dc.contributor.advisor | Girgin, Cem | |
dc.contributor.author | Emir, Ceyda | |
dc.date.accessioned | 2016-04-15T14:42:04Z | |
dc.date.available | 2016-04-15T14:42:04Z | |
dc.date.issued | 2015 | |
dc.identifier.uri | | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11421/3936 | |
dc.description | Tez (yüksek lisans) - Anadolu Üniversitesi | en_US |
dc.description | Anadolu Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Özel Eğitim Anabilim Dalı | en_US |
dc.description | Kayıt no: 81269 | en_US |
dc.description.abstract | Okuma yazma becerileri, sosyal yaşamda var olabilmek ve akademik başarı elde edebilmek için kazanılması gereken en önemli becerilerin başında gelmektedir. Erken çocukluk döneminde gelişmeye başlayan ilk okuma yazma becerileri gelecekteki okuma yazma becerilerinin temelini oluşturmaktadır. Erken çocukluk döneminde okuma yazma becerierinin aile bireyleri, okul öncesi ve ilkokul öğretmenleri tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Özellikle okul öncesi dönem, çocukların gelecekte okuma yazma becerilerini sorunsuz bir şekilde edinmelerini sağlayacak temel becerilerin gelişimi için kritik bir dönemdir. Okul öncesi eğitim döneminde başta sesbilgisel farkındalık (phonological awareness) olmak üzere kelime dağarcığı (vocabulary), anlama (comprehension), alfabeye ilişkin bilgi (alphabetic knowledge), görsel algı, yazı bilinci, dinleme ve konuşma gibi okuma yazmaya hazırlık becerilerinin çeşitli etkinliklerle geliştirilmesi gerekmektedir. Özellikle okul öncesi dönemde gelişimi başlayan sesbilgisel farkındalık becerileri, ilk okuma yazma becerilerinin edinimi ve gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Erken çocukluk döneminde başlayan ve yaşam boyu devam eden okuma yazma sürecinde öğretmenlere önemli sorumluluklar yüklenmektedir. Öğretmenlerden, erken çocukluk döneminde ortaya çıkan ilk okuma yazma becerilerini çeşitli etkinliklerle geliştirmeleri ve öğretim programlarında bu etkinliklere yeterince zaman ayırmaları beklenmektedir. Bu bağlamda, bu araştırmanın amacı birinci ve ikinci sınıf öğretmenlerinin sesbilgisel farkındalığa ilişkin öğretim etkinliklerini sınıfta ne kadar sıklıkla kullandıklarının değerlendirilmesidir. Eskişehir Merkez'e bağlı ilkokullarda gerçekleştirilen bu araştırmada, tekil ve ilişkisel tarama modelinden yararlanılmıştır. Araştırmanın evrenini Türkiye'deki ilkokullarda görev yapan birinci ve ikinci sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında Eskişehir Merkez ilkokullarında görev yapan 142 birinci ve ikinci sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından geliştirilen "Sesbilgisel Farkındalığa ilişkin Öğretim Etkinliklerinin Kullanım Sıklığı Anketi" kullanılmıştır. Ankette 20 çoktan seçmeli ve 3 açık uçlu soru bulunmaktadır. Açık uçlu sorulara verilen yanıtların analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Araştırma verilerinin çözümlenmesi sonucunda, öğretmenlerin 104'ünün sesbilgisel farkındalığa ilişkin öğretim etkinliklerini kullanma sıklığının düşük olduğu, 38'inin yüksek olduğu belirlenmiştir. Sınıflarında işitme engelli kaynaştırma öğrencisi bulunan 16 öğretmenin sesbilgisel farkındalığa ilişkin öğretim etkinliklerini kullanma sıklığının düşük olduğu belirlenmiştir. Bu bulgudan yola çıkarak, sınıfında işitme engelli kaynaştırma öğrencisi bulunan öğretmenlerin sesbilgisel farkındalığa ilişkin öğretim etkinliklerini diğer öğretmenlerden daha az kullandıkları sonucuna ulaşılabilir. Ayrıca araştırmaya katılan öğretmenlerin sesbilgisel farkındalığa ilişkin öğretim etkinliklerini kullanma düzeylerinde yaş, cinsiyet, hizmet yılı ve mezun oldukları üniversite açısından anlamlı bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. Araştırmada ulaşılan sonuçlar bağlamında, başta okul öncesi öğretmenleri olmak üzere özel eğitim ve ilkokul öğretmenlerinin okuryazarlığın geliştirilmesinde sesbilgisel farkındalığın önemine ilişkin bilinçlendirilmeleri gerektiği düşünülebilir. Ayrıca çocukların gelecekte iyi birer okuryazar olabilmeleri için öğretmenlerin sesbilgisel farkındalık becerilerine ilişkin yeterli bilgiye ve öğretim becerisine sahip olmaları gerekmektedir. Bu nedenle üniversitelerin sınıf öğretmenliği ve özel eğitim bölümü ders programları, sesbilgisel farkındalığın ve okuma-yazma becerilerinin önemini vurgulayacak şekilde zenginleştirilmelidir. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | Anadolu Üniversitesi | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Sesbilgisel farkındalık, Öğretmenlerde | en_US |
dc.subject | İşitme özürlü çocuklar -- Eğitim | en_US |
dc.subject | Öğretmenler -- Tutum | en_US |
dc.title | Kaynaştırma ve genel eğitim öğretmenlerinin sesbilgisel farkındalığa ilişkin öğretim etkinliklerini kullanımlarının incelenmesi | en_US |
dc.type | masterThesis | en_US |
dc.contributor.department | Eğitim Bilimleri Enstitüsü | en_US |
dc.identifier.startpage | XVI, 106 yaprak : resim + 1 CD-ROM. | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |