Türkiye'de faiz politikalarının tasarruflar üzerindeki etkisi
Abstract
Türkiye ekonomisinde kalkınmanın en önemli engellerinden birisi iç tasarruf oranının yeterince artırılamamasıdır. Uygulanan faiz politikalarının bu oranı artırmaya yönelik olduğu görülmektedir. Türkiye'de 1 Temmuz 1980 tarihinden itibaren serbest faiz politikası uygulamaya başlanmıştır. Türk banka sisteminin oligopulcü yapısı zaman zaman uygulanan ''centilmenlik anlaşmalarıyla'' uygulamaya bazı kısıtlamalar getirmiştir. 1980 yılından sonra uygulanan serbest faiz politikası bir süre sonra serbestlikten uzak kalmıştır. Faiz politikası Türkiye'de çoğu kez güdümlü olmuştur. 1980'li yıllarda nominal faiz oranının enflasyon oranı ışığı altında sık sık değiştirilerek pozitif bir reel getirinin sağlanması yönünde olmuştur. 1985 yılında gerçek vadeli gerekse vadesiz tasarruf mevduatı yüksek reel artışlar kaydetmiştir. 1990'lı yıllarda parasal istikrarı ön plana alması ve emisyon artışına büyük ölçüde döviz karşılığı izin vermesi TL'nin değerlenmesine neden olmuştur. Ayrıca iç borç politikasının, faiz oranlarının yükselmesiyle ülkemize sıcak para girişi başlamıştır. Bu da Türk Lirası'nın daha da değerlenmesine neden olmuştur. Sonuç olarak mevduatın, özellikle tasarruf mevduatının faiz oranlarındaki değişikliklerden etkilendiği görülmektedir. Ancak faiz oranlarındaki artış, tasarrufu miktar olarak arttırmaktan ziyade kullanış yerini belirler, Yani tasarrufun nereye yatırılacağını, döviz, altın, hisse senedi, borsa, gayrimenkul veya banka vb. belirlemektedir.
Collections
- Tez Koleksiyonu [399]