Yarık damaklı Türk çocuklarının sesletim, işitsel ayrımlaştırma ve sesbilgisel özelliklerinin belirlenmesi
Özet
Bu araştırmanın amacı dudak ve damak yarıklığına sahip Türkçe konuşan çocukların sesletim, işitsel ayrımlaştırma ve sesbilgisel özelliklerinin belirlenmesidir. Araştırma niteliksel yönteme göre desenlenmiştir. Çalışma grubunu Anadolu Üniversitesi Dil ve Konuşma Bozuklukları Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne dudak ve damak yarıklığına bağlı konuşma sorunu nedeniyle başvuruda bulunan, tek dilli Türkçe konuşulan bir evde yetişen yaşları 3,5-6,5 arasında değişen toplam 5 çocuk oluşturmaktadır. Araştırmada standardize edilmiş bir test olan Türkçe Sesletim Sesbilgisi Testi'nin sesletim, işitsel ayrımlaştırma ve sesbilgisi bölümleriyle DİLKOM Dudak ve Damak Yarıklığı Konuşma Değerlendirme Formu için hazırlanan cümlelerinden elde edilen konuşma ömeklemi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler Sony MZ-R70 dijital minidisc ile kaydedilmiş, Uluslararası Sesçil Alfabe (IPA) aracılığıyla yazıya dökülmüş ve her deneğin sesletim özellikleri, ses dağarcığı, ses gruplarının doğru üretim yüzdeleri ve sesbilgisel süreçleri çizelge ve grafikler aracılığıyla gösterilmiştir. Araştırmadan elde edilen başlıca bulgular şunlardır: Sesletim açısından deneklerdeki ortak bulgu durak, durak sürtünmeli ve sürtünmeli seslerden bir kısmının üretilmemesi, bu seslerin genizsi üretilmesi ve gırtlak durak sesinin kullanımıdır. İşitsel ayrımlaştırma bölümünde işitsel ayrımlaştırma becerilerindeki bozukluk ile sesbilgisel işlemlerin kullanımındaki sıklık arasında bir paralellik görülmüştür. Sesbilgisi bölümünde tüm deneklerde dudak ve damak yarıklığına özgü işlemler olan sürtünmelilerin genizsileştirilmesi, genizsi kaçak, gırtlak durak sesinin ve genizsi sürtünmeli sesin kullanımı gibi işlemlerin yanısıra devam eden sesbilgisel süreçler, kişiye özgü ve olağan dışı sesbilgisel süreçlere rastlanmış ve tüm deneklerin sesbilgisel bozukluk gösterdikleri bulunmuştur. Bu sesbilgisel bozukluğun yarık damak konuşmasındaki fonetik sorunun fonolojik soruna dönüşmesiyle ilişkili olabileceği düşünülmüştür.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/7092
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [123]