Hukukun göstergebilimsel analizi
Abstract
Göstergebilim, bildirişimde kullanılan göstergelerin ve gösterge sistemlerinin incelenmesi olarak tanımlanabilir. Birisi A.J. Greimas'ın, F. de Saussure'ün yapısal dilbilimine ve Lévi-Strauss'un yapısal antropolojisine dayanarak kurduğu yapısalcı göstergebilim, diğeri ise C.S. Peirce'ün mantıkçı göstergebilim olarak bilinen göstergebilim kuramı olmak üzere iki ana göstergebilim geleneği bulunmaktadır. Hukuka uygulandığında, hukuk, bildirişimsel bir olgu olarak görülmektedir. Yapısalcı hukuk göstergebilimi, hukuk söyleminin derin düzeyindeki anlam oluşumunu anlamanın peşindedir. Söylemin derin düzeyi, anlambilimin derin düzeyi çerçevesinde modellenmiştir ve dizimsel ve dizisel eksenlerin karşılıklı ilişkisini barındırır. Dizisel eksen, söylemin ideolojik unsurlarının açıklanması için kullanılmaktadır. Mantıkçı göstergebilim, anlamın ancak pratik etkilerin düşünülmesiyle olanaklı olduğunu vurgulamak suretiyle hukukun kurallardan ya da kodlardan oluştuğu düşüncesini reddeder. Böylece yargıç, kararlarına birbiri ardına eklenmiş yorumsal tercihlerle ulaşan temel hukuksal aktör olarak kabul edilmiş olur. Bu düşünce, Amerikan Hukuksal Gerçekçiliğinde olduğu gibi, gerçekçi bir hukuk anlayışını ortaya çıkarır. Hukuk göstergebiliminin ışığı altında, yargı kararlarının ana kaynağı olduğu düşünülen kodlara sahip Kıta Avrupası hukuk sistemlerinde dahi hukuksal gerçekçiliğin hukukun karakteristiğini açıklamaya daha yetkin olduğunu savunmak mümkündür. Dolayısıyla bir hukuk kuramının, bir yargılama ve yorum kuramı olması gerektiği dikkate alınmalıdır. Hukuk göstergebilimi aynı zamanda, hukuksal usavurma ve hukuksal yorum olarak adlandırılacak, hukuka has bir usavurma ve yorum yönteminin bulunmadığını da göstermektedir.
Collections
- Tez Koleksiyonu [19]