Temel Eğitim BölümüDepartment of Primary Educationhttps://hdl.handle.net/11421/18902024-03-28T22:51:32Z2024-03-28T22:51:32Z2019 okulöncesi satranç öğretim programının satranç antrenörlerinin, okulöncesi öğretmenlerinin, alan uzmanlarının görüşleri doğrultusunda incelenmesihttps://hdl.handle.net/11421/275632023-11-02T10:31:50Z2022-01-01T00:00:00Z2019 okulöncesi satranç öğretim programının satranç antrenörlerinin, okulöncesi öğretmenlerinin, alan uzmanlarının görüşleri doğrultusunda incelenmesi
Okulöncesi dönemde çocukların öğrenme hızları en üst düzeydedir. Bu dönemde fiziksel ve zihinsel oyunlar, çocukların gelişimi için çok önemlidir. Çocukların gelişimine önemli katkısı olan zihinsel oyunlardan biri de satrançtır. Satranç eğitiminin çocukların gelişimindeki önemli katkıları, bazı toplumların satrancı programlarına ders olarak eklemelerine olanak sağlamıştır. Bu çalışma, okulöncesi döneme yönelik 2019 yılında yayımlanan Okulöncesi Satranç Öğretim Programını değerlendirmeye yönelik satranç antrenörlerinin, okulöncesi öğretmenlerinin ve okulöncesi eğitim alan uzmanlarının görüşlerini ortaya koymaktadır. Bu araştırma temel nitel araştırma modelinde desenlenmiştir. Çalışmanın katılımcılarını satranç antrenörleri, okulöncesi öğretmenleri ve okulöncesi eğitim alan uzmanları olmak üzere 115 kişi oluşturmaktadır. Çalışmanın verileri yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Görüşme verilerinin analizinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Veriler analiz edildikten sonra bulgular ifade edilmiştir. Araştırma da elde edilen bulgulara göre katılımcıların çoğunun Satranç Öğretim Programının özel amaçlarının, okulöncesi eğitimin genel amaçlarına uygun olduğunu belirttikleri sonucuna ulaşılmıştır. Katılımcıların geneli, programı uygulamayı düşündüklerini ifade etmişlerdir. Programın çocuklara satranç kurallarını öğretme konusunda yeterli olduğu ifade edilmiştir. Katılımcıların çoğunun, programda belirlenen konu ve kazanımların çocukların düzeylerine uygun olduğunu belirttikleri sonucuna ulaşılmıştır. Bazı katılımcılar ise programın ayrıntıları üzerinde çalışılıp düzenlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Katılımcıların çoğunun programı uygulama sürecinde karşılaşılabilecek sorunların çocuklara yönelik olduğu, bir kısmının ise öğretmen ya da programdan kaynaklı sorunlar olabileceğini belirttikleri sonucuna ulaşılmıştır.
2022-01-01T00:00:00Zİlkokul sınıflarında neler oluyor? Düşünme becerileri üzerine bir durum çalışmasıBoyraz, Celalhttps://hdl.handle.net/11421/275422023-10-30T06:35:02Z2022-01-01T00:00:00Zİlkokul sınıflarında neler oluyor? Düşünme becerileri üzerine bir durum çalışması
Boyraz, Celal
Düşünme becerilerinin erken yaşlarda öğrencilere kazandırılması ilkokul eğitiminin başlıca amaçlarından biridir. İlkokullarda bu konudaki sorumluluğun sınıf öğretmenlerine ait olduğu söylenebilir. Öğrencilerine düşünme becerilerini kazandırmak isteyen sınıf öğretmenleri sınıf içinde kullandıkları söylemleri ve öğrenme ortamlarını yeniden değerlendirmelidirler. Ülkemizin son yıllarda PISA ve TIMMS gibi öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini ölçmeyi amaç edinen sınavlarda elde ettiği olumsuz sonuçlar ve konu üzerine gerçekleştirilen araştırmalar, sınıflarda düşünme becerilerinin kazandırılması konusunda eksikliklerin neler olduğu sorusuna bir yanıt arama çabasını gerekli kılmıştır. Bu bağlamda araştırmanın amacı, ilkokul düzeyinde düşünme becerilerinin kazandırılması noktasında sınıflarda öğrenme-öğretme sürecinde neler yaşandığını incelemektir. Araştırmada yöntem olarak durum çalışması deseni benimsenmiştir. Türkiye’nin Kuzey Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir ilde gerçekleştirilen araştırmanın katılımcıları, ölçüt örneklem yoluyla belirlenen bir devlet okulunda görev yapan sınıf öğretmeni ve 20 öğrencidir. Veri toplamak amacıyla yapılandırılmamış gözlem ve görüşme tekniklerinden yararlanılmıştır. Elde edilen verilere, nitel veri analizi adımları takip edilerek içerik analizi uygulanmıştır. Verilerin analizi sonrası bir tema çerçevesinde beş alt temaya ulaşılmıştır. Sınıf öğretmeninin öğrencilerin düşünmelerini engelleyen davranış ve söylemlerde bulunduğu, içeriğin aktarılmasında kullanılan materyallerin düşünmeye sevk etmediği, sınıfta düşünme becerileri için önemli olan iletişim unsurunun tek boyutlu olduğu araştırma bulgularından bazılarıdır. Bulgulara dayalı olarak, ders kitaplarının içerikleri ve etkinlikleri hazırlanırken düşünme becerilerini destekleyecek etkinlik örneklerine yer verilmesi, sınıf öğretmenlerine hizmet öncesi dersler ve hizmet içi eğitimler yoluyla düşünme eğitimi hakkında uygulamaya dayalı ve uzun süren eğitimler verilmesi önerilerinde bulunulmuştur.
