BiyolojiBiologyhttps://hdl.handle.net/11421/21432024-03-28T11:32:54Z2024-03-28T11:32:54ZAğız mikroflorasındaki laktik asit bakterilerinin probiyotik özelliğinin araştırılmasıhttps://hdl.handle.net/11421/233502020-08-16T05:01:26Z2018-01-01T00:00:00ZAğız mikroflorasındaki laktik asit bakterilerinin probiyotik özelliğinin araştırılması
Diş çürümeleri ve diş eti hastalıkları tüm dünyada insanlarda en sık rastlanan ağız sağlığı hastalıklarıdır. Laktobasillerin ağız mikroflorasındaki patojen bakterilerle tutunma yüzeyi için rekabete girmeleri ve ürettikleri maddelerle onları inhibe etmeleri dolayısıyla ağız probiyotiği olarak kullanılabilme olasılıkları, ağız ve diş sağlığı açısından umut verici bir alternatif oluşturmaktadır. Ağız ve diş sağlığı üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle bu çalışmada tükürükten elde edilen laktobasillerin probiyotik özelliği değerlendirilmiş ve ağız ve diş sağlığının korunmasına katkı sağlayacak probiyotik laktobasillerin seçimi hedeflenmiştir. Bu amaçla 15-18 yaş arası bireylerden alınan tükürük örneklerinden izole edilen laktik asit bakterilerinin ağız probiyotiği olarak kullanılabilirliği incelenmiştir. Probiyotik özellikleri belirlemek için yapılan testler sonucu seçilen izolatların, gerçek diş yüzeyinde mutants stretokoklara karşı rekabeti incelenmiştir. İzolatların tamamı Streptococcus mutans'a karşı inhibisyon göstermiştir. Ayrıca 13L1B, 14L1, 14L1B, 28LBX izolatlarının varlığı diş yüzeyine S. mutans'ın tutunma miktarını azaltmıştır. Bu izolatların S. mutans kaynaklı hastalıkları önlemede ağız probiyotiği olarak kullanılabilmeleri açısından sonuçlar umut vericidir. Konuyla ilgili detaylı çalışmalara ihtiyaç vardır.
2018-01-01T00:00:00ZKemoterapi ajanlarına dirençli hepatosellülar karsinoma hücrelerinde olası biyoişaretlerin in vitro araştırılmasıhttps://hdl.handle.net/11421/233432020-08-16T05:01:24Z2018-01-01T00:00:00ZKemoterapi ajanlarına dirençli hepatosellülar karsinoma hücrelerinde olası biyoişaretlerin in vitro araştırılması
Hepatosellülar karsinoma (HSK) kanser ilişkili ölümler sıralamasında dünyada ikincidir. Epitel-mezenkimal geçiş (EMT) metastaz başlaması için önemli bir programdır. Buna rağmen, pek çok kanser hücresi bütün epitel karakterleri tamamen kaybetmeden yada bütün mezenkim karakterleri tamamen kazanmadan kısmi EMT programıyla metastaz yapabildiği de bilinmektedir. Bu tez çalışmasında, tam ve kısmi EMT’nin benzeyen ve ayrışan yönlerini tespit etmek için EMT ile ilişkili transkripsiyon faktörü olan Slug’ın iki farklı HSK hücre hattında aşırı ifadesi sağlandı. Sonra hücreler EMT fenotipi, kemodirenç ve kök hücre özellikleri bakımından analiz edildi. Aşırı Slug ifadesinin HSK’da hem tam hem de kısmi EMT’yi tetiklediği gösterildi. Tam EMT, E-cadherin’in azalması, ZEB2 mRNA’sının ise artması ile karakterize edildi. Kısmi EMT ise E-cadherin’in artması ve vimentin ve ZEB2 mRNA’sının azalması ile karakterize edildi. ABCB1 azalması ve ABCG2 artması ile ortaya çıkan Slug aracılı kemodirenç gelişimi ilginç bir şekilde hem tam hemde kısmi EMT’de ortak olarak olarak gözlendi. Buna ilave olarak kök hücre karakteri olan CD133 mRNA’sının artması her iki EMT için ortak olan diğer bir özellikti. Bunların yanında, kısmi EMT fenotipi gösteren HSK hücrelerinden izole edilen koşullu medyumda, translasyon sonrası değiştirilmiş fibronektin1 ve kollajen tip II α 1 ile değiştirilmemiş fibrinojen gama zincirinin artması tespit edildi. Böylece bu proteinlerin kemodirenç ve kısmi EMT biyoişaretleri olarak kullanılabileceği ileri sürüldü. Aynı şekilde koşullu medyumda, hsa-miR-296-3p, hsa-miR-101-3p ve hsa-miR-885-5p miRNA miktarlarının artması tespit edildi. Böylece bu mikroRNA’ların da HSK’da kemodirenç ve kısmi EMT biyoişaretleri olarak kullanılabileceği ileri sürüldü.
