Avrupa resim sanatında ölümcül kadın figürler
Abstract
Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenen bu projede, Avrupa sanat tarihinin 9. yüzyıl ile 20.yüzyıl tarihleri arasını kapsayan süreçte oluşturulmuş resimler içinde yer alan "Femme Fatale/Ölümcül Kadın" figürleri, patriarkal düşünüşün varlığını kanıtlayan en önemli örnekler olarak görülmüş ve incelenmiştir. İnsanlık tarihinin en eski dönemlerinde kadın, toplayıcılığı ile klan ekonomisine katkısı, doğayı tanıması nedeniyle hastaları iyileştirmesi, doğurganlığı ile insanlığın devamını sağlaması gibi ayrıcalıklı özellikleri ile Ana Tanrıçalık statüsünde yer almıştır. Yeryüzü coğrafyasının değişen yapısı nedeniyle çoban topluluklarının, tarım yapan çiftçi toplulukları üzerinde hakimiyet kurması, tarihte ilk sınıflı toplumsal yapının oluşması ile sonuçlanmıştır. İnsanların yöneten ve yönetilenler olarak sınıflara ayrılması patriarkal bir düşünce biçiminin gelişmeye başlaması için ortam hazırlamış, kadın yaratıcı bir kimlik olarak oturduğu kraliçelik tahtından yavaş yavaş indirilmiştir. Bu değişim Mezopotamya uygarlıklarının inanç ritüellerine yansıyarak Avrupa düşünce biçiminin temellerini oluşturan Yunan–Roma mitolojisine aktarılmış, kadının ikincil konumu Medea, Clytemnestra, Medusa gibi "Femme Fatale/Ölümcül Kadın" karakterler ile kendini göstermiştir. Roma imparatorluğunun Hristiyanlığı resmi din ilan etmesi ile birlikte Yahudi–Hıristiyanlığın kutsal metinlerini de etkileyen mizojini, skolastik düşüncenin hakim olduğu Ortaçağ Gotik resimlerinde Havva, Salome, Judith gibi karakterler üzerinden sürdürülmüştür. Dolayısıyla Avrupa Resim Tarihinin iki önemli kaynağı olan Yunan-Roma mitleri ile Eski-Yeni Ahit öyküleri, Rönesans, Maniyerizm, Barok, Rokoko, Yeni Klasizm dönemleri içerisinde yapılmış kompozisyonlarda yer alan kadın figürlerini de negatif anlamlar ve yüklenen sıfatlar anlamında güçlü bir şekilde etkilemiştir. Sanatçının özgürleşmeye başladığı ya da özgürleştiği modern süreçler olan Romantizm, Realizm, Empresyonizm, Ekspresyonizm, Art Nouveau, Pre-Rafaelistler, Sürrealizm, Kübizm, Primitifler ve 20. Yüzyıl sanatlarında da söz konusu olan erkil düşünceler, yerini koruyarak hatta güçlenerek "Femme Fatale/Ölümcül Kadın" figürlerinin oluşmasında önemli olmuştur. Mizojininin varlığını sorgulayan bu araştırmadan elde edilen argümanlar, araştırmacının uygulama çalışmalarını temellendirmiş, "Büyükbabamın Ölümcül Kadınları" adlı resim serisini biçim-içerik açısından beslemiştir.
Collections
- Tez Koleksiyonu [23]