Eski Slavca ve Rusça Çevirilerin Özellikleri
Özet
Eski Slav ve Rus edebiyatının büyük kısmı çevirilerden oluşur. Çeviriler sayesinde Slav dünyası başta Bizans ve Roma kültürü olmak üzere, Mısır, Suriye, Filistin gibi Uzak Doğu devletlerinin kültürünü de tanıma fırsatı elde eder. Çeviriler Slav ve Rus halklarına dünya tarihinin akışında kendi yerini belirlemeye yardım eder. Rusya'da çeviri faaliyetleri çok eskilere dayanır. IX. Yüzyılda Kiev Rusya'sında yazı kültürüyle birlikte çeviri faaliyetlerin de temeli atılmıştır. Diğer Ortaçağ Avrupa devletlerinde olduğu gibi Rusya'da da çevirinin ve edebiyatın başlangıcı Hıristiyanlığın kabulüne bağlıdır. Ancak bu çevirilerin çoğu Rusya'da yapılmamıştır ve çevirileri yapanların büyük bir kısmı Rus asıllı değildir. Ayrıca çevirinin yapıldığı dil de halkın kullandığı Eski Rusça değildir, çeviriler Slavların ortak kullandığı yazı dili, Eski Slavcaya yapılmaktadır. Rusya, Hıristiyanlığı 988 yılında Kiev Prensi Vladimir'in emriyle kabul etmiştir. Söz konusu dönemde Rusya'nın güney komşularıyla, yani Bizans ve Bulgar devletleriyle ticari ve siyasi ilişkileri artmıştır. O döneme dek başta Bulgaristan olmak üzere öteki Slav devletlerinde genelde Grekçeden Eski Slavca'ya hatırı sayılır sayıda çeviri yazıları mevcuttur ve bunlar hâlihazırda Kiev Rusya'sına geçmiştir. Çalışmamızda bu bilgiler ışığında Eski Rusça ve Eski Slavca çevirilerin özelliklerini incelemeye gayret ettik. Bununla birlikte bir eserin çeviri olup olmadığını, çevirinin hangi dilden, nerede ve ne zaman yapıldığını belirlemenin yöntemleri üzerinde durarak, Eski Rusya'da çeviri anlayışını ortaya koymaya çalıştık Most of the ancient Slavic and Russian literatures are composed mainly of translation. By courtesy of these translations Slav world had the opportunity to meet the cultures of particularly Byzantine, Roman and the cultures of Far East countries such as Egypt, Syria and Palestine. Translations help Slavic and Russian people to determine their place in the course of world history. In Russia translation activities are based on ancient times. In the 9th century Kiev Russia the foundations of translation activities were established in with the writing culture. As in other medieval European countries, also in Russia the beginning of translation and literature depends on the acceptance of Christianity. But most of these translations were not translated in Russia and the many of these translators were not Russian by birth. Furthermore; the language of the translations was not the primary ancient Russian language, translations were translated into the ancient Slav language which was the common writing language between Slav public. Russia accepted Christianity by the order of Vladimir Prince of Kiev in 988. At the material time political and commercial relations of Russia between her South neighbouring countries, namely; Byzantine and Bulgarian countries showed improvements. Until that period of time particularly in Bulgaria and in other Slav countries were existed respectable amount of translations which were generally translated the ancient Greek language into ancient Slav language. And they were transferred to Kiev Russia. Based on these results, we aimed to analyze the properties of ancient Russian and ancient Slavic translations. At the same time, we emphasized the methods of determining whether a literary work is a translation or not, and from which language, where and when it is translated. In this manner we tried to investigate comprehension in ancient Russian translations
Kaynak
Turkish Studies (Elektronik)Cilt
8Sayı
8Bağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TWpZMU5qYzNOdz09https://hdl.handle.net/11421/14091