2018-01-01T00:00:00ZBazı Tabanidae (Insecta : Diptera) türlerinin günlük aktivitelerihttps://hdl.handle.net/11421/232262020-08-16T05:01:45Z2018-01-01T00:00:00ZBazı Tabanidae (Insecta : Diptera) türlerinin günlük aktiviteleri
Sebep oldukları ekonomik kayıplar, tıbbi ve veterinerlik açısından oluşturdukları sorun ve vektörlük yaptıkları hastalıkları insanlar ve besi hayvanları arasında bulaştırmaları nedeniyle Tabanidler günümüzde ciddi öneme sahip bir grup konumuna gelmiştir. Ülkemizde 176 türü bulunan Tabanidae familyasının dağılımları ve süksesyonları hakkında birçok çalışma yapılmış olmasına rağmen bu grubun günlük aktiviteleri hakkında yapılmış çok az çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmayla birlikte 7 cins 42 türe ait 4244 birey incelenmiştir. İncelenen bireyler Malezya tuzağı kullanılarak 08:00-19:00 saatleri arasında yakalanmıştır. Yakalanan bireyler üzerinde ki-kare ve korelasyon istatistiki analizleri uygulanarak Tabanidae türlerinin günlük aktiviteleri, uçuş mesafesi, yer değiştirme özellikleri ve konağa tekrar yönelme oranları belirlenmiştir. Çalışma sonucunda 4 cinse bağlı 13 türün günlük aktiviteleri üzerine veriler elde edilmiş ve yorumlanmıştır. Sonuçlar bu türlerin neden olabileceği ekonomik kayıpların azaltılması ve hastalık etkenlerinin yayılmasının önüne geçilebilmesi açısından uygulanabilecek önlemlerin tespiti açısından referans veriler sağlamıştır. Tabanidler her ne kadar ekonomik ve sağlık açısından insanlar ve besi hayvanları üzerinde zarara yol açsa da ekosistemde üstlendikleri diğer yararlı nişler sebebiyle tamamen bu gurubu yok etmeye yönelik önlemlerin alınması yerine korunma ya da uzak tutmaya yönelik adımların atılması gerekmektedir. Bu nedenle benzer çalışmaların ülkemizdeki farklı coğrafik alanlarda yürütülmesi gerekmektedir.
2018-01-01T00:00:00ZAzerbaycan'ın farklı süt ürünlerinden probiyotik bakteri izolasyonu ve tanımlanmasıhttps://hdl.handle.net/11421/231302020-08-16T05:01:44Z2019-01-01T00:00:00ZAzerbaycan'ın farklı süt ürünlerinden probiyotik bakteri izolasyonu ve tanımlanması
Yaptığımız çalışmada Azerbaycan’ın farklı yörelerine ait geleneksel olarak hazırlanmış 6 adet peynir ve 1 adet kesmik örneğinin mikrobiyolojik özelliklerine bakılmıştır. Örneklerden izole edilen laktik asit bakterileri (LAB) morfolojik ve biyokimyasal testlere tabi tutulmuştur. Çalışmamızda kültür bağımsız yöntemler kapsamında mikrobiyal çeşitliliği belirlemek amacıyla toplam DNA ekstraksiyonu ve fluoresan in situ hibridizasyon (FISH) deneyleri yapılmıştır. DNA ekstraksiyonu sonucu oluşan amplifikasyon ürünleri Illumina MiSeq platformu kullanılarak dizilenmiştir. Kültür bağımlı yöntem olarak 16S rRNA PCR ve plazmid DNA izolasyonu yapılmıştır. İzolatların SDS-PAGE yöntemi ile protein profilleri incelenmiştir. Rastgele seçilmiş izolatların antimikrobiyal aktivite yetenekleri agar kuyu difüzyon yöntemiyle belirlenmiş ve en büyük aktivite gösteren 12 izolat seçilerek diğer testlere tabi tutulmuştur. İzolatların probiyotik özelliklerini belirlemek için farklı sıcaklık, farklı pH ve farklı tuz konsantrasyonlarında üreme yeteneği incelenmiştir. İzolatların antibiyotik dirençliliklerini belirlemek amacıyla Kirby-Bauer disk difüzyon yöntemi kullanılmış ve sonuç olarak farklı antibiyotiklere karşı farklı dirençlilik gösterdikleri belirlenmiştir. İzolatların biyofilm oluşturma yeteneği Kongo Kırmızılı Agar yöntemi ile belirlenerek, seçilen 12 izolatın tümünde biyofilm oluşturma yeteneği saptanmıştır.
2019-01-01T00:00:00Z