Tümce-Başında Kullanılan Eylemler: Derlem Tabanlı Bir Çözümleme
Özet
Bu çalışmada Türkçede tümce başında (T-başı) yer alan ve nesne olarak yan tümce seçen 22 adet biliş ve duygu eylemi ile bunların yapı ve işlev özellikleri incelenmiştir. Türkçe üzerine yapılan dilbilim araştırmalarında bildiğimiz kadarıyla T-başı eylemler daha önce ele alınmadığı için, bu çalışma bu konudaki boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır. Çalışmanın verisini oluşturan ve çekimli eylemle başlayan tümceler, ODTÜ Türkçe derleminden (Bkz. Say, vd. 2002) otomatik olarak seçilmiş ve daha sonra kapsam dışı veriler elenmiştir. Çalışmanın kapsamı içinde yer alan veriler, betimsel istatistiklere dökülmüş ve her eylemin dilsel özellikleri incelenmiştir. Bulgularımız, T-başı eylemlerin çoğunlukla birinci ve ikinci kişi ekleri ve geniş ve şimdiki zaman ekleriyle kullanıldığını göstermiştir. Bunun nedeni de T-başı eylemlerin konuşmada şimdiki zamanla ilintili, konuşucunun duygu, düşünce ve yan tümce önermesine ilişkin kesinlik derecesini belirttiği kiplik gibi davranması ve bu nedenle öznellik içermesi ya da dinleyicinin dikkatini çekme, onu yan tümcedeki içeriğe yönlendirme görevi üstlenmesidir. Dolayısıyla, verimizde yer alan T-başı eylemler, öznellik ve kişilerarası iletişimde konuşma yönlendiricileri olarak görülebilir This study investigates sentence-initial verbs that subcategorize for subordinate clauses. We particularly focus on 22 verbs, half of which are cognitive and the other half emotive verbs. Those in the cognitive category are: öğren- (learn), san- (suppose), zannet- (suppose), tinuous tense / aspect morphemes. Results also show that these sentence-initial verbs are used to mark either the speaker’s desire, wishes or varying degrees of commitment to the truth of the state of affairs or proposition in the complement clause, and the speaker’s surprise of an unexpected event in the proposition of the complement clause. In other words, some verbs in our data such as düşünmek (think) and anlamak (understand) can also be used as markers of mirativity. Our data show that sentence-initial verbs are either speaker-oriented or hearer-oriented. In the first case, they appear to be subjectivity markers. When they are hearer-oriented, they seem to be devices for preparing the hearer for an unexpected or incredible proposition expressed in the complement clause, directing the hearer’s attention on what is coming next, leading them to retrieve old information, as well as warning or convincing the hearer. As a result, it appears that sentence-initial verbs in our data appear to mark speaker-oriented subjectivity or hearer-oriented inter-subjectivity and as conversation management devices. That is why the sentence-initial verbs contain first and second person morphemes and present tense / aspect morphemes, subjectivity and inter-subjectivity are anchored to the speaker and the hearer and to the present
Kaynak
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiSayı
Özel SayıBağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TWpZeE1qSTNOdz09https://hdl.handle.net/11421/15393