Cilt :2 Sayı (4)
https://hdl.handle.net/11421/24681
Temmuz 20162024-03-29T07:21:11ZSaldırgan satış yöntemlerine karşı tüketicilerin korunması
https://hdl.handle.net/11421/26649
Saldırgan satış yöntemlerine karşı tüketicilerin korunması
Saldırgan satış yöntemleri tüm dünyada büyük bir sorun oluşturmaktadır. Bu konuda herhangi bir düzenleme olmadığında bundan işletmeler yarar sağlar. Tüketiciler için ödedikleri paraları geri almaları, imkânsız olmasa da çok güç olmaktadır. Bu tür satış yöntemlerinin mağdurlarının önemli bir kısmı toplumdaki korumaya muhtaç kişilerdir. Bu nedenle saldırgan satış yöntemleri önemli konular arasında yer almaktadır. Nitekim Türkiye’de, 2012 tarihli Türk Ticaret Kanunu, yanıltılan ve iradesi sakatlanan tüketicilere tazminat talep olanağı sağlayan hükümlere yer vermiştir. TTK m. 55/1(a)8’e göre, saldırgan reklamlar saldırgan satış yöntemi olarak kabul edilmemektedirler. Ancak bu, tür saldırgan satış yöntemleri hukuka uygun olarak kabul edilmezler. Bu tür reklamlar genel haksız rekabet hükümlerine tabidirler. Tüm saldırgan satış yöntemleri haksız değildir. Saldırganlık önemli ve olmalı tüketici/alıcı tuzağa düşürülmelidir. 2015 tarihli Elektronik Ticaret Kanunu, 2013 tarihli Tüketiciyi Koruma Kanunu ve 2015 tarihli Ticari Reklamlar ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinde de saldırgan satış yöntemlerine karşı tüketiciyi koruyucu hükümlere yer verilmiştir.
2016-01-01T00:00:00Zİslam-Osmanlı Hukuku’nda erkek tarafından koyulan şart veya belirlenen süre ile evlilik akdinin sona erdirilmesi
https://hdl.handle.net/11421/26648
İslam-Osmanlı Hukuku’nda erkek tarafından koyulan şart veya belirlenen süre ile evlilik akdinin sona erdirilmesi
İslam Hukuku boşanma konusunda erkeğe sınırsız yetkiler tanımıştır. Bu yetkilerden biri de boşanmanın belli bir şartın gerçekleşmesine ya da belli bir sürenin tamamlanmasına bağlanan şekli olan “talik-i talak” türüdür. Özel hukuk alanında bütünüyle İslam Hukuku’nu uygulayan Osmanlı Devleti’nde de “talik-i talak”ın farklı örneklerine sıkça rastlanmıştır. Kadınlar pek çok defa, kendilerinden kaynaklanamayan ama sonuçları nedeniyle doğrudan kendilerini ve çocuklarını ilgilendiren bu tarz boşanmalarla karşı karşıya kalmışlardır. Bu durum kadının, neden ve ne zaman gerçekleşeceğini bilmediği bir eylem olması nedeni ile aile hayatı içinde bir tehdit ortamı doğurmuştur. Bu çalışma, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yıkılışına kadar geçen süre içinde, uygulamalardan örnekler vererek, kadının evlilik hayatında “talik-i talak” nedeni ile yaşadığı güçlükleri, zaman zaman bu güçlükleri olumlu hale getirme çabalarını ortaya koymaya çalışmaktadır.
2016-01-01T00:00:00ZUluslararası hukukta disiplinler arası işbirliğine önemli bir örnek: İran-ABD iddiaları hakem mahkemesi
https://hdl.handle.net/11421/26647
Uluslararası hukukta disiplinler arası işbirliğine önemli bir örnek: İran-ABD iddiaları hakem mahkemesi
Özturanlı, Beyza
Kasım 1979’da İran ve ABD arasındaki, Tahran’da bulunan ABD büyükelçiliği baskını ve elçilik personelinin rehin alınması olayları ile başlayan, ardından ABD tarafından İran vatandaşlarına ait malvarlıklarına el konulması ve ticari ilişkilerin durdurulmasına yönelik bir dizi yaptırımın devreye girmesiyle şiddetlenen uyuşmazlık, Cezayir’in arabuluculuğunda kabul edilen Bildiriler ile Ocak 1981’de çözüm aşamasına taşınmıştır. İki egemen devlet arasında, önemli ulusal menfaatleri ihtiva eden çok boyutlu bir uyuşmazlığın, uluslararası kamu hukuku enstrümanlarıyla kurulan bir uluslararası mahkeme tarafından, uluslararası özel hukuk kişilerine ve özel hukuka ilişkin iddiaları da içerecek şekilde çözüme kavuşturulması, uyuşmazlıkların barışçıl çözümü bakımından olumlu bir adım olduğu kadar, kamu hukukunun ve özel hukukun tahkim alanındaki işbirliğini göstermektedir. Uluslararası tahkim, özellikle 20. yüzyılın sonlarına doğru uluslararası ticaret hukuku uygulamasının hakimiyeti altına girmiş ve literatürde uluslararası kamu hukuku tahkimine neredeyse rastlanamaz hale gelmiştir. Oysa her iki disiplinin kendi sınırları içerisindeki tahkim uygulaması arasında ne gibi bir ayrım olduğu hususu da ortaya konulmamıştır. Bu anlamda İran-ABD İddiaları Hakem Mahkemesi, kuruluşu, yargılama usulü ve kararlarının bakımından, uluslararası tahkimin, günümüz uluslararası kamu hukuku ve uluslararası özel hukuktaki görünümünü ve işbirliğini gösteren önemli bir örnektir.
2016-01-01T00:00:00ZAfrika Birliğinin askeri önlemlere başvurma hakkı
https://hdl.handle.net/11421/26646
Afrika Birliğinin askeri önlemlere başvurma hakkı
Akkutay, Berat Lale
Afrika Birliği Kurucu Andlaşması’nın 4 (h)- ve 4(j) maddelerinde, örgütün müdahale hakkı düzenlenmiştir. Kurucu Andlaşma’nın söz konusu hükümlerinde, Birleşmiş Milletler Andlaşması’na herhangi bir atıf bulunmamaktadır. Oysa Birleşmiş Milletler Andlaşması’nın 53. maddesi uyarınca bölgesel örgütlerin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin izni olmaksızın hiçbir askeri eyleme girişemeyeceği ifade edilmektedir. Çalışmada Afrika Birliğinin askeri önlemlere başvurma hakkı incelenmiştir. Articles 4(h) and 4(j) of the Constitutive Act of the African Union regulates the right of intervention of the Union. There is no link between the related articles of the Constituttive Act and United Nations Charter. However Article 53 of the Charter states that no enforcement action shall be taken by regional agencies without the authorization of the Security Council. This paper analyses the right of the African Union to take military measures.
2016-01-01T00:00:00Z