilim- sel ve mali özerkliğe sahip çağdaş kimliği de verilmiştir.
Collections
- Tez Koleksiyonu [315]