Flukonazol ve ketokonazol'ün ?-siklodekstrin ile hazırlanan kompleksleri üzerinde yapılan çalışmalar
Abstract
Flukonazol (FZ) ve ketokonazol (KZ), mikotik enfeksiyonların tedavisinde yaygın olarak kullanılan azol türevi antifungal farmasötik etkin maddelerdir. Her iki etkin maddenin de sudaki çözünürlüğü düşüktür. Doygunluk çözünürlüğünün arttırılmasına yönelik olarak kullanılan teknolojilerden bir tanesi siklodekstrin komplekslerinin hazırlanmasıdır. Bu amaçla, çözünürlük faz diyagramı çalışmalarının ardından farklı yöntemler (dondurarak kurutma, püskürterek kurutma, birlikte buharlastırma ve yoğurma) kullanılarak FZ ve KZ’nin ß-siklodekstrin (ß-CD) ile kompleksleri hazırlanmıştır. 1:1 molar oran ile hazırlanan kompleksler üzerinde % verim, termal, çözünürlük, parçacık sekli, X-ışını kırınımı, infrared, nükleer manyetik rezonans, etkin madde miktarı ve Candida albicans ile antifungal etkinlik analizleri yapılmıştır. FZ/ß-CD kompleksleri ile hazırlanan sert selüloz kapsüllerin in vitro çözünme hızı, saf FZ ve piyasa kapsülü ile; KZ/ß-CD kompleksleri ile hazırlanan vajinal supozituvarların in vitro çözünme hızı, saf KZ ve piyasadaki vajinal supozituvarı ile karşılaştırılmış ve f? (fark), f? (benzerlik) etkenleri açısından değerlendirilmiştir. In vitro çözünme deneylerinde, USP 31’de tanımlanan palet yöntemi ile birlikte yüksek basınçlı sıvı kromatografisi miktar tayini yöntemi kullanılmıştır. ß-CD komplekslerinin hazırlanması ile etkin maddelerin sudaki çözünürlügünde ve antifungal etkinliklerinde, hazırlama yöntemine bağlı olarak farklı oranlarda artış tespit edilmiştir. ß-CD komplekslerinden salımın saf etkin maddelere oranla yüksek olması, etkin madde ve siklodekstrin arasındaki etkileşim, yüksek enerjili amorf durum ve ß-CD’nin sahip oldugu yüzey etkin özellik nedeniyle suda çözünmeyen etkin maddeler ve çözünme ortamları arasındaki yüzey geriliminin düşürülmesine bağlanmıştır. Sonuç olarak, geliştirmek istediğimiz FZ/ß-CD ve KZ/ß-CD komplekslerinin genel olarak degerlendirilmesinde; çözünürlük ve çözünme hızının arttırılması ile biyoyararlanım problemlerinin düzeltilebileceği, aynı zamanda Candida albicans üzerineki antifungal etkinliğin artması ile de klinikte kullanılan etkin madde dozunun azaltılabilecegi görülmüştür.
Collections
- Tez Koleksiyonu [43]