Cilt.06 Sayı.1
https://hdl.handle.net/11421/551
20052024-03-29T10:57:08ZVerilerin Bulanık ve Veri Kümesinde Aykırı Değer Olması Durumunda Bulanık Robust Regresyon Çözümlemesi
https://hdl.handle.net/11421/705
Verilerin Bulanık ve Veri Kümesinde Aykırı Değer Olması Durumunda Bulanık Robust Regresyon Çözümlemesi
Şanlı, Kamile; Apaydın, Ayşen
Regresyon çözümlemesinde veri analizi oldukça önemlidir. Çünkü, tek bir gözlem bile regresyon modelindeki parametre tahminleri üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Bu gözlemin veri kümesinden çıkartılması regresyon denklemini tamamen değiştirebilir. Bu nedenle büyük artık değere sahip gözlemler ya da aykırı değer, regresyon çözümlemesinde oldukça etkilidir. Veri kümesinde aykırı değer olması durumunda, parametre tahminlerinde robust yöntemler olarak bilinen Huber, Hampel, Andrews ve Tukey’in M yöntemleri kullanılmaktadır. Bu çalışmada çoklu regresyon çözümlemesinde x ’in kesin Y ’nin bulanık sayı ve veri kümesinde aykırı değer olması durumunda, üyelik fonksiyonu yardımıyla ağırlık matrisi tanımlanmıştır. Regresyon model tahmininde ise bulanık regresyon çözümlemesi kullanılmıştır. Klasik en küçük kareler (EKK), Huber, Hampel, Andrews ve Tukey M yöntemleri ve önerilen bulanık robust yöntem ile regresyon model tahminleri elde edilmiş ve sonuçlar karşılaştırılmıştır.; In regression analysis, data analysis is very important. Because, even one data point (observed) may be large effect over parameters estimates in regression model. If the data point (observed) is removed in data set then regression model is completely change. Therefore, data point have large residual or outlier which fairly effect in regression analysis. In case of data set has outlier, robust methods are used in parameters estimates (Huber, Hampel, Andrews and Tukey M methods). In this paper, when x is crisp, Y is fuzzy data and data set has outlier, weighted matrix will be defined with respect to membership function. In regression model estimate, fuzzy regression analysis will be used. Regression model estimates are obtained with least square methods (LSM), Huber, Hampel, Andrews and Tukey M methods and suggested fuzzy robust method and the results are compared.
2005-01-01T00:00:00ZLarinioides Cornutus (Clerck, 1757 Araneae, Araneidae)’un Zehir Bezi ve Zehiri Üzerine Bir Çalışma
https://hdl.handle.net/11421/701
Larinioides Cornutus (Clerck, 1757 Araneae, Araneidae)’un Zehir Bezi ve Zehiri Üzerine Bir Çalışma
Çavuşoğlu, Kültiğin; Maraş, Meltem; Bayram, Abdullah
Larinioides cornutus (örümceğinin)’un zehir bezinin morfolojik yapısı taramalı elektron mikroskobun (SEM)’da incelenmiştir. Prosomada yer alan zehir bezi çift halde olup şekil bakımından bir topacı andırmaktadır. Bez silindir şeklinde bir gövde kısmı ve bununla irtibatlı bir kanaldan meydana gelmiştir. Bezin etrafı ise çizgili kas lifleri ile kuşatılmıştır.
Zehir bezinde üretilen zehir gerek insanlar gerekse diğer canlılar için toksiktir. Zehirin elementer analizinde Na ve Ca zengin olduğu gözlenmiştir. Bu analiz sonuçları zehir içeriğinin sinir ve kas sistemi üzerinde etkili olduğunu göstermiştir.; The morphological structure of the venom gland of the spider Larinioides cornutus was investigated at scanning electron microscopy (SEM). The venom gland situated at the prosoma is a pair and is like a top in shape. The gland is composed of a stem part and a channel connected with it. The gland is surrounded by bundles of muscular fibers.
The venom produced in the venom gland is toxic for humans and other living things. At elementarical analysis of the venom, it was observed to be rich for Na and Ca elements. This analysis results was demostrated that content of the venom is effective on nervous and muscular system.
