Sanal yönetimi işletme verimliliği üzerine etkisi ve Digitürk'te bir uygulama
Özet
Yirminci yüzyıla damgasını vuran temel kavram "değişim"dir. Yirmi birinci yüzyıl da çok hızlı değişimlerin yaşanacağı bir çağ olmaya adaydır. Baş döndürücü bir hızla ilerleyen teknolojik değişim, toplumsal ve kültürel değişimle birlikte tüm kavramları sorgulanır ve hatta yeniden tanımlanır hale getirmiştir. Bu kavramlardan biri de yönetimdir. Tarih boyunca evrim süreci yaşayan, klasik, neoklasik, modern ve postmodern dönemlerden geçen yönetimin çağımızda sanal yönetime dönüşeceği öngörüsü tez çalışmasının temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle çalışma kapsamında bir yandan yönetim biliminin geçirdiği evrim dönemsel olarak incelenirken diğer taraftan da bilgi toplumu kavramı, Türkiye'nin durumuyla birlikte sanal yönetimin altyapısını oluşturan bileşenler ayrıntılı biçimde ortaya konmuştur. Çalışmanın somut sonuçlarla ortaya koymayı hedeflediği diğer bir varsayım ise; sanal yönetimin işletme verimliliğini olumlu yönde etkilediğidir. Geleneksel yönetim işlevleriyle sanal yönetim işlevlerinin karşılaştırılmasının ardından, örnek işletme olarak DIGITURK'te sanal yönetim uygulamaları incelenmiş, sanal yönetimin işletme verimliliği üzerine etkisi gözlem, ölçümleme ve anket düzenleme yöntemleriyle saptanmaya çalışılmıştır. DIGITURK özelinde sanal yönetimle sağlanan verimlilik artışının farklı sektörlerde yer alan bir çok işletme için de, temel yaklaşımları itibariyle, örnek teşkil edebileceği düşünülmektedir. Yaşadığımız çağın koşulları göz önüne alındığında bilgi toplumuna dönüşümün, tarım toplumundan sanayi toplumuna dönüşümle sağlanan sanayi devriminden bile daha önemli olduğunu düşünülmektedir. Bu düşüncenin temelini artan rekabet koşulları ve giderek azalan kıt kaynakların daha verimli kullanım zorunluluğu oluşturmaktadır. Günümüzde yalnızca işletmeler değil, toplumlar da rekabet edebilirlik düzeylerine göre sıralanmakta, rekabet gücünü yitirenler ise varlıklarını devam ettirmekte zorlanmaktadırlar. Rekabet gücünün arttırılması verimliliğin arttırılmasında geçmektedir. Bu bağlamda sanayi devrimini yaşamamış Ülkemizin refah düzeyini yükseltebilmek, dünya ülkeleri arasındaki hak ettiği yeri alabilmesi için bilgi toplumuna dönüşüm hedefini mutlaka gerçekleştirmesi gerekmektedir. Ülkemizin bilişim fırsatını kaçırmamak için, umut verici düzeyde olan donanım altyapısına entelektüel sermayeyi eklemesi, düşüngücü birikimi yaratarak bilim ve teknolojiyi amaç olmaktan çıkarıp araç haline dönüştürmesi gerekmektedir. Yaşamımızın her anında karşılaştığımız yönetim olgusunun sanallaşmasıyla birlikte sağlanacak verim artışının refah düzeyinin yükselmesinde kaldıraç görevi üstleneceği öngörülmektedir.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/9218
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [269]