Collocations with mind in corpus and implications for language teaching
Özet
Problem Durumu Derlem tabanlı işlevsel dilbilim ve yapılandırmacı dilbilim alanında çalışan araştırmacıların ortaya koyduğu gibi, dilin büyük bir bölümü kalıplaşmış olan ve eğretileme özellikleri taşıyan eşdizimlerden oluşmaktadır. Bu tür gelenekselleşmiş eşdizim öbekleri, İngilizcenin yaklaşık olarak %70’ini oluşturmaktadır. Dolayısıyla, İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen öğrenciler için doğru eşdizim kullanımı önemlidir. Doğru eşdizim kullanılmadığı takdirde etkili iletişim kuramama ve söylediklerini doğru ifade edememe gibi sorunlar oluşabilir. Ancak yapılan araştırmalar, doğru eşdizim kullanmanın ileri düzeyde yabancı dil öğrenmiş olan öğrencilerde bile sorun olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle, eşdizimliliğin daha iyi anlaşılması, eğitsel dilbilgisi ve dil öğrenimi / öğretiminde ışık gösterici nitelikte olacaktır. Çalışmanın Amacı Bu çalışmada İngilizcede mind sözcüğü içeren eşdizimlerin ileri düzeydeki dilbilgisi kitaplarında ne ölçüde temsil edildiğinin saptanması amaçlanmaktadır. Bu amaçla, seçilen sözcüklerin oluşturduğu eşdizimler Çağdaş İngilizcenin en büyük derlemi olan (COCA) ‘daki sıklık ve çeşitlilik açısından incelenerek TeMa adlı ileri düzey ders kitabı alt-derlemi ve yaygın olarak kullanılan iki adet ileri düzeydeki dilbilgisi ders kitabındaki eşdizimlerle karşılaştırılmıştır. Ders kitaplarında öğrencilerin karşılaşabileceği dil girdileri olası sorunları açıklamakta ışık tutucu nitelikte olabilir. Çalışmanın Yöntemi Çalışmada Çağdaş Amerikan İngilizcesinin elektronik ortamda bulunan, 1990-2011 yılları arasında toplanmış olan ve yaklaşık 450 milyon sözcükten oluşan derlemi ile TeMa olarak bilinen ders kitaplarından oluşan alt-derlem ve iki ileri düzey dilbilgisi kitabı veri olarak kullanılmıştır. Mind- sözcüğü ile oluşturulan eşdizimler sıklık ve çeşitlilik açısından adı geçen derlemde incelenmiş ve ders kitapları derlemlerinde yeralan eşdizimlerle sıklık ve çeşitlilik açılarından karşılaştırılmıştır. Bunun yanı sıra, öğrenciler için bilişsel, dil içi ve dillerarası özelliklerden kaynaklanabilecek diğer olası sorunlar da tartışılmış ve bu sorunlara çözümler aranmıştır. Ders kitaplarında bulunan az sayıda eşdizim verisi olası bir niceliksel çalışmayı mümkün kılmamaktadır. Araştırmanın Bulguları İleri düzeyde İngilizce ders kitabı derlemi ve iki dilbilgisi kitapındaki eşdizimlerin anadil derleminde bulunan sıklık ve çeşitliği yansıtmadığı görülmüştür. Ders kitabı derleminde, bir tarafta sık kullanılan eşdizinler bulunmamakta bir taraftan da anadil derleminde nadiren kullanılan eşdizimlerin yer aldığı görülmüştür. Bu da ders kitaplarında bulunan bazı eşdizimlerin sıklık ve çeşitlilik açısından dizgesel bir biçimde seçilmeyebileceği görüşüne yol açmaktadır. Ayrıca, anadil derleminde en sık rastlanan eşdizimlerin kalıplaşmış eğretilemeler olduğu gözlenmiştir. Bu eşdizimlerde bulunan eğretilemelerin dünya bilgisine dayalı somut kavramları çağrıştırmaları nedeniyle söz konusu eşdizimlerin öğrenciler tarafından anlama becerileri doğrultusunda sorun oluşturmayabileceği, ancak üretime dayalı konuşma ve yazma becerilerinde sorunların var olabileceği söylenebilir. Bu sorunları ortadan kaldırmak amacıyla alanyazındaki çalışmaların ışığında öneriler sunulmuştur. Araştırmanın Sonuçları ve Öneriler Eşdizim kullanımı, öğrencinin anlama ve konuşma becerilerini geliştirerek, öğrencinin iletişim becerilerini arttırır. Bu göz önünde bulundurulduğunda, yabancı dil sınıflarında bu yapılara özel önem verilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda yabancı dil sınıflarında öğrencilerin dikkatleri bu yapılara çekilmeli, bilinçleri yükseltilmeli, özerk bireyler olarak, öğrenmeyi öğrenmeleri sağlanmalıdır. Eşdizimlerin çok çeşitli olması ve ders kitaplarında her zaman anadil kullanımındaki sıklık ve çeşitlilik doğrultusunda temsil edilemeyebileceği görüşünden