2005-01-01T00:00:00ZArapuçan (Yenice-Çanakkale) Pb-Zn-Cu-Ag Yatağının Jeolojik, Mineralojik ve Jeokimyasal Özellikleri
https://hdl.handle.net/11421/700
Arapuçan (Yenice-Çanakkale) Pb-Zn-Cu-Ag Yatağının Jeolojik, Mineralojik ve Jeokimyasal Özellikleri
Gültekin, Ali Haydar; Örgün, Yüksel
Arapuçan Pb-Zn-Cu-Ag yatağı, bir kalk-alkalin magmatik sokulumun yakınında, altere olmuş metakumtaşları ve diyabazlar içinde hidrotermal damarlar halinde oluşmuştur. Bölgede jeoloji esas olarak Paleozoik yaşlı metamorfik bir temel, Triyas yaşlı karbonat blokları içeren kumtaşları, Tersiyer granitoid ve Neojen volkaniklerden oluşmuştur. Yatağın mineral birliği galen, kuvars, kalsit, sfalerit, kalkopirit ve pirit gibi mineraller yanında az miktarda bismutinit, tetraedrit, pirolusit, hematit, şelit, malakit, magnetit ve rutil gibi mineraller içerir. Yatakta erken hidrotermal aktivite, büyüklük sırası ile silisleşme, serisizleşme ve killeşme şeklinde 3 tip hipojen alterasyona yol açmıştır. Cevher damarları, en az iki hipojen cevherleşme evresine ait veriler içerir. Arapuçan'da cevher, ana metalik bileşenleri oluşturan Pb, Zn, Cu ve Ag'e ilave olarak, önemli miktarda Au, W, Bi, Sb ve Te içerir. Ortalama galen ve pirit δ34S değerleri-3.95 ve-2.24% arasında kalır. Bu değerler ve kimyasal analiz sonuçları gerek sülfür, gerekse de metaller için bir magmatik kaynak işaret eder. Ancak, jeolojik ve jeokimyasal veriler, bir kısım metalin metakumtaşı ve diyabazlardan söküldüğünü göstermektedir. Sfaleritte yapılan sınırlı sıvı kapanım çalışmaları 229-328 °C aralığında değişen bir oluşum sıcaklığını işaret etmektedir.; The Arapuçan Pb-Zn-Cu-Ag deposit occurs as hydrothermal veins in diabase and altered Triassic metasandstones adjacent to calc-alkaline intrusive igneous rocks. The geology of the area features a Palaeozoic metamorphic basement, Triassic sedimentary rocks including the carbonate blocks, early Tertiary granitoids and Neogene volcanics. The mineral assemblage includes galena, quartz, calcite, sphalerite, chalcopyrite and pyrite as well as minor bismuthinite, tetrahedrite, pyrolusite, hematite, scheelite, malachite, magnetite and rutile. Early hydrothermal activity was responsible for formation of three hypogene alteration types of decreasing intensity : silicification, sericitization and argillic alteration. The ore veins contain evidence of at least two periods of hypogene mineralization. At Arapuçan, in addition to the major metallic constituents of Pb, Zn, Cu and Ag the ores contain substantial quantities of Au, W, Bi, Sb and Te. Average δ 34S values for galena and pyrite are-3.95 and-2.24%, respectively, suggesting an igneous source for both the sulphur and metals. However, geologic and geochemical interpretations suggest that at least some of metals are leached from the metasandstones and diabases. Fluid inclusion data for sphalerite show a depositional temperature of 229 to 384 °C.
2005-01-01T00:00:00ZStreptozotosin ile Oluşturulan Deneysel Diyabetin Sıçan Uterusunda asetilkolin ve Prostaglandin F2α Kasılmaları Üzerine Etkileri
https://hdl.handle.net/11421/699
Streptozotosin ile Oluşturulan Deneysel Diyabetin Sıçan Uterusunda asetilkolin ve Prostaglandin F2α Kasılmaları Üzerine Etkileri
Öztürk, Yusuf; Herekman Demir, Tuba
Metabolik bir hastalık olan diyabet, düz kas fonksiyonları ile ilgili çeşitli uzun vadeli komplikasyonlara neden olabilmektedir. Bu komplikasyonlar benzer biçimde deneysel diyabet modellerinde de oluşmaktadır. Bu çalışmada, streptozotosin ile oluşturulan altı haftalık diyabetin sıçan uterus düz kasında asetilkolin ve prostaglandin F2α ile oluşturulan kasılmalar üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Streptozotosin injeksiyonundan 3 gün sonra kan şekerleri ölçülen dişi sıçanlar altı hafta süre ile metabolik kafeslerde tutulup tükettikleri yem ile su miktarları ölçülmüş ve vücut ağırlıklarındaki değişimler izlenmiştir. Bu arada hayvanların çıkardıkları feçes ve idrar miktarları da takip edilmiştir. Streptozotosin injekte edilen hayvanlarda kan şekerinin yüksekliğinin yanısıra, polifaji, poliüri ve polidipsi gibi tipik diyabet semptomları gözlenmiştir. Altı haftanın sonunda diyabetik hayvanlardan alınan kan numunelerinde glukoz, kolesterol ve HDL-kolesterol düzeyleri ölçülmüş ve kontrole göre istatistiksel anlamlı farklılıklar saptanmıştır. Kontrol ve diyabetik hayvanlardan uterus dokuları çıkarılarak tartılmış ve izole organ banyosunda asetilkolin ve prostaglandin F2α cevapları incelenmiştir. Streptozotosin diyabetik sıçanların uteruslarındaki kontraktil asetilkolin ve prostaglandin F2α cevaplarının kontrollere göre istatistiksel anlamlı biçimde düşük olduğu bulunmuştur.; As a metabolic disease, diabetes may cause various long-term complications, which are related to smooth muscle functions. Similarly, these complications may occur in the experimental models of diabetes. In the present study, it was aimed to investigate the effects of six weeks of diabetes, induced by streptozotocin, on the contractions of rat uterus elicited by acetylcholine and prostaglandin F2α. Female rats whose blood glucose levels were measured three days after the injection with streptozotocin were housed in metabolic cages for six weeks, and, during this period, their food and water consumptions and changes in their body weights were monitored. Urine and faeces amounts of animals were also recorded. In addition to high blood glucose levels, typical symptoms of diabetes such as polyphagia, polydipsia and polyuria were observed in animals injected with streptozotocin. At the end of six weeks period, glucose, cholesterol and HDL-cholesterol levels were measured in blood samples from diabetic animals and statistically significant changes were detected in these parameters comparing to controls. Uterus tissues from diabetic animals and their controls were weighed after their excision and their responses to acetylcholine and prostaglandin F2α were examined in the isolated organ bath. The contractile responses of streptozotocin-diabetic rat uterus to acetylcholine and prostaglandin F2α were found to be decreased significantly relative to those obtained from controls.
2005-01-01T00:00:00Z