Metinden oyunculuğa biçem arayışları : Medea ya da öteki
Özet
Tragedya yazarları, mitos, efsane ve kahramanlık destanları gibi yaşadıkları dönemlerde ulaşabildikleri bu kaynakların içeriklerini oyunlarında karakter, konu, olay örgüsü yaratmak için kullanmışlardır. Bu kaynaklar arasından en çok rağbet görenin mitoloji olduğu söylenebilir. Bunun başlıca nedenlerinden biri olarak mitolojilerin içerikleri itibarıyla yaşamı anlama ve anlamlandırma sürecinin en başat ürünlerinden biri olduğu ve bu bağlamda tragedya yazarlarına sınırsız olanaklar sağladığı bilinmektedir. Özellikle insanın dünyadaki yerini kavrama çabasını evrensel boyutta ele alan mitolojiler aracılığıyla, tragedya yazarları, bu süreçleri oyunlaştırarak eyleme dökmüş ve sahneden daha büyük kitlelere ulaşmasına olanak vermişlerdir. Bu çalışma kapsamında Altın Post mitosu ele alınmıştır. Altın Post mitosunun içinde yer alan Medeia ve İason adlı kişilerin serüvenlerinin Euripides, Seneca, Dario Fo ve Yüksel Pazarkaya adlı yazarların kaleminde yeni anlamlar bulduğu ortaya çıkarılmıştır. Çalışma kapsamında gerçekleştirilen kuramsal inceleme ve araştırmalarda, oyun metinlerinin, yazıldıkları dönemde olduğu kadar, günümüzde de geçerliğini koruyan, kadının “ötekileştirilmesi” durumu ve ötekileştirilen kadının yaşadığı süreç temel alınmıştır. Bu sürecin ortak paydası olarak Medeia karakteri kullanılmıştır. Ötekileştirme sürecinin başlayış biçimi; yani erkeğin baskısı; gelişmesi, yani kadının içinde bulunduğu durumu içselleştirmesi; hemen sonrasında da erkeğin istediği ve onu önceleyen düzenin kurulması; yani durumu normalleştirmeye dönük zor kullanması üzerinde durulmuştur. Buradan hareketle de, Medeia’nın, evlat, kadın, eş ve anne olarak, maruz kaldığı ötekileştirme sürecinde, ona yaşatılan fiziksel, cins ayrımcı ve psikolojik şiddete, kendini önceleyerek karşı durma biçimi önem kazanmıştır. Ötekileştirilme biçimine ve sürecine karşı, “eylem” kararının alınmasında etkin rol oynayan öteleme biçimleri, oyun metinlerinin içinden seçilen ve karakterin kendi sözleriyle durumu açıkça sergileyen tiradlar vasıtasıyla, uygulama çalışmasında ortaya konmuştur. Dolayısıyla bu çalışmada tema olarak önem kazanan, Medeia’nın öldürme eylemi değil, onu bu eyleme taşıyan karar verme süreci ve sebepleri olarak öne çıkarılmıştır. Adı geçen yazarların, Medeia’yı çocuklarını öldürme eylemine taşıyan “karar” sahneleri kolaj yöntemiyle birleştirilerek, “Medeia ya da Öteki “adı verilen bir temsil metni oluşturulmuştur. Temsil metninde kullanılan tiradlar, yazıldıkları dönemlerdeki oyunculuk yöntemleri ve biçem denemeleri ile çalışılıp sahnelenirken, 5. yüzyıldan günümüze geçirdikleri değişimler, sadece kuramsal olarak değil, uygulamada da derinlikli bir biçimde ele alınmıştır. Prova sürecinde, temsil metinlerinin yazıldıkları döneme ait oyunculuk üslupları olabildiğince korunmaya özen gösterilmiştir. Üslupların benzerlik gösterdiği durumlarda ise, özellikle Euripides ve Seneca ele alındığında, yazarların metinlerinde kullandıkları dilin, anlatım üslubunun ve tavrın oyunculuğa etkisi öne çıkarılmıştır. Yani, metinlerin barındırdığı baskın karak teristik özelliklerin oyunculuk biçeme etkisi, hatta biçemi yaratması, oyunculuk denemelerini doğrudan şekillendirmiş, örneğin, Antik Yunan dönemi oyunculuğu ile Roma dönemi oyunculuğu arasındaki farkları ortaya çıkarmıştır. Çalışmanın uygulama sürecinde ve temsiller sırasında gözlemlenen, oyunculukta, o dönemi yansılayan dil, ses, jest, mimik ve postur kullanımlarının, günümüz seyircisinin algısında benzer anlamları ürettiği ve dönem üsluplarının, metinle uyumlu kullanıldığı takdirde, günümüz seyircisi için güncelliğini koruduğudur.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [11]