Bankalarda piyasa riski yönetimi ve bir anket çalışması
Özet
Günümüzde bankaların işlemlerini etkileyen sayısız faktör vardır. Bu faktörlerden biri de bankayı olumsuz yönde etkileme potansiyeli olan risklerdir. Bankaların maruz kaldığı başlıca riskler, kredi riski, operasyonel risk, likidite riskleri ve piyasa riskidir. Bu riskleri kontrol altında tutabilmek, bankaya büyük faydalar sağlayacaktır. Genel olarak risk yönetimi, işletmenin kendisinin ya da başka bir kuruluşun varlıklarını ve kazançlarını tehlikeye sokan risklerin tanımlanması, ayrıma tabi tutulması, ölçülmesi ve ekonomik anlamda kontrol edilmesidir. Risk yönetimini gerçekleştirmek için risk yönetim politikaları uygulanır. Risk yönetim politikaları, aktif ve pasif politikalar olmak üzere iki grupta incelenir. Aktif politikalar, risklerin oluşmasını önlemeye yönelik politikalardır. Pasif politikalar ise, risklerin oluşması halinde riskleri karşılayacak potansiyelin oluşturulması şeklinde işleyen politikalardır. Bankaların maruz kaldığı riskleri aşağıdaki şekilde tanım1ayabiliriz: -Operasyonel Risk: Salt kredi riski ve salt piyasa riski haricindeki tüm risklerdir. -Kredi Riski: Bankaya kredi borcu olanların ya da menkul kıymet ihraç edenlerin ödeme yeteneklerinin azalması sureti ile fonların değersizleşerek zarara uğrama ihtimalidir . -Likidite Riski: Vadesi gelen borçları ödeyebilme gücünün kaybolınası ihtimalidir. -Piyasa Riski: Bankaların sahip oldukları bir ya da toplamda birden fazla ticari varlığın işleme tutulabileceği süre içinde, piyasada meydana gelen beklenmeyen olumsuz dalgalanmaların sebep olduğu kayıp veya beklenenden düşük seviyedeki kar halini ifade eder. Piyasa riski, iki yöntemle ölçülebilir. Bunlar; ·Dahili Metot, ·Standart Metottur. Dahili metot piyasa riskini Riske Maruz Değer (RMD) yöntemi ile ölçer. RMD'i şöyle tanımlayabi1iriz; Finansal piyasalarda belirli bir güven aralığında, belirli dönem içinde meydana gelebilecek en yüksek zararı geleceğe dönük bir bakışla herkesin anlayabileceği bir cinsten (para birimi olarak) ifade eden bir yöntemdir. Standart metot ise BDDK tarafından geliştirilmiş bir yöntemdir. Kur riski, faiz oranı riski, hisse senedi riski ve opsiyonlardan kaynaklanan riskleri ayrı ayrı hesaplar. Daha sonra bu dört riskin toplamını alarak piyasa riskine maruz tutarı elde eder. Piyasa riski raporları üç bölümden oluşur; -Kurumsal aşama, -İş birimi aşaması, -Alım-satım kararları aşaması. Risk raporlamasının iki unsuru mevcuttur; zaman ölçümü ve bilgilerin çeşidi. Piyasa riski yönetimi, 2001 şubat krizinden soma BDDK tarafından ölçümü zorunlu hale getirilmiştir. Çalışmamızın dördüncü bölümünde, 14 bankanın piyasa riski yönetimi departmanlanna anket uygulamasının sonuçlarına yer verilmiştir. Anket çalışmasında, bankaların üstlendikleri riskler, piyasa riski ölçüm yöntemleri ve piyasa riskini ölçerken karşılaşılan problemlerden bahsedilmiştir. Anket çalışması sonucunda Türkiye'deki bankaların en çok piyasa ve kredi riskleri ile karşılaştığı görülmektedir. Bankalar, piyasa riskini ölçerken ağırlıklı olarak karar almada RMD sonuçlarını kullanmaktadırlar. Piyasa riskini ölçerken en çok karşılaşılan sorun ise veri elde edememektir.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/9196
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [799]