Makale Koleksiyonuhttps://hdl.handle.net/11421/183832024-03-19T02:57:27Z2024-03-19T02:57:27ZAvusturya’daki Türk-İslam algısının siyasi yansımalarıhttps://hdl.handle.net/11421/274652023-10-16T06:54:28Z2023-01-01T00:00:00ZAvusturya’daki Türk-İslam algısının siyasi yansımaları
İslam korkusu anlamına gelen İslamofobi, Batı’da Müslümanlara karşı duyulan ayrımcılık, nefret, düşmanlık ve kin besleme gibi hisleri ifade etmektedir. Soğuk Savaş’ın son bulması ile birlikte Batılı ülkeler komünizmin yerine geçecek yeni düşman olarak İslam’ı seçmişler ve İslam’ı terörizmle bir tutmuşlardır. Bu çalışmanın amacı Avusturya’daki İslamofobik politikaları ortaya koyarak bu politikaların yansımalarını analiz etmektir. Bu amaçla çalışmada şu soruların cevabı aranmaktadır: Avrupa ve Avusturya’daki İslamofobi’nin ve İslamofobik politikaların temel nedeni nedir? Bu politikaların Avusturya siyasetine ve toplumuna yansımaları nasıl olmuştur? Nitel çalışma olan bu araştırmada, elde edilen verilere göre yorumlayıcı yöntem izlenmiştir. Veriler ise literatür taraması sonucu elde edilmiştir. Ayrıca çalışmada Avusturya gibi Avrupa ülkelerindeki Müslümanların, İslam karşıtı politikalar karşısında nasıl bir strateji izlemeleri gerektiği hususunda çözüm önerileri sunulmaktadır.
2023-01-01T00:00:00Zİngiltere politikasında Brexit öncesi ve sonrasıÖz, Haticehttps://hdl.handle.net/11421/274562023-10-12T07:40:27Z2022-01-01T00:00:00Zİngiltere politikasında Brexit öncesi ve sonrası
Öz, Hatice
Büyük Britanya’nın Avrupa Birliğinden (AB) ayrılma süreci olarak nitelendirilen Brexit süreci, tarihinde bir ilk olması hasebiyle AB açısından ve İngiliz kamuoyu tarafından beklenmedik sonuçları doğurmuştur. Yıllardır bünyesinde bulunan İngiltere bu ailenin bir parçası olmak istemediğini dile getirerek ve bunu halkının takdirine de sunarak AB’den ayrılmıştır. İngiltere artık kendi para birimini kullanıp kendi ticaret yasalarını kendisinin oluşturmak istemesi, uluslararası alanda İngiliz imajı ile boy göstermek istemesi ve tüm bu isteklerinin Brexit sürecinin başarıyla sonuçlanacağına inanarak gerçekleşmesini düşünmektedir. Diğer AB üyesi olan ülkelerinde tepki odağı olan Brexit, kimi uzmanlar için İngiltere’nin küreselleşmesinin ilk adımı olarak gözükürken kimi uzmanlar tarafından ise AB’nin gelecek yıllarda peşi sıra diğer üyelerinde ayrılabilme ihtimallerinin senaryosu olarak düşünülmektedir. Sonuç ise Brexit süreci bitmiş ve İngiltere AB’den ayrılmıştır. Yapılan çalışmada İngiltere’nin istekli bir şekilde ayrıldığı AB ülkelerinin ise tepki ile karşıladığı bu sürecin öncesi ve sonrası mukayese edilerek gerçekleşen değişimler incelenmiştir.
2022-01-01T00:00:00ZKadının insan haklarından bir sapma örneği: cinsel şiddetin soykırım fiili olarak işlenmesihttps://hdl.handle.net/11421/265232022-01-26T11:28:29Z2019-01-01T00:00:00ZKadının insan haklarından bir sapma örneği: cinsel şiddetin soykırım fiili olarak işlenmesi
Bu çalışmada, insan haklarının ağır bir ihlali olan kadına yönelik cinsel şiddet, uluslararası bir suç türü olarak soykırım suçu bağlamında incelenmiştir. Uluslararası hukukta kadına yönelik cinsel şiddet yasağı genel kabul görmekle birlikte, Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarına kadar cinsel şiddetin tanımının bulunmadığı tespit edilmiştir. Cinsel şiddet kavramı, uluslararası hukukta uluslararası mahkeme içtihatları ile tanımlanmış ve geliştirilmiştir. Bu çalışmada uluslararası ceza mahkemelerinin kararlarına ve bazı uluslararası örgütlerin raporlarına da yer verilmiştir.
2019-01-01T00:00:00ZGöç ve çokkültürlülükÇatal, Sefahttps://hdl.handle.net/11421/265222022-01-26T11:20:46Z2019-01-01T00:00:00ZGöç ve çokkültürlülük
Çatal, Sefa
Göç çokkültürlü imparatorlukların, günümüzde çokkültürlü ulus-devletlerin tarihlerinde önemli bir yere sahiptir. Bu anlamda göç, sadece mekânsal bir değişim hareketliliği değildir. Aynı zamanda insanların daha iyi yaşam standartlarına ulaşabilmek, güvenli ve huzurlu bir ortamda hayatlarını devam ettirmek adına giriştikleri bir meydan okumadır. Bu meydan okumanın siyasi, ekonomik, toplumsal birçok nedeni bulunmaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda göç, bölgesel çatışmalar, savaşlar, açlık, sefalet, insani ihtiyaçlar gibi nedenlerle önemli bir problem halini almıştır. Diğer yandan göçle birlikte çok farklı kültürlerden gelen insanların etkileşiminin bir sonucu olarak uyum sorunları da ortaya çıkmaktadır. Buradan hareketle çalışmada, göç ve farklı dini-etnik-kültürel kesimleri veya milliyetleri kapsayan bireylerden oluşan bir toplumu tasvir eden çokkültürlülük kavramları arasındaki ilişkinin ortaya konulması amaçlanmıştır.
2019-01-01T00:00:00Z