Teknolojik belirleyicilik, minimal etki ve bilişsel çelişki kuramları bağlamında gerçek ötesi kavramı
Künye
Yavuz Görkem, Ş. (2019). Teknolojik belirleyicilik, minimal etki ve bilişsel çelişki kuramları bağlamında gerçek ötesi kavramı. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 19 (1), 95-108.Özet
Bu çalışmada, nesnel gerçeklerin belirli bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede duygulardan ve kişisel
kanaatlerden, daha az etkili olması ve bireylerin nesnel
gerçeklikleri görmezden gelerek belirli bir öznel gerçekliğe inatla bağlı kalması olarak tanımlanan gerçek ötesi
kavramı teorik olarak incelenmektedir. Bu inceleme,
siyasal iletişim bağlamında ve McLuhan tarafından
geliştirilen teknolojik belirleyicilik kuramı, Klapper tarafından geliştirilen minimal etki kuramı ve Festinger
tarafından geliştirilen bilişsel çelişki kuramı temel alınarak yapılmaktadır. Teknolojik belirleyicilik kuramı,
günümüz iletişim teknolojileri ile değişen insan hayatının, insani değer ve pratiklerin, internet ve sosyal medya ile evrim geçiren bilgiye ulaşma, haber alma, kendini ifade etme ve iletişim kurma biçimlerinin nesnel
gerçekliğin önemini azaltarak öznel gerçekliği vurgulaması ve gerçek ötesine ivme kazandırmasını açıklamak
için çerçeve olarak kullanılmaktadır. Klapper’ın minimal etki kuramı, insanların sadece kendi fikir, inanç
ve tutumları ile uyuşan mesajları arama, kabul etme
ve hatırlama eğilimini, bugünün medya çeşitliliği ortamında ve bireylerin gelişmiş haber kaynaklarını kişiselleştirebilme becerilerinin etkilerini dikkate alarak incelemek ve gerçek ötesi kavramı ile ilişkilendirmek için
çalışmaya dâhil edilmiştir. Festinger’ın bilişsel çelişki
kuramı ise insanların neden gerçek ötesine meylettikleri konusunda bir anlayış geliştirmek için kullanılmıştır. In this paper, the notion of post truth, defined as the
circumstances in which objective facts are less influential in shaping public opinion than appeals to emotion
and personal belief, and the persistence of individuals
for sticking with subjective facts by ignoring objective
facts is analyzed theoretically. This analysis uses political communication as the context and takes technological determinism theory developed by McLuhan, minimal effects theory by Klapper and cognitive dissonance
theory by Festinger as the basis. Technological determinism theory is used as a frame for explaining how the
changes that information technologies of today trigger
in human life, value and practices and the evolution of
seeking information, receiving information, expressing
oneself and communicating through the internet and
social media, devalue subjective reality and accelerate
post truth. Klapper’s minimal effect theory was included to investigate the tendency of individuals to seek,
accept and retain information that is in line with their
ideas, beliefs, and attitudes in today’s environment of
media variety and by taking the increased ability of individuals to personalize media sources in order to associate these factors with post truth. Festinger’s cognitive
dissonance theory was used to explain why people show
a tendency for post truth.
Kaynak
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiCilt
19Sayı
1Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/25680Koleksiyonlar
- Cilt.19 Sayı.1 [11]