hareketle, öğrencinin sınıf dışında öğrendiği dilde daha fazla okumaya yönlendirilmesi, o dilde film, dizi izlemesinin ve müzik dinlemesinin özendirilmesi önerilebilir. Böylece öğrenci daha fazla dil girdisi alacak ve eşdizimleri bilinçli ya da bilinçsiz olarak sıkça okuyup duyma olasılığı yakalayabilecektir. Sınıf içi eşdizim öğrenme stratejilerinden bir bölümü ise, bağlamdan anlamı tahmin etme, eşdizimi oluşturan sözcüklerin anlamını sözlükte arama, dünya bilgisini kullanma, vb. olabilir. Ancak, eşdizimin anlamı, bileşkesi olan sözcüklerin sözlük anlamlarından farklı ise o zaman bağlamdan tahmin etme stratejisi dikkatle kullanılmalıdır. Çünkü bazı durumlarda her iki dilde benzer yapıda bir eşdizim bulunsa bile bunların anlamları birbirinden tamamen farklı olabilir. Bir başka deyişle her iki dilde yapısal eşdeğerlik anlamsal eşdeğerliğe yol açmayabilir. Öte yandan tam deyimsel eşdizimler ise diğer eşdizimlere oranla daha fazla öne çıkan yapılardır ve bu tür eşdizimlerle karşılaşan öğrenciler, bu belirgin yapıları kolay unutmayabilirler. Bunun yanı sıra, öğretmenin deyimlerin tarihsel kökenlerini, sosyal-kültürel bağlamlarını ve bunların öykülerini anlatması, öğrencilerin belleklerinde kalıcı olmalarını sağlayacaktır. Özellikle eğretileme içeren eşdizimler aynı zamanda görsel etkiler çağrıştırırlar. Eğretilemeler, hem görsel hem de işitselliğe dayalı imgeler oluştururlar ve soyut ile somut kavramlar arasında bağlantı kurulmasını sağlarlar. Böylece, eşdizimlerin öğrenilmesi kolaylaşabilir. Problem Statement: Collocations are frequent constructions that pertain to the level of language between the lexicon and grammar. In order to reach advanced proficiency levels and to communicate effectively and fluently, foreign language learners must acquire the knowledge of numerous collocations. However, it is observed in the literature that even advanced learners have problems in using correct collocations, especially with verb-noun collocations. It is, therefore, important for learners to be frequently exposed to collocations. Purpose of Study: This study aims at finding out whether the degree of frequency of verb-noun collocations with mind in naturally-occuring English data is represented in textbook materials (TeMa corpus) and two widely used advanced grammar textbooks. In additon, potential problems in learning collocations are discussed and solutions are sought. Method: Since the role of frequency in learning collocations is significant, a corpus-based analysis of mind collocations in L1 data and their functional analysis are given and then the frequency of these collocations are compared to the collocations attested in advanced level textbooks. Since collocations in textbooks are sparse, a quantitative analysis cannot be conducted. Results: The analysis reveals that collocations found in the English native speaker corpus are not represented in terms of frequency and diversity in advanced level textbooks under investigation. It was also found that the most frequent collocations used are conceptual metaphors. For this reason, they can be understood by learners via evoking concepts of experience. Nevertheless, learners may encounter problems in productive skills such as speaking and writing. Due to this, they may require special attention. Conclusions and Recommendations: Textbooks seem to lack a consistent focus on collocations under investigation. Moreover, they may forego presenting some most frequent collocations; while including the rarest and marginal ones. Corpus-based studies such as this one can shed light on such inconsistencies and have implications for pedagogical grammar and language teaching practice.
Kaynak
Eurasian Journal of Educational ResearchCilt
12Sayı
49ABağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRRd09ESXdNQT09https://hdl.handle.net/11421/11286
Koleksiyonlar
- Makale Koleksiyonu [791]
- TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [3512]