Sayı: 16 (2019)
https://hdl.handle.net/11421/2082
Haziran 20192024-03-29T10:55:26ZSeramiğe dönüşen organik nesneler: teknik ve sanatsal örnekler
https://hdl.handle.net/11421/2108
Seramiğe dönüşen organik nesneler: teknik ve sanatsal örnekler
Yılmaz, Seyhan
Günümüzde seramik malzemeyi bir ifade aracı olarak kullanan çağdaş sanatçılar, eserlerinin plastik diline katkı sağlamak için çeşitli sır, şekillendirme ve pişirim alternatifleri denemektedirler. Burada ele alınacak şekillendirme alternatiflerinden biri de sanatçıların kumaş, dantel, ip, bitkisel ürünler, doğal ve yapay süngerler gibi çeşitli organik nesneleri döküm çamuru içine daldırıp çıkararak şekillendirmesidir. Bu teknikle seçilen nesneler üzerinden hem doku hem de form elde edilmektedir. Bu makalede seramik formu ve bünyesi olarak kullanılan nesnelerin seramiğe nasıl dönüştüğü, nesnelerin nasıl şekillendirildiği araştırılacaktır. Araştırma yönteminde, söz konusu tekniği uygulayan ulusal ve uluslararası sanatçıların eserleri ele alınacak, seçilen nesne üzerinden tekniğin plastik dili incelenecektir. Sonuç olarak sanatçıların; eserlerini diğer bilinen şekillendirme yöntemlerinden farklı olarak oluşturdukları, bu tekniğin şekillendirme yöntemlerine katkı sağladığı anlaşılmıştır. Teknikte, kullanılan nesnelerin seçimi sanatçının tercihine bağlı olduğu görülmüştür. Seramik sanatı açısından ortaya çıkan eserlerin çoğunlukla seramiğin plastik diline katkı sağladığı söylenebilir. Bu teknikle elle şekillendirilmeyecek kadar orijinal dokuları da elde etme olanağı bulunmaktadır.; Contemporary artists using ceramic materials have been trying various types of glaze, shaping and firing alternatives in order to contribute to the plastic interpretation of their works. One of the shaping alternatives that will be discussed here is the organic products such as fabric, lace, rope, herbal products, natural and artificial sponges shaped by the artist by dipping and removing the object from slip casting. With this technique, both the form and the tissue are obtained from the selected objects. In this article, it will be discussed that how the objects used as ceramic form and body turn into ceramics and how the objects are shaped. In the research method, the artworks of the national and international artists who have applied the relevant technique will be discussed and the plastic interpretation of the technique will be examined in terms of the selected material. The results reveal that the artists apply the techniques differently from other well -known shaping methods in their artworks, which contributes to shaping methods. The results also shows that the choice of the objects used in the technique is dependent on the artist’s preference. It can be said that the artworks produced in terms of ceramic art mostly contribute to the plastic interpretation of ceramics. With this technique, it is also possible to obtain original textures that cannot be shaped by hand easily.
2019-01-01T00:00:00ZGeleneksel çömlekçilikteki su kapları ve Anadolu, Hindistan, İspanya örnekleri
https://hdl.handle.net/11421/2107
Geleneksel çömlekçilikteki su kapları ve Anadolu, Hindistan, İspanya örnekleri
Sevim, Cemalettin
Tüm uygarlıklarda ve dünyada hayatımızın ve bizlerin var olmasında en önemli etken olan su; metabolizmamızın olmazsa olmazı, tarih boyunca medeniyetlerin en güçlü silahı olması nedeniyle yeri gelince savaş sebebi bazen de barışı simgeleyen çok önemli bir etmen olmuştur. İnsanoğlu her daim mekânlarını yaşamımızın kaynağı olan suyun yanına kurmayı tercih etmiştir. Suya olan yaşamsal ihtiyaçtan dolayı onu sofralarına kadar getirmek için de çeşitli taşıma kaplarına ihtiyaç
duymuşlardır. Tüm medeniyetlerde ilk su taşıma kap ihtiyaçları; insanoğlunun ilk buluşlarından biri olan
çömlekçi ürünlerinden üretilerek karşılanmaya çalışılmıştı. Üretilen çömlekçi ürünleri ile su, yaşamın her alanına kolayca taşınmıştır. Çömlekçilik sanatının ilk üretimlerinden biri olan su kaplarında sadece suyun saklanması ve taşınması düşünülürken giderek fonksiyonelliğin yanı sıra beklentilere bağlı olarak değişik toplumlarda kendi kültürlerini yansıtacak özgün ve estetik formların üretilmesi isteği de ön plana çıkmıştır. İçinde bulunulan dönem ve şartlara bağlı olarak çömlekçilik üretiminde de vazgeçilemez ihtiyaçlardan dolayı farklı arayışlara gidilmesine neden olunmuştur. Bu arayışlar tüm toplumlarda geleneksel çömlekçiliğin ve su kaplarının gelişmesinde önemli etmenlerden biri olarak görülmüştür.