2022-01-01T00:00:00ZOkul iklimi: anaokulu yöneticileri ve öğretmenlerin bakış açısıyla karşılaştırmalı bir araştırmaKarademir, Abdülhamithttps://hdl.handle.net/11421/258152021-04-21T08:41:55Z2020-01-01T00:00:00ZOkul iklimi: anaokulu yöneticileri ve öğretmenlerin bakış açısıyla karşılaştırmalı bir araştırma
Karademir, Abdülhamit
.Bu araştırmanın amacı belirlenen resmi anaokullarında bulunan okul iklimlerini belirlemek, okul iklimini etkileyen unsurları incelemek, okul ikliminin eğitim-öğretim hizmetlerine olan yansımalarını irdelemek, öğretmen ve yöneticilerin görüşleriyle okul ikliminin iyileştirilmesi için gerekli unsurları ortaya koymaktır. Bu araştırmada nicel ve nitel olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilen karma yöntem türlerinden kısmen karma ardışık baskın statülü desen kullanılmıştır. Çalışmanın ilk aşamasında Eskişehir ilinde aktif faaliyet gösteren 18 bağımsız anaokulunda görev yapmakta olan 115 öğretmen ve 34 okul yöneticisine toplamda 145 kişiye Örgütsel İklim Ölçeği uygulanarak çalışma iklimleri belirlenmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında; ölçekten en yüksek ve en düşük iklim puanını alan iki okulun yönetici ve öğretmenleriyle görüşülerek iki aşırı uçta yer alan kurumların okul iklimindeki farklılıkları ve bu farklılıkları oluşturan etkenler incelenmiş aynı zamanda bu kurumlardaki iklimin eğitim-öğretim hizmetlerine yansımaları irdelenmiştir. Sağlıklı okul ikliminin oluşumunda yöneticinin kişilik özellikleri, yöneticinin iletişim ve problem çözme becerileri, öğretmenlere verilen destek, övgü ve cesaretlendirme, adil davranışlar, fikirlere açık olma, kararlarda personelden görüş alma gibi özelliklerin önemli olduğu görülmüştür. Tüm personelin önyargısız ve açık iletişimde bulunması, öğretmenlerin işbirlikçi, paylaşımcı ve sorumluk sahibi olmalarının da sağlıklı iklimin oluşumunda etkili olduğu bulunmuştur. Okul ikliminin öğretmenlere etkisinin dolaylı olarak çocuklara yansıdığı ve sınıfta psikolojik olarak güvenli ve nitelikli eğitim ortamı oluşturmada etkili olduğu da sonuçlar arasındadır.; The aim of this study is to determine the school climate in formal kindergartens, to examine the factors affecting it and its effect on education and to use teachers and school principals’ views to point out the elements necessary for its improvement. Partially mixed sequential dominant status design, which is a two-stage (qualitative and qualitative) mixed design was used in the study. In the first stage, 115 teachers and 34 school principals of 18 independent kindergartens in Eskişehir were administered an Organizational Climate Scale to determine the working climates of the kindergartens. In the second stage, semi-structured interviews were conducted with the teachers and principals of the two schools with the highest and lowest scale scores to investigate the reasons for the differences in school climates and their effect on education. Principals’ personalities and their communication and problem solving skills, and support, praise and encouragement given to teachers, fair behavior, openness to new ideas and involving staff in decision making play an important role in creating a positive school climate. School climate has a great impact on students through teachers and staff.
2020-01-01T00:00:00ZSchooling experiences of disadvantaged children in preschool: attitudes, engagementand interactionshttps://hdl.handle.net/11421/257292021-04-07T06:05:51Z2020-01-01T00:00:00ZSchooling experiences of disadvantaged children in preschool: attitudes, engagementand interactions
Purpose: The research adopting children’s perspectives about early care and education has flourished since the adoption of UNCRC; however, the studies investigating experiences of children from diverse backgrounds in the literature are still scarce. This study aims to describe disadvantaged children’s experiences in a target preschool from their own perspectives. Research Methods: This study is part of a large-scale research project, and it focuses on disadvantaged children’s perspectives using a case study design. The case of interest included a specific group of people associated with a unique preschool designed for the disadvantaged children. The data comes from 26 children and their parents for this study. Child-interviews were the primary source of data. Parent-interviews, observations and other documents supplemented data analysis. The data was analyzed using ATLAS.ti 7 Software. Findings: The basic dimensions of schooling experiences included children’s attitudes toward school, engagement in daily activities, and echoes of school experiences at home. The findings suggest that access to resources does not mean quality educational experiences for all children, and there is room for improvement. Although disadvantaged children appeared to have positive attitudes toward school, their experiences involved limited engagement in certain activities. All children had inadequate stimulation and low-quality interactions with the parents at home regarding the school experiences. Comparing experiences based on gender, age, developmental milestones and family structure yielded some differences in children’s experiences of schooling. Implications for Research and Practice: This study highlights the need for inclusive and enriched educational practices for disadvantaged children. Future research may investigate children’s educational experiences in mixed schools and examine home-school connections.
2020-01-01T00:00:00Z