Elektriksel alan stimülasyonu ile oluşturulan izole sıçan ileum, mesane, vas deferens ve sol atrium kasılmaları üzerinde 1,4-sineol, 1,8-sineol ve karvakrol'ün etkileri
Özet
1,4-Sineol, 1,8-sineol ile karvakrol halk arasında kullanılan, çeşitli doğal karışımların içinde bulunan ve aynı zamanda sentez ile elde edilen monoterpenlerdir. Bu maddelerin çeşitli dokularda etkili oldukları gösterilmiş fakat elektriksel alan stimülasyonu ile herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmamızda 1,4-sineol, 1,8-sineol ile karvakrol’ün elektriksel alan stimülasyonu ile uyarılan izole sıçan ileum, mesane, epididymal vas deferens, prostatik vas deferens ve sol atrium üzerindeki farmakolojik etkileri incelenmiştir. Testlerde nalokson ve NoARG kullanılarak, opioiderjik ve nitrerjik sistemlerle olası etkileşimleri araştırılmıştır. Karvakrol (10??-10?? M) ileum ve mesanede daha fazla olmak üzere tüm organlarda inhibisyona neden olmuştur. Nalokson varlığında karvakrol’ün ileum üzerindeki inhibitör etkisinin artmış olması, karvakrol’ün etki mekanizmasında nalokson ile etkileşen mekanizmaların varlığını göstermiştir. 1,8-Sineol (10??-10?³ M) tek bir dozda (10?³ M) ve sadece ileumu inhibe etmiştir. 1,8-Sineol’ün ileumdaki etkisinin nalokson varlığında artması ve 5x10?? M dozunda inhibisyon olması, nalokson tarafından kullanılan yolaklar ile etkileştiğini düşündürmüştür. N-nitro-L-arjinin varlığında 1,8-sineol’ün sol atriumda inhibisyona yol açması, etki mekanizmasında nitrerjik yolağın rol oynadığını göstermiştir. 1,4-Sineol’ün (10??-10?³ M) ileum, mesane ve erkek sol atrium üzerinde inhibisyona neden olmuştur. Epididymal vas deferens ve dişi sol atrium dokularında tek başına anlamlı etki göstermemiş, nalokson varlığında ise inhibisyona neden olmuştur. Karvakrol ve 1,8-sineol gibi, 1,4-sineol de nalokson ile etkileştiği gözlenmiştir. Test maddelerinden en fazla karvakrol’ün etkili olduğu, 1,8-sineol’ün ise en düşük etkili olduğu bulunmuştur. 1,4-Sineol etki derecesi bakımından iki madde arasında bulunmaktadır. Organlar arasında, test edilen maddelere en fazla duyarlılık ileumda, en düşük duyarlılık prostatik vas deferensde bulunmuştur. Dolayısıyla bu tür maddelerin test edilmesinde prostatik vas def rensin kullanılmaması gerektiği sonucuna varılmıştır. Yapısal özellikler dikkate alındığında izopropil grubunun farmakofor özelliği taşıdığı anlaşılmıştır. Hidroksil grubunun varlığı farmakolojik etkide artışa neden olduğu, molekül yapısının planar özelliğinin kaybolması ise farmakolojik etkide önemli bir azalmaya neden olmaktadır. Bu test maddelerinin moleküler yapıları ile farmakolojik etki arasındaki ilişkileri ilk kez bu çalışmada gösterilmiştir.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [20]