dc.description.abstract | Çalışmamızın konusunu '‘‘Ticarî İşletme Rehni” oluşturmaktadır. Bu konu, ‘hukukumuzda aynı ada taşıyan özel bir kanunla düzenlenmiş bulunmaktadır. Ticarî işletme Relini Kanunu genel rehin hukuku ilkelerimizden ayrılarak konuyu değişik bir biçimde düzenlemekte ve bu değişiklik şu yönde kendisini göstermektedir: Bilindiği gibi, genel ilke, taşınır rehninin doğumu için, rehnedilen taşınırın, rehin verenin zilyetliğinden çıkması gereğidir ve rehin verenin taşınırdaki zilyetliği devam ediyor ise rehin hakkı doğmayacaktır. Ancak bu durum ekonomik hayatımız bakımından bazı güçlüklerin de ortaya çıkmasına yol açmakladır. Gerçekten, kredi gereksinimi duyan bir işletme sahibini:, düşündüğümüzde, hele işletmesinin faaliyette bulunduğu taşınmaz da kendisine ait değilse, bu kişinin kredi sağlarken teminat gösterebilme olanakları fevkalâde sınırlı olacaktır. Zira işletme sahibi ya sahip olduğu taşınırı, örneğin bir matbaa makinesini, bir taşıt aracını, kendi elinde bulunduracaktır ki bu durumda sözünü ettiğimiz mal teminât gösterebilme açısından bir değer ifade etmeyecektir veya bu malları teslim şartlı rehin ilkelerine göre rehnecektir ki bu durumda da, işletmesinin faaliyetlerini devam ettirebilmek açısından, bu mallardan yararlanma olanağını bulamayacaktır* İşte Ticarî İşletme Rehni Kanunu bu sakıncayı ortadan kaldırma amacına yönelmiş bulunmakta,, ticarî işletmenin ve ticarî işletmeye dahil unsurlar içeresinde belirli taşınırların zilyetliğinin devrine gerek olmaksızın, yapılacak tescille rehnedilmesi olanağını vermektedir. Biz de çalışmamızın konusunu "Ticarî İşletme Rehni" olarak seçerken, bu konunun ekonomik hayatımıza getirdiği geniş olanağı Önemli bir neden olarak düşündük. Bunun yanında, ticarî işletme rehninin bu güne kadar tez konusu olarak incelenmemiş olması, seçimimizde bir başka nedeni oluşturdu. | en_US |