Türkçe konuşan 3-6 yaş grubundaki kekemeliği olan ve olmayan çocukların konuşma akıcısızlıklarının incelenmesi
Abstract
Bu çalışmada, 3-6 yaş arası kekemeliği olan ve olmayan çocukların konuşma akıcısızlıkları incelenmiş ve konuşma akıcısızlıklarının yaş ve cinsiyet değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Araştırmanın örneklemi için, 3-6 yaş arası 40 çocuk dahil edilmiştir. Araştırmaya katılan çocuklar, Eskişehir'de "Altınkız Çocuk Yuvası" ile İstanbul'da "Su Çocuk Yuvası"na devam etmekte olan; Anadolu Üniversitesi Dil ve Konuşma Bozuklukları Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne, Cerrahpaşa Tıp Fak. İşitme Konuşma Rehabilitasyon Merkezi'ne ve Özgem İşitme ve Konuşma Engelliler Rehabilitasyon Merkezi'ne kekemelik şikayetiyle başvuran çocuklar arasından seçilmiştir. Araştırmaya katılan çocuklar, çalışmanın veri toplama aşaması olan "spontan konuşma" sırasında, ailelerin izni olmak koşulu ile videoya alınmıştır. Kaydedilen konuşma örneklemleri çözümlendikten sonra, her bir örneklemin 600 hecelik bölümündeki akıcısızlık miktarı belirlenmiştir. Daha sonra, konuşma örneklemi yeniden izlenerek akıcısızlık tipleri ve konuşmaya eşlik eden ikincil davranışlar belirlenmiştir. Sonuç olarak, akıcısızlıkların toplam miktarının, kekemeliği çocuklarda akıcı konuşan çocuklardan anlamlı ölçüde daha fazla olduğu bulunmuştur. Kekemelik problemi olan çocuklarda, akıcısızlık tipleri ve cinsiyet arasında bir ilişki bulunamamıştır. Blok ya da anormal soluk alma gibi akıcısızlık tipleri, kekemeliğe özgü akıcısızlıklar olarak ortaya çıkmıştır. Ancak, diğer akıcısızlık tiplerinin her iki grupta da sık görülmekle beraber, kekemeliği olan çocukların tekrar ve uzatma gibi akıcısızlık tiplerini daha fazla yaptıkları görülmüştür. Kekemeliği olan çocukların %50'sinde ikincil davranışlar gözlenmiştir. Kekemelik problemi olan gruptaki çocukların %45'inin akrabalarında kekemelik öyküsüne rastlanırken, akıcı konuşan çocukların %5'inin akrabalarında kekemelik öyküsüne rastlanmıştır. Bu bulgular, normal konuşma akıcısızlıkları ve kekemelik arasında kesin bir ayrım yapmanın zor olduğunu, yine de belli özelliklerin kekemeliğe (özgü işaretler olarak değerlendirilebileceğini düşündürmüştür. Yukarıdaki bulgular doğrultusunda, blok ve anormal soluk alma gibi akıcısızlık tiplerinin görüldüğü, ikincil davranışların eşlik ettiği ve ailesinde kekemelik öyküsünün bulunduğu çocuklarda, kekemeliğin kalıcı olma olasılığının daha yüksek olabileceği; bu nedenle, bu özelliklerin gözlendiği çocukların erken denemde terapiye alınmasının faydalı olabileceği düşünülmektedir.
Collections
- Tez Koleksiyonu [123]