Romatoid artritde gelişen bazı kardiak lezyonların değerlendirilmesi
Özet
Romatoid artrit genellikle eklemlerde yerleşim göstermekle birlikte, eklem dışı organ ve dokularda da çeşitli patolojilere yol açabilen kronik, progressiv, sistemik bir hastalıktır. Hastalığın sebep olduğu ve çoğu kez asemptomatik olarak seyrettiği kabul edilen kardiopatilerin gelişmesi konusu, ilk kez 1881 yılında Charcot'un yapmış olduğu otopsi araştırmaları sonucunda gündeme gelmiştir. Bu tarihten sonra pek çok araştırmacı konu üzerine eğilmişse de, bu patolojiye ait bilgiler ancak ekokardiografinin klinikte rutin olarak kullanılmaya başlaması ile berraklaşmış ve önem kazanmıştır. Bugüne değin konu ile ilgili olmak üzere romatoid artritli hastalarda yapılan ekokardiografik çalışmalar sonucunda oldukça değişik görüşler ortaya çıkmış, araştırmacıların bir kısmı hemen hemen otopsi sonuçlarına yakın oranlarda çeşitli kalp patolojileri bulduklarını belirtirken, hiç bir patoloji saptayamadıklarını öne sürenler de olmuştur. Konunun önemi ve bu görüş farklılıklarından yola çıkarak biz de ekokardiografik yöntemle romatoid artritli hastalardaki kar- diopatilerin nicelik ve niteliklerini saptamak, bunları klinik ve laboratuvar verilerle karşılaştırarak sonuçları değerlendirmek ve konuya belli bir ölçüde katkıda bulunabilmek amacı ile bu çalışmayı planladık. Çalışmamız ARA tanı kriterlerine göre kesin romatoid artrit tanısı konmuş 30 hasta ve 15 sağlıklı kontrol olgusu üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ekokardiografik araştırma sonucunda, diğer klinik ve laboratuvar bulgularla hiç birinde kardiopati tanısı koyama- dığımız romatoid artritli hastalarımızın 2 sinde perikardial efüzyon (%6.6), 3 ünde mitral kapak E-F eğiminde normalin altında değerler (%10) ve 5 inde sol ventrikül performansında azalma (%16.6) saptadık. Elde ettiğimiz bu sonuç, romatoid artritin kalp patolojisi oluşturduğuna değin görüşleri desteklemekle birlikte, görülme oranı bakımından birçok araştırmacının vermiş olduğu sonuçlarla uyum göstermemektedir. Bu uyumsuzlukta biz, çeşitli teknik ve uygulama özelliklerinin rol oynamış olabileceğini düşünmekteyiz. Kardiopati saptadığımız hastalardaki artiküler indeks ve IgG düzeylerinin, patoloji saptanamamış olan hastalardakine oranla...
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/7496
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [152]