Farmasötik amaç için kullanılacak mikro- ve nanopartiküllere antikor bağlama ve etkinliklerinin araştırılması
Abstract
Kanser hücreleri, yok edilmelerine neden olabilecek doğal ve yapay girişimleri, varlıklarının devamı için yönetebilirler. Tıbbın kanserle savaşma yöntemlerini elimine etmek ve hastanın immün sistemini kandırmak için çok çeşitli yollara giderler. Kanser en sofistike silah olan evrimi kullanarak tüm sorunların üstesinden gelir. Tedavi yöntemleri kanser hücrelerini yok edebilir, fakat etraftaki dokulara zarar vermeden bunu yapamaz. Tedavi başarılı olsa bile, kanserin yeniden güçlenmesi normaldir ve öncekinden daha da saldırgandır. Son yıllarda gelişmekte olan anti-kanser ilaçları konvansiyonel yaklaşımların dışına çıkarak “hedefleme” tedavisi şeklinde olmaya başlamıştır. Etkin maddenin, vücutta istenen hedef bölgeye gönderilmesinde, taşıyıcı sistemler kullanılmaktadır. Bunun birincil yararı, hedeflenen bölgede, istenen hızda en uygun etkileşim sağlanmaktadır. İlaç hedeflemenin ikinci yararı ise, etken maddenin dozunun azaltılması ve etken maddenin sadece hedef organa dağılımıyla sınırlandırılmasıdır. Böylece oluşabilecek herhangi bir yan etki veya yan etkiler en aza indirilebilecektir. Çeşitli hedef moleküllere yönelik monoklonal antikorlar kanser tedavisinde günümüzün en etkin araçları arasına girmiştir. Yüksek düzeyde seçicilik ve olumlu toksisite profilleri, yüksek maliyetlerine rağmen bu ajanların standart tedaviler içinde yer almalarını sağlamıştır. EGFR, hedef alınan moleküller arasında yer almaktadır. Bu çalışmada, HER2’yi inhibe eden monoklonal antikor anti-HER2’nin mikro- ve nano boyuttaki lipofilik ilaç taşıyıcı sistemlere birleştirilmesi hedeflenmiştir. Bu sistemlerin oluşturulması ve antikoru birleştirme çalışmalarındaki ortam koşullarının -organik çözücü ile muamele, yüksek hızda karıştırma ya da ultrasonikasyon, ısıtma ya da dondurma gibi işlemlerinin- anti-HER2 üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Sonikasyon yöntemiyle lipozom ve KLN formülasyonları hazırlanarak, antikorlar hapsedilmiştir. Sonuç olarak, kimyasal bir reaksiyon veya pegilasyon gibi kaplama işlemlerine gerek duyulmadan bir hedeflendirilmiş ilaç taşıyıcı sistem hazırlanmaya çalışılmıştır. Elde edilen partiküller, nano boyutlu, homojen dağılım gösteren, transfeksiyon özelliği sağlayabilecek yüzey yüküne sahip ve partiküllerin sitotoksik etkileri düşük bulunmuştur. Uygulanan stres koşullarının antikor üzerinde belirgin bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir.
Collections
- Tez Koleksiyonu [129]