Bu makalede; Anadolu, Hindistan ve İspanya’daki bazı müze ve atölyelerde yapılan incelemeler
sonucunda elde edilen veriler ışığında günümüzde unutulmaya yüz tutmuş geleneksel çömlek üretimi olan su kapları incelenmiştir.; Water, which is the most important factor in the existence of life and us, and the building stone of human metabolism, has been a very important factor symbolizing both the cause of war and peace, as it is the most powerful weapon of civilizations throughout history. Human beings have preferred to set up residential areas in every area alongside the water source. Because of the vital necessity of water, they needed various transport containers to bring it to their table. In all civilizations, pottery products were the water suppliers, which was one of the first discoveries of mankind as the first water transportation containers. With the pottery products, water was easily transported to every area of life. In the water pots, one of the earliest productions of pottery art, the aim was to keep and carry water, yet in time the desire to produce unique and aesthetic forms that reflected different cultures became prominent. The time period and its conditions led to new pursuits in the pottery production to meet the emerging needs. This is one of the factors that play an important role in the development of traditional pottery and water containers in all communities. In this article, water containers that fade into oblivion as the artifacts of traditional pottery production are examined depending on the results of investigations in some museums and ateliers in Anatolia, India and Spain.
2019-01-01T00:00:00ZCam ve renk
https://hdl.handle.net/11421/2106
Cam ve renk
Çiftçi, Fatma; Ağatekin, Mustafa
Bu araştırma camın plastik ifade olanaklarına ilişkin rengin cam sanatındaki kullanımlarının izini sürerken, camda renk ve anlatım ilişkisini inceleyerek bunu kullanan sanatçılara yer vermektedir. Rengin biçime yüklediği anlamlar dünyada cam malzemesini kullanan sanatçılar kapsamında ele alınmıştır. İlk bölümde teknik açıdan camda renk olanaklarına değinilmiş, sanatçıların camı nasıl kullandıklarından örnekler verilerek teknik detaylara değinilmiştir. Renkle ilgili camın transparan yapısı göz önüne alınarak yapılan araştırmalara değinilmiş, ışık ve renk birlikteliğinin izi sürülmüştür. Anlatımda bu özellikleri kullanan sanatçıların eserleri üzerinden örnekler verilmiştir. Çizgisel ifade olanakları çerçevesinde neon uygulamaları ve roll-up tekniği kullanan sanatçıların biçim araştırmaları eser örnekleri eşliğinde sunulmuştur. Kompozisyonlarında rengi anlamın taşıyıcısı olarak kullanan sanatçılara yer verilmiş, rengi monokrom kullanan sanatçılara da değinilmiştir.; This research traces the possibilities of plastic expression regarding the color of the glass and ranks the artists who use it by examining the relationship between color and expression in glass. The meaning that color adds to shape has been investigated in the scope of artists using glass in their works worldwide. First of all, the technical aspects of glass regarding the possibilities of color are stated by giving examples of how artists use glass. The studies investigating color by taking into consideration of the transparent nature of glass are stated and the combination of light and color has been explored. In addition, the works of artists using glass and color are exemplified. Within the scope of linear expression possibilities, artists using neon applications and roll-up technique are presented through their art works. Finally, artists using color as a bearer of the meaning on their compositions, and artists using color monochrome are also briefly mentioned.
2019-01-01T00:00:00ZBeste ve icra ilişkisi üzerine karşılaştırmalı bir analiz: iki Sûzinâk şarkı
https://hdl.handle.net/11421/2105
Beste ve icra ilişkisi üzerine karşılaştırmalı bir analiz: iki Sûzinâk şarkı
Şahin, Nevin
Türk Müziğinde, özellikle saz müziği bestekârlarının eserleri ele alınarak, bestecilik yaklaşımları üzerine kapsamlı çalışmalar yürütülmüştür. Bu çalışmaların ortak özelliği, bir bestekârın yaşam öyküsü ve bestelerinin ele alınıp monografi niteliğinde irdelenmesidir. Ancak aynı dönemde eser vermiş olan bestecilerin üretimlerindeki ortaklıklar, Türk Müziğinde teorik çalışmalar kapsamında yoğunlukla incelenmemiştir. Beste ve icra ilişkisi üzerine böyle bir karşılaştırma yapmak amacıyla bu çalışmada 20. yüzyıl şarkı besteciliğine odaklanılmıştır. Yaşam öyküleri paralellikler barındıran iki bestekâr olan Sadettin Kaynak ve Gavsi Baykara’nın birbirine müzikal yapı itibarıyla çok benzeyen, ancak biri çok sık icra edilirken biri nadiren icra edilen, Sûzinâk makamındaki iki eseri karşılaştırılmıştır. Form, usûl ve anlatı boyutlarıyla gerçekleştirilen analiz, benzer eserlerin farklı icra tercihlerine maruz kalmasını teorik açıdan değerlendirmektedir. Ele alınan dar örneklemin bulguları ışığında, Türk Müziğinde bestecilik yaklaşımlarının incelenmesine yönelik daha geniş kapsamlı analizlerde dikkate alınabilecek öneriler sunulmaktadır.; In Turkish Music, there are comprehensive studies on approaches to composition especially regarding the instrumental compositions. These studies usually dig into a composer’s biography and his works like a monography. However, the similarities between the works of contemporary composers have not been frequently analyzed. This study focuses on composition of songs in the 20th century to make a comparison of the relationship between composition and performance. Two songs in makam Sûzinâk from Sadettin Kaynak and Gavsi Baykara, whose life stories share common turning points, are comparatively analyzed resting on the fact that one is frequently performed while the other is neglected. The analysis on form, usûl and narration finds a theoretical ground for the different performance preferences for similar songs, and offers suggestions for more comprehensive analyses of approaches to composition in Turkish music.
2019-01-01T00:00